Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Seninle laf arasında değil, gözlerinin içine bakarak konuşmam gereken önemli bir konu var.”
Seninle laf arasında değil, gözlerinin içine bakarak konuşmam gereken önemli bir konu var.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Sonuç
Hz. Hüseyin'in Kerbelâ Olayı ile yaşadıkları, maruz kaldığı bu kanlı katliam, onun hemen tüm dünya literatüründe anılmasına neden olmuştur. Bu konunun evrensel motifler taşımasının sonucudur. Çünkü burada Kerbelâ sadece bir facia değil, azınlığın büyük bir güce karşı gösterdiği bir direnme, baş eğmeme, inançlar uğruna gösterilen metanet ve olgunluktur. Konu günümüzde maalesef çoğu kesim tarafından çeşitli safhalarıyla bilinmemektedir. Özellikle gençler arasındaki bilgilenme oldukça eksiktir. Bu konunun önemi açısından üzüntü vericidir. Bunun İslâm tarihine olan ilgisizlikten kaynaklandığı çok açıktır. Nitekim yine konuyla ilgili gençleri bilgilendirmeye yönelik kaynakların darlığından da kaynaklanıyor olabilir. Bugün hâlâ varlığını sürdüren Hz. Hüseyin ve Kerpelâ'ya dair motifler, ritüeller ve anma biçimleri yüzlerce la rağmen öneminden bir şey yitirmediğinin göstergedir. Onun pek çok mezhep içinde aldığı konum, İslâm nindeki önemli yeri ile ilgilidir. Çünkü Hz. Hüseyin'in âm Peygamberi'nin torunu oluşu, sahip olduğu kutsile bunun zaten hak etmiştir. Kerbelâ Olayı, İslâm tarihinde meydana gelen pek çok olayı doğru anlamak için öğrenilmelidir. Bu gün var olan inanç ayrılıklarını, bunun nedenlerini ve oluşum sürecini öğrenmek Kerbelâ Olayı'nı öğrenmekle mümkündür. Çünkü Kerbelâ, sadece yaşanmış ve bitmiş bir olay değil günümüzde de hâlâ varlığını sürdürmektedir. Bu yüzden Kerbelâ Olayı'nı sadece Arap tarihine mal etmek mümkün olmayıp Anadolu halkının sahiplenişi hatta belli bir kesimin mezhebi oluşumu nedeniyle Türk tarihine de maledilmişti
Sayfa 256 - PANAMAKitabı okudu
Okumanızda yarar var !
İlk Kez Cinsellik Yaşayacaklar için Vazgeçilmez Olmanın Yolları İlk kez yaşayacağınız cinsel ilişki, her zaman hatırlayacağınız, özel bir deneyim olacaktır Bu deneyim sizin için eğlence 4. mutluluk, zevk ve heyecan verici, duygusal, tutkulu olabilir. Hisleriniz ne olursa olsun ilk gecenin, hayatınızını unutmayacağınız anlarından biri olacağı
Sayfa 259 - DestekKitabı okudu
Dünyada bir zerre yoktur ki güzel yazılmak şartıyla önemli bir konu olarak kabul edilmesin.
MAKTELLER
(Kerbelâ ve Hz. Hüseyin üzerine yazılan önemli edebi ürünler arasında mersiyeler de önemli yer tutar. Mersiye, bir kimsenin ölümü üzerine duyulan üzüntüyü dile getirmek amacıyla yazılan manzum parçadır. Bu nedenledir ki mersiyedeki hususiyeti aksettirebilmek için şairin, mersiye yazdığı kimseyi yürekten sevmesi gerekir) Makteller sadece Hz. Hüseyin'in şehadetini konu edinirken, mersiyeler başkaları için de yazılmış olabilir. "Her maktel aynı zamanda bir mersiyedir, fakat her mersiye maktel değildir." Eski Türk şiirinde sagu, Anadolu halk şiirinde ağıt denilen bu tür, divan şiirinde mersiye olarak adlandırılır. Ağıt, bütün eski kültürlerde yaygın bir gelenek halinde mevcuttur ve bu eski geleneğin çeşitli izlerini bugün hem iptidai kabilelerde hem de gelişmiş cemiyetlerde görmek mümkündür.
