Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SILVIUS Tatlı Phebe, hor görme beni, ne olur hor görme. Seni sevmiyorum de, ama bunu sert bir şekilde söyleme. Ölümü kanıksamış olan cellat bile, Zavallı adamın boynuna baltayı indirmeden önce, Kusura bakma der, özür diler. Kan gölü içinde yaşayıp ölen bu adamdan Sen nasıl daha kan olabilirsin? PHEBE Ben senin celladın olmak
denizi ve ormanı, açlığı ve başkaldırmayı ayırmadın bırakılmış bir köşe başının en güzel tanımıdır adın seversin diye söylerim her şeyi, sana uygun olsun çünkü her şeyin birbirine uygununu sen bulursun gel ellerini ver en güzel ellerini öyle ruhum, ateş yüreğim, kokum, birlikte öyle
Sayfa 66
Reklam
"Güldüğüme bakma benim. Kalbim kırıktır benim. Her gülüşüm, gizli bir hıçkırıktır" diyor ya. İşte aynen öyle.. Öyle Güldüğüme bakmayın, benim de canımı yakan bir çok şey var. Herkesin olduğu gibi, bu dünyadaki herkesin canını yakan birşeyler olduğu gibi. Elbette benim de canımı yakan bir şeyler var. Ama pes etmiyorum sadece. Pes etmiyorum hiçbir şekilde. Çünkü pes edersem, yok olup gideceğim. Yok olup gitmek de en kolayı. Bunu yapmayacağım ben işte.. Emin Yılmaz
- Kusura bakma. Ama, bütün suç da bende değil! - Kimde öyleyse? Bende mi? - Hayır, bilmiyorum! Bütün evrende sanırım. Genel olarak her şeyde, çünkü her şey öyle iğrenç, öyle zalim ki!
Sayfa 262 - İletişim yayınları 2.Baskı 1991Kitabı okudu
720 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Huzurlu günleriniz olsun... Bugün sizlere; yazar @authorchloewalsh yazmış olduğu, @martiyayinlari bünyesinde çıkan "On Üç'ü Bağlamak" kitabının yorumu ile geldim... Shannon, acıların içinden geçmiş ve birçok zorbalıklara maruz kalmıştır... Öyle ki okul değiştirmiş yine de iyi bir başlangıç yapmamamıştı... Belki de yapmıştı, sonuçta şöhretli ve akıl karıştırıcı Johnny Kavanagh'ın radarına girmişti, tabiiki bundan habersiz olarak... Aile içi şiddet ve gördüğü muameleler Shannon için kırılgan bir hayatı oluştursa da Tommen koleji ve Johnny, ona farklı bir hayatın var olduğunu gösterecek en önemli etmenler olacaktır... Çünkü Johnny'in parlak hayatının arkasında oldukça kırılgan ve yaralı bir geçmiş saklıydı... Ve bu geçmiş, anlayışı ve samimiyeti doğuracaktır... Bu garip bir şekilde başlayan arkadaşlık adım adım duygulara bırakırken kendisini, görülmemiş sevginin ve yaşanmamış çocukluğun mutlu umutlara temel atıldığına şahit olacaksınız... Arkadaşlığa dair güzel diyalogları ve güçlü bir şekilde işlenmiş ruhsal gelişimleriyle okuruna yaralı bir hayata daha samimi gözlerle bakma fırsatını veriyor... Öyle ki bir yandan kahkaha attırırken bir yandan da ağlatıcı etkisi var... Aynı hayat gibi diyebileceğim sayılı kitaplardan birisi olmakla birlikte ruhsal anlamda olumsuz hatırlatıcı öğelerinden dolayı bazı okurlar için uygun olmayacağı düşüncesindeyim... Ben Shannon'u okurken kendimden parçalar bulduğum için gerçekçiliğini fazlasıyla yerinde bulduğumu da belirtmek istiyorum... Devamını merakla bekliyor olacağım... Okuyun efendim, teşekkürler
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü BağlamakChloe Walsh · Martı Yayınları · 2024293 okunma
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Reklam
"Olaylara kendi penceresinden bakma itiyatına tutulmuştu. Dolayları, çevreyi görüyordu, genişti. Perpektifi ise olabildiğince açıktı. Ona göre profiller aşikardı. Böyle bir vaziyette o, her şeyi anladığını sanıyordu lakin hakikat öyle olmuyordu." "Ekseriya dimağı, onu ele geçirmiş gibi oluveriyordu. Sanki çoğu zaman bir girdabın içindeydi. Aklının keskin, sivri uçları yüreğine batıyordu. Bütün bir zihni, Demokles'in kılıcı gibi onun üzerinde sallanıp duruyordu. Buna rağmen ilerlemeyi sürdürüyordu." "Çünkü duyguları da vardı. Çoğu zaman onlar da geliyordu, onu ziyaret ediyorlardı. Bazen uzun uzun kalıyorlar, geçmişi yâd ediyorlar, bugünün umutlarından, geleceğin getireceği güzelliklerden bahsediyorlardı..." (Jack Brighty'den)
768 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
begenmedigim seyler vardi diyip gecmis olmamak icin yaziyorum. begenmedigim major bir iki konu: 1. eftalya'nin "konuskanligi"nin yansitilma seklini begenmedim sahsen. kendim asiri konuskan biriyimdir ama bana gercekci hissettirmedi. cok konusunca olan ve burada farkli yansitilan noktalardan bahsetmek istiyorum ☆eftalyanin
Beyaz Leke
Beyaz LekeAslı Arslan · İndigo Kitap · 2024133 okunma
Öyle Bakma Çünkü... Güzel bahçeli bir ilkokulun penceresinden dünyaya, hayret, hasret ve biraz da bayat bayram şekeri kederiyle bakan, aklı canbaz,yanağı al, sesi çilek aroması bir çocuk oturuyor gözlerinde...
