Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ahzâb
‌ وَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِۜ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَك۪يلاً Allah'a tevekkül et, vekil olarak Allah yeter. Ahzâb 3 ‌ مَا جَعَلَ اللّٰهُ لِرَجُلٍ مِنْ قَلْبَيْنِ ف۪ي جَوْفِه۪ۚ وَمَا جَعَلَ اَزْوَاجَكُمُ الّٰٓئ۪ تُظَاهِرُونَ مِنْهُنَّ اُمَّهَاتِكُمْۚ وَمَا جَعَلَ اَدْعِيَٓاءَكُمْ اَبْنَٓاءَكُمْۜ ذٰلِكُمْ قَوْلُكُمْ بِاَفْوَاهِكُمْۜ وَاللّٰهُ
Ahzâb
‌ وَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِۜ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَك۪يلاً Allah'a tevekkül et, vekil olarak Allah yeter. Ahzâb 3 ‌ مَا جَعَلَ اللّٰهُ لِرَجُلٍ مِنْ قَلْبَيْنِ ف۪ي جَوْفِه۪ۚ وَمَا جَعَلَ اَزْوَاجَكُمُ الّٰٓئ۪ تُظَاهِرُونَ مِنْهُنَّ اُمَّهَاتِكُمْۚ وَمَا جَعَلَ اَدْعِيَٓاءَكُمْ اَبْنَٓاءَكُمْۜ ذٰلِكُمْ قَوْلُكُمْ بِاَفْوَاهِكُمْۜ وَاللّٰهُ
Reklam
Al-i imran
‌ نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَاَنْزَلَ التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَۙ O, sana Kitab'ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat'ı ve İncil'i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti.Furkan'ı da indirdi. Şüphesiz, Allah'ın âyetlerini inkar
İşlere Karışmamak mı Manipülasyon mu?
İngiliz sömürgeciliğine duyulan sempatinin sebeplerinden biri de İngiliz idarecilerin Hindistanlıların işlerine karışmadıkları iddiasıy­dı. Bununla beraber, bu idareciler Hindistan'ın gelenek ve adetleri­nin 'tiksinç ve iptidai' olduğu kanaatindelerdi. Kraliçe'nin 1858'deki Beyannamesi'nde bu kanaat çok açıktı:
Sormak lazım kendimize..
Mevlânâ Hazretleri buyurur: "Sems (k.s.) bana bir sey öğretti, o da şudur: Dünyada bir tek mü'min üşüyorsa, Isınma hakkına sahip değilsin. Ben de biliyorum ki yeryüzünde üşüyen mü'minler var, ben artık ısınamıyorum!' Bilmelidir ki; nefsânî menfaat ve arzular; rûhumuza serpilen zehirlerdir. Her biri rûhâni hayâtımıza vurulan zincirler mesabesindedir. İlâhî ahlâka da ancak bu nefsâni zincirler koparıldıktan sonra ulaşılabilir.
İlim yolunda olmak,ibadette eksik kalmaya gerekçe gösterilemez.İnsani gorevlerdede aksama sebebi sayılmamalıdır.Namaza vakit bulamayan âlim,Allah'ın övdüğü âlim değildir.Ebeveynine karşı kusurlu olan âlim,örnek âlim olamaz.Sosyalligi olmayan,içine kapanmış ,kitaplarına gömülmüş okudukça okuyan biri Ümmet e mal olmuş bir âlim değildir.İlmine gömülmüş ama dışarıdaki dünyayida gören,çevresindeki sesleri duyan,insanı vazifelerini ihmal etmeyen âlim aranan âlimdir...
