Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne hazin değil mi? Bir milletin veya bir sınıf insanlığın evvelâ birtakım çıldırtıcı şeylerle zıvanadan çıkartılması, sonra da bir delinin veya inzivada hazırlanmış bir planın onu istismar etmesi, benimsemesi, cin çarpmış gibi taştan taşa çarparak uçuruma sürüklenmesi... Düşünün bir kere şu Almanya'yı. Fert fert düşünün. Sonra kütle hâlinde bir sadistin eline düşünce yaptıklarına bakın.Şimdi bu sadizm, bu kudrete iman, talihe güvenme, yalnız ben düzeltirim düşüncesi, ifrata gitmiş bir ceza ile öbürlerine, karşısındakine geçecek.Korkunç bir kapı açılıyor.Bir set çöküyor ki, arkasında yalnız sayısız felâketler vardır. Ben geçen harpte Alman talebelerinin ailelerine yazdıkları mektupları okudum. Hepsi insanlık mistiği idiler. Mistik. İşte en korkunç şey. Bir kere ayağınızı topraktan kesmeyin. Her şey olursunuz, havadan kaptığınız her şey... Çünkü uzviyetinizde parazitler konuşur, insanlık mistiği, kuvvet mistiği, ırk mistiği, hacalet, istırap mistiği... Çünkü tanrılık yanı başınızda bir aktör elbisesi gibi asılıdır, derhal giyinmek öyle kolay ki.Bir kere insan tanrılaşmağa alışmasın. Mutlak bir fikir olduğunu, hakikatin tek göründüğü yer olduğunu sanmasın
6 Mayıs
Mamak Askeri Cezaevi. Ön hücrelerin havalandırması. Görünen her şey, bir gün, beş gün, beş ay öncesinin aynı. Duvarlar, tel örgüler, karşıda tepesi görünen kel bir dağ bozuntusu, tutuklular, askerler, gardiyanlar, subaylar. Korkunç bir farklılık var ama bugün. Görülmeyen bir farklilik bu. Sadece duyulan ve duygularla algılanabilen bir
Reklam
..halı da yumuşak mıymış ne, öyle görünmüyordu, oturuverince dünyada ne güzel bir yer kaplandı, şimdi, tam şimdi kıyamet kopsa keşke, camlara ağacın dalları hafiften çarpıyor, tıkır tıkır, güneş parlıyor parçalı bulutlu, en güzel hava, işte şimdi şu andan başka pek kıymet verilecek bir şey yok sanki, yokluğuna vahlanılacak bir şey yok sanki; şu an kubbe ne kadar yüksek, renk renk, lambalar sonsuzluk alameti gibi şimdi, tam şimdi ayak parmaklarım içeri doğru kıvrıldı, bulunduğum yerden memnunum evet şimdi, tam iken, çok seyrek hallerde olduğum gibi arandığım yerde iken kıyamet kopsa; keşke, keşke, keşke, böyle güzel bir günde. Ama şimdi seyrelecek, her şey seyrelecek, sonra da bitecek, anı bile hatırlamayabilirim, halbuki vardı, vardı da geçti.
"Bütün bunlar için yüz yüze diyordum Gerçeği gözlerimden gör, anla diye Beni gördüğünde okuyacaktın Her şey açıklığa kavuşacaktı O zaman anlayacaktın dürüstlüğümü Sana olan derin sevgimi görecektin Hiçbir şüpheye yer kalmayacaktı Seni hiçbir şeye zorlamayacaktım Sadece kendin bizzat gör istemiştim Fakat sen tanıdığım, bildiğim, yürekten sevdiğim sen Bana neler söyledin öyle Kendimden, aklımdan, gerçeklik algımdan şüphelendim İnanılmaz üzüldüm, gerçekten hala da yoğun bir şekilde acı çekiyorum Buna rağmen seni sevmeye devam ettim, hala da çok seviyorum Ve hatta bütün bir kırgınlığıma rağmen seni anlamaya çalışıyorum Sana hak vermeye çalışıyorum, seni sevmeye yine devam ediyorum Benim hüznüm de neşem de gene sen oluyorsun Öyle işte, bir iç dökme merasimi gibi oldu bu böyle...." (Jack Brighty'den)
Biliyorum, özgürlük denen şey felsefi bir kavram. O kısmı beni ilgilendirmiyor. Öyle ya, köleler felsefeyle ilgilenmez. Canının istediği yere gitmek! İşte özgürlük budur!