AŞK VİSKİSİ ÖTESİNDEN
Gönlüm patlıyor, Sen ona bakma. Şifasını, duasını Allah'tan edecek, Bakma çıldırmışlığına. Öyle şımarıyor, Sanki benim çocuğum. Durduğum yerde biraz güvercin geçse başım üsünden,
Reklam
O küçük patlayışının gerçek sözcüklerini anımsamaya çalıştı, onu çok daha anlamlı öyle çok sözcükle bilinçsizce donattı ki, uğradığı başarısızlığın tedirginliği biraz da olsa dindi. Arada bir, yatıştırılmamış gerçeğin ansızın bıçak darbeleri üzerine çullanıyordu, çünkü doğasında davranışlarına pembe görüş açısından bakma eğilimi yoktu.
"Seni yakabilecek tek kişi benmişim gibi. Sana dokunabilecek tek kişi benmişim gibi. Bana öyle bakma minik yıldız çünkü seni cehennemime çekersem her şey için çok geç olur.
"Ben sana tüm varlığınla âşık oldum,her şeyinle çünkü sen âşık olunabilecek bir kadınsın ama sen eğer acıların olmasaydı asla bana âşık olmazdın."Daha fazla şaşırdım."Öyle bakma,kastettiğim çok farklı.Bütün bunların dışında bak bana,anlamadığını düşün.Bir adam;içine kapanık,asla konuşmuyor,robot gibi hareket ediyor,gülümsemek bir yana dursun,öylece yaşayıp gidiyor.Hisleri var ama kapalı.Acı çekse bile sesi çıkmıyor.Bir keresinde bir kadın bana..."Öfkeyle nefesimi verdim."Hayır,öylesine hoşlandığım bir kızdı işte lisede ama bana 'Tanıdıkça insan senden nefret ediyor,' demişti.Onu suçlamıyorum ama eğer o kadar acı çekmeseydin beni anlamazdın,beni anlamasaydın âşık olacağın hiçbir parçam kalmazdı."
TOMRİS UYAR İÇİN BİR ŞİİR KURMA ÇALIŞMASI seni sonsuz biçiminde buldum o biçimi almıştın sandviçlerle, kötü şehirle, terle başbaşa kalmıştın yürüdü üstüne herkesin neonu, herkesin babaannesi herkesin en eski olan kökü, en eski hanesi yeşili bozup suya çevirdin, akşamı sonsuz uzattın ne buldunsa o akşama uygun, ne buldunsa ona kattın perdeler uzundu, rüzgâr kısa, masalar üç bacaklı masalar dört bacaklı, rüzgârlar uzun, perdeleri kısalttın sen bir atmacanın en uzun çığlığısın her türlü gökte göğü büyüttün, otobüsleri aldın, şehirleri ufalttın yıkılan bir kedi bir süre olarak doldurur sesini seversin bir kanaryanın sesinden çok kendisini denizi ve ormanı, açlığı ve başkaldırmayı ayırmadın bırakılmış bir köşebaşının en güzel tanımıdır adın seversin diye söylerim her şeyi, sana uygun olsun çünkü her şeyin birbirine uygununu sen bulursun gel ellerini ver en güzel ellerini öyle ruhum, ateş yüreğim, kokum, birlikte öyle
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.