Sayfa 197
Reklam
"Kıyamet gününde mü'min kulun terazisinde güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz. İnsan güzel ahlâkı sâyesinde oruç tutan, namaz kılan kimseler derecesine yükselir." Tırmizi, Birr, 61
Sayfa 23
Mü'min; İslâma inanan, Müslüman; bu inancını bilfiil yaşayandır.. İslâmiyet; başlı başına bir nizâm, Müslüman; tutumu ve hüviyyeti besbelli bir insandır.. Müslümanın: inancı ve kanâati, İş ve hareketi, Edebi-muâmelesi, Zevk ve yaşayışı, belli prensiplere, yânî Kur'an hükümlerine istinâd eder.. Bu cihetledir ki, müslümanın; gerek siyâsî ve ictimâî, ve gerekse ilmî ve edebî bütün mevzûlarda belli bir tutumu ve fikri, müstesnâ ve olgun bir zevki vardır. Çünki onun tâbî olduğu Kur'ân; insan oğlunun maddî ve mânevî bütün ihtiyaçlarını, hayâtın ve ilmin bütün mevzûlarını içine alan; her şeyin iyisini - kötüsünü, faydalısını - zararlısını şaşmaz prensipler ve örnek tablolar hâlinde bildiren Allah kelâmıdır.. Gönlünü Kur'an nûriyle parlatan, dilini ve kulağını onun güzel okunuş ve âhengine alıştıran bir müslümanda, gerçek mânâda ve elbette, bir șiir ve mûsikî zevki var demektir.. Şiir zevki vardır; çünki KUR'AN, haddi zâtında ilâhî bir şiirdir: "Şi'rin sesi fâş etmese Kur 'ân'da muhakkak, İnsanlığa meçhûl idi tâ hașre kadar hak.. (F.N. Çamlibel)
İlmi yerine koyduğunda gerçek bir mü'min göreceksin. Allah'tan korkan, ilmiyle amel eden, ahlak sahibi, alan değil veren elin sahibi, mütevazı, sabırlı, vefalı, olgun, mücahit, âbid ve zahit birini gördüğünde, hakkıyla okumuş olan ve hakkıyla okuyan birini gördüğünü bil. Peşinden gidilecek odur. Sevilecek odur. Örnek odur. Gerisi ise okumayanlardan okumuşlardır ancak.
Sayfa 68 - Tahlil Yayınları, 6. Baskı, 2016Kitabı okudu
İslam tüm insanlığa gönderilmiştir
İslâm cihânşümûl bir dindir; bir kavmi, bir kabileyi, bir milleti ıslah için vazolunmuş millî bir din değildir. O, bütün bir beşeriyetin hidâyetini hedef alır. İnsana insan olması yönüyle büyük değer verir ve bir tek insanın bile dalaletten kurtarılması O'nun nazarında çok değerli mesut bir hadisedir. Bu hidâyete delalet eden kimse, hayırların en büyüğünü işlemiş, ecirlerin en büyüğüne nail olmuştur. İki ayrı vesile ile Hz. Peygamber'in Hz. Ali'ye dediği gibi bir mü'min için kendi eliyle tek bir kişinin hidâyet bulması, onun için kızıl cins develere sahip olmasından ve üzerine güneş doğan her şeyden³14 daha hayırlıdır. Bu sebeple İslâm, fertlerin sapıklıktan kurtarılmasını sağlayan her türlü vesile ve vasıtaya müracaatı gerekli görür. İslâm'ı tebliğiyle beraber nefsinde yaşayarak güzel bir örnek teşkil eden Hz. Peygamber, kin ve husûmet üzere karşı karşıya gelmiş olduğu insanlara bile, bunu bir fırsat bilerek İslâm'ı tekliften bir an geri kalmamıştır. İbn Abbâs'ın rivâyetine göre. O, önce davette bulunmaksızın hiç bir toplulukla katiyyen muharebeye tutuşmamıştır."Bu haberi te'yit etmek üzere, Rasûlüllah'ın gazvelerini inceleyen kaynaklarımız, çoğu kez O'nun önce İslâm'a davetle işe başladığını, fakat umûmiyetle teklifine ok yağmuruyla cevap aldığını tasrih ederler.
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
Peygamber Efendimiz ﷺ, "Mü'minler birbirlerini sevmekte, merhamet etmekte ve korumakta bir vücûda benzerler. Vücûdun bir uzvu hasta olduğunda, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar." (Buhar, Edeb, 27; Müslim, Bir, 66) Din kardeşinin derdiyle dertlenip ona bir çare aramak Allâh'ın rizâsını kazandıran büyük bir ictimai ibadettir. Buna bîgâne kalmak ise, bencilliktir. Bu bakımdan her mü'min, din kardeşinin derdini sînesinde hissetmeye mecburdur.
( Eleştirel bir Bakış )
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
103 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.