Sayfa 221 - PANAMAKitabı okudu
Reklam
MAKTELLER
Makteller arasında Fuzulî'nin eseri olan Hadikatü's Süedâ gerçekten önemli bir yere sahiptir. Yazar, Hz. Hüseyin ile ilgili hikâyeler anlatarak bunu Kerbelâ ile kıyaslamış, Kerbelâ Olayı'nın ne denli büyük bir facia olduğunu vurgulamaya çalışmıştır. Büyük şairin, maktelinde kendisi için ümit ettiği en büyük mükâfatın, sevap kazanmak olduğu açıkça görülür. Bunu eserinin bir çok yerinde de belirtmiştir. Fuzulî'nin eseri, Tanzimat'tan sonraki devir içinde, bir çok Kerbelâ kitabının yazılışı üzerinde manevi bir etkiye sahip olmuştur. Tanzimat'tan sonra yazılmış maktellerin hepsinde Kerbelâ faciasını İslâm âlemine unutturmak amacı taşındığı söylensede konu hakkında bu derece bol eserin olması, olayı unutturmaktan çok hatırlatmış olmalıdır.
Sayfa 219 - PANAMAKitabı okudu
Ölüm hakkındaki önemli alıntıları aktarmaya devam etmek basit (ve baştan çıkarıcı) bir konu olabilirdi. Hemen hemen her büyük düşünür (genellikle hayatının ilk döneminde ya da sonlarına doğru) ölüm hakkında derin bir şekilde düşünmüş ve yazmıştır ve ölümün, hayatın ayrılmaz bir parçası olduğu ve haya boyu düşünülmesinin hayatı yoksullaştırmaktan çok zenginleştirdiği sonucuna varmıştır. Ölümün fizikselliği insanı tahrip etse de ölüm fikri onu korur.
Sayfa 48 - Pegasus
ALEVİ-BEKTAŞİ GELENEĞİNDE KERBELA
Klasik Alevi kaynaklardan bazılarına göz atmak Hz. Hüseyin ve Kerbelâ'yı gelenekteki yeri açısından anlamayı kolaylaştırır. Çünkü buradaki Kerbelâ adeta bir romanı özetlemek gibi olacaktır. Mitolojiyle daha fazla iç içe girmiş bu eserler, daha sonraki ve bugünkü sözlü ya da yazılı kaynaklara model teşkil etmiştir. Bunlar Alevi toplumunu konu hakkında bilgilendiren en önemli kaynaklardır ve sözlü kaynaklarla da kıyaslandığında sahip olunan bilgiler, birbiriyle örtüşür. Bu nedenle olayı bir de Alevi kültüründe yer aldığı şekliyle vermek, Kerbelá ve Hz. Hüseyin'in Anadolu'da aldığı biçim nedeniyle önemlidir.
Sayfa 162 - PANAMAKitabı okudu
Dünyada bir zerre yoktur ki güzel yazılmak suretiyle önemli bir konu olarak kabul edilmesin.
Sayfa 9 - *ÖnsözKitabı okudu
Reklam
KERBELÂ OLAYI VE ŞİÎLİK'İN OLUŞUMUNDAKİ YERİ
Öncelikle ifade etmek gerekir ki kelime olarak Şia taraftar, fırka, birisine uyanlar veya bir grupta aynı mesele etrafında teşekkül eden gruplara denir. Islahatta ise Şia, Hz. Ali'ye ve Ehl-i Beyt'ine tabi olanlar için kullanılmış ve hatta onlar için özel bir isim haline gelmiştir. Konu, Şia'nın başlangıcı konusunda düğümlenir ki, bununla ilgili çok çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Şiilik bir uygulama olarak esas itibariyle, Hz. Ali ve zürriyetinin halifeliğe en lâyık insanlar olduğuna inanmak; Hz. Ali'nin Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. 0snan'a nazaran buna daha fazla hakkı olduğunu kabul etmek; her halifenin kendinden sonra gelecek namzedi belli ettiği gibi, Hz. Muhammed'in de kendisinden sonra onu halifeliğe namzet gösterdiğine kail olmak demektir. Şia ile diğerleri arasındaki en önemli görüş ayrılığı halifeliğin Hz. Peygamber'den sonra kime ait olacağı meselesidir. Nitekim İmam Ebu'l-Hasan el-Eş'ari (öl. M. 934) Şia'dan bahsederken; "Onlara Şia denmiştir. Çünkü onlar, Hz. Ali'ye tabi olmuşlar ve onu Resulullah'ın diğer ashabına takdim etmişlerdir." derken bunu vurgulamıştır.
Sayfa 135 - PANAMAKitabı okudu
Anadolu’da görevli, İngiltere istihbarat subayı Albay Mansell, 5 Aralık 1917’de İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na şu raporu sunuyor: “...Pantürkizme karşı ağırlık olarak Kürt milliyetçiliğini çıkarmak gerekmektedir. Coğrafi durum dikkate alındığında Türk kovanına önemli bir unsur olarak Kürtler sokulmalılar.” Raporun öngörüsüne göre, Türklerin
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.