Sayfa 65 - JaguarKitabı okudu
“Yine her zamanki gibi oldu, ona bir şey anlatmaya başlarsın, öykü daha yarısına varma­dan nasıl biteceğini bilir ya öyle işte…”
Reklam
Bazı vakitler zor gelir insana susmak. Hoş sükut etmek, sessiz kalmak güzeldir. Ama bazen acı verir işte. Bir şey söyleyecek olur söyleyemezsin ve o söyleyemediklerin, daha ismini koyamadıkların içimde öyle büyük yaralar açar ki gelir de tam sinenin üzerine, hani şu kalp dediğimiz yere oturur da kalır.
Herkes, sayı dizisinin sonsuza kadar uzadığını bilir; ancak kimse sonsuza kadar sayamaz. İşte aklın anlaması ile alması arasında böyle bir fark vardır. Ve kimse, "Madem sonsuza kadar sayamıyorum; o zaman sayıların sonsuza kadar uzadığını nasıl emin olacağım; belki de öyle değildir?" demez. Çünkü sayı dizisinin neden sonsuza kadar uzaması gerektiği, aklın anlayabileceği, "Evet öyle olmalı; başka türlü olamaz!" diyebileceği bir şeydir ama alabileceği bir şey değildir. Akıl almaz demek, anlaşılmaz demek değildir.. Biraz mantık, biraz muhakeme...
Namaz Gösteriş namazı kılan biri camiye neden gelmediğimi sordu? Namaz vakti 7/24 oldu sürekli namaz kılıyorum dedim. Öyle namaz mı olur nerede kılıyorsun dedi!
312 syf.
2/10 puan verdi
Güzelim konu nasıl hiç edilir öğrenmek için bu kitaba bakabilirsiniz.
SPOILER!!! Güzel başlamıştı. Çok ilginç bi kurgusu var gibi gelmişti gerçekten. Kitap boyunca Hıristiyanlık, kilise ve İncil hakkında çoook şey öğreniyoruz. Smut kısımları da çok güzeldi AMA Allah aşkına bu ne iğrenç bir son ya?? Bu ne saçma sapan bi yanlış anlaşılma çemberi? Poppy korkunç, bencil, akılsız bir karakter. Kitap boyunca Tyler'ın
Rahip
RahipSierra Simone · Pukka Yayınları · 2024188 okunma
Reklam
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Pazarlıkçı Serisi 2 / Yabancı Bir İlahi Kitap İncelemesi
"Hepimiz parlayan bir ay gibiyiz ama görünmeyen karanlık bir tarafımız da var." -Halil Cibran Kitabı gerçekten çok beğendim, her şeyiyle harikaydı. Okumaktan çok keyif aldım. Normalde 10 verecektim ama bir yıldızı az sonra spoiler kısmında bahsedeceğim sebepten dolayı kırdım yoksa 10 yıldızlık bir kitaptı bana göre. 3. kitabı okumak
Yabancı Bir İlahi
Yabancı Bir İlahiLaura Thalassa · Martı Yayınları · 2022573 okunma
314 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Montaıgne, 16.yüzyılda yaşamış ünlü Fransız yazar. Deneme türü olarak ilk eseri çıkarıp, derleyendir aynı zamanda kendisi. Bu eser, yazarın okuduğu, yaşadığı, görüp duyduğu bütün bilgi, tecrübelerin not alıp deneme oluşturduğudur. **Montaigne, insan doğasının karmaşıklığını anlamaya çalışırken, okuyucuya da kendi iç dünyalarını keşfetme fırsatı
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054,6bin okunma
George'den sayfa 50 "Eskiden onunla birlikteyken çok eğlenirdim. Ona bir sürü şaka yapardım hayatını kendi kendine sürdüremeyeceğini gördüğümde. Şaka yaptığımı bile anlamazdı, o kadar aptaldı. Ben de eğlenirdim ona böyle şakalar yapıp. Onun yanında kendimi çok akıllı biriymişim gibi hissederdim. Ona ne söylersem yapardı, ne kadar saçma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.