Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Onlar gibi olmak, onlar gibi giyinmek, onlar gibi yiyip içmek, onlar gibi oturup kalkmak, onların diliyle konuşmak… Haydi bunların hepsini yapayım.Fakat, onlar gibi nasıl düşünebilirim? Nasıl onlar gibi hissedebilirim?
Neysem oyum; Olmasını istedikleri gibi değil olmam gerektiği gibiyim
☆☆☆☆☆ Çevremizdekiler bizim davranışımızı anlamıyorlarsa anlamasınlar. Bizim sadece onların anlayabileceği davranışlar sergilememizi istemeleri, bize dayatmada bulunma çabalardır. Eğer bu onların gözünde "asosyal" veya "akılsız" olmak demekse bırakın öyle olsun. Onlar çoğunlukla bizim özgürlüğümüze ve kendimiz olma cesaretine içerlerler. Yapıp ettiklerimiz başkalarına zarar vermediği veya onların haklarını çiğnemediği sürece kimseye açıklama yapmaya veya hesap vermeye mecbur değiliz.
Sayfa 43 - Say Yayınları 5. Baskı Çevr. Orhan DüzKitabı okudu
Reklam
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı ve yüzüm
Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl. Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
“Zengin olmak marifet değil" derdi Momo'ya, her isteyen zengin olabilir. Birazcık zenginlik için hayatlarını ve ruhlarını satanlara bir baksana, ne hale gelmişler! Yok. Ben onlar gibi olmak istemem. Varsın bazen cebimde bir kahve param olmasın; yeter ki hep aynı Gigi kalayım!"
Çarkın dişlilerinden biri olmak... Böylece özgürlüğün getirdiği sorumluluktan ve kaygılardan uzak kalmak mümkün olabiliyor, yıkıcı eğilimler gösterme gerekliliği doğmuyor ve bir otorite gücün egemenliğine boyun eğmek zorunluluğu da ortadan kalkıyor. Erich Fromm'a göre bu kişilikler, kendilerine bir iş bulurlar ve atalarından alışılageldikleri feodal sistemin güvenli alanına sığınırlar. Herkesleşirler. Herkes ne yapıyorsa onlar da aynısını yaparak hayatta kalırlar. Herkes gibi giyinirler, herkesin izlediği filmleri izlerler, herkesin okuduğu kitapları okurlar, herkesin dinlediği müzikleri dinlerler, herkesin gittiği yerlerde tatil yaparlar. İşte moda da bu herkes denen kitlenin hep birlikte yaptığı şeyle ortaya çıkar. Hepsi aslında yok olmuş bireylerdir, sistemin kölelerine dönüşmüşlerdir. Fromm'a göre konformizmin bedeli, insanın özünü yitirmesidir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Gerçekte ne hissettiğimizi ve ne yapmak istediğimizi kendimizden saklarız. Bu düşün­celerden bazıları şiddet içerir, pek çoğu ise cinsel içeriklidir. Açığa çıkarılamayacak kadar tehlikelidirler. Zihin onları bastırır, bilinçdı­şının derinliklerinde tutar. Bunların çoğu, biz henüz küçük bir çocukken şekillenir. Bir çocu­ğun hayatındaki ilk olaylar yetişkinlikte yeni­den ortaya çıkabilir. Örneğin Freud, erkeklerin hepsinin, babalarını öldürmek ve anneleriyle birlikte olmak gibi bilinçdışı bir isteğe sahip olduğuna inanıyordu. Bu, adını Yunan mitoloji­sinde kehaneti gerçekleştirerek babasını öldü­ren ve annesiyle evlenen (iki durumda da böyle yaptığının farkında değildir) Oedipus'tan alan Oedipus kompleksidir. Erken döneme ait bu utandırıcı arzu, bazı insanların hayatını onlar farkına bile varmadan şekillendirir. Zihindeki bir şey, bu karanlık düşünceleri tanımlanabilir bir biçimde yüzeye çıkmadan durdurur. Ancak bu ve diğer bilinçdışı arzuların bilinçli hale gelmesini engelleyen bu mekanizma, tamamen başarılı olmaz. Düşünceler kılık değiştirerek kaçmayı başarır. Örneğin rüyalarda ortaya çı­karlar.
Sayfa 263 - Gizlenen Düşünceler - Sigmund Freud
Şimdi başım iki ellerimin arasında düşünüyorum: Onlar gibi olmak, onlar gibi giyinmek, onlar gibi yiyip içmek, onlar gibi oturup kalkmak, onların diliyle konuşmak... Haydi bunların hepsini yapayım. Fakat, onlar gibi nasıl düşünebilirim? Nasıl onlar gibi hissedebilirim?“ #Roman
Onlar gibi olmak istemiyorum, erkek ya da kadın kimseye muhtaç olmak istemiyorum, istemediğim kişiyle birlikte olmak zorunda kalmayacağım, bunlar için de para gerek, para bir çeşit özgürlük. Hayır zengin koca da istemiyorum, bu kez onu bırakıp gitme özgürlüğüm olmaz, hem bir işe yaramak istiyorum ben, beynimi kullanmak istiyorum, o kadınların, annemin, o teyzelerin donuk gözlerini, ölmüş balık bakışlarını anımsadıkça, çalışıyorum işte, çalışacağım da. Anlamıyor musunuz siz, kendim olmak istiyorum, kendi adımla anılmak istiyorum ve erkeklerden, evlilikten yalnızca dostluk bekliyorum. Dostluk da saygı da eşitlikle olur, anlamıyor musunuz, eşitliğin olmadığı yerde ikisi de yok.
Sayfa 185Kitabı okudu
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar
Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında. Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar ben yaşarken koptu tufan ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kâinat her şeyi gördüm içim rahat gök yarıldı, çamura can verildi linç edilmem için artık bütün deliller elde kazandım nefretini fahişelerin lanet ediyor bana bakireler de. Sözlerim var köprüleri
Sayfa 231 - Tiyo YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.