Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Roxanne on sekiz saat uyanık kaldığınız takdirde — yani sabah 6'da uyanıp gece yarısı uykuya daldığınızda - gün sonunda kanınızda yüzde 0.05 oranında alkol varmış gibi tepki vermeye başladığınızı gösterdi bana." Üç saat daha ayakta kaldığımızda, yasalarda tanımlanmış sarhoşlukla aynı düzeye geliyoruz," diyor. Charles da şöyle açıklıyor: “Pek çok insan “Bütün gece ayakta kalıyor değilim ki, bir şey olmaz bana' diye düşünüyor, oysa uykumuzdan her gece birkaç saat eksildiğinde, bu her gece böyle devam ettiğinde, bir-iki hafta içinde performansımız bütün gece ayakta kalmışız gibi düşmeye başlıyor. İki gece uyumayınca herkes darmadağın olur — ama aynı noktaya birkaç hafta boyunca her gece dört-beş saat uyuyarak da gelebiliriz.” Charles bunları söylerken yüzde 40'ımızın bu eşikte yaşadığını hatırladım.
Herkes sanır ki ''Selvi boylum Alyazmalım ''bir aşkın filmi ! Oysa İlyas'a aşıktı Asya , Cemşit' i sevdi ! Aşk ömürde bir defa olur , Ama insan iyiyi güzeli hep severdi ! Asya aşıktı İlyas'a ama Cemşit'i sevdi ! Hayat hani o Asya'nın dönüp bakarsam gidemem dediği çizgi ! Sevdi ama Aşk başka ,dönüp baksa gidemezdi ! Çünkü Cemşit gibi severse bir adam ! Öyle sevilirse Asya gibi bir Kadın ! Dönüp bakmazdı ölse bile ! Dönüp bakmadı ve gitti ! O filmde sevgi aşkı yendi ! Sahi neydi sevgi ''sevgi emekti '' Aşk mı ! Kaybedenler konuşulmaz Aşk kaybetti ....
Reklam
68 syf.
9/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Körler ülkesinde tek gözlü insan kraldır!
"Galileo inkar et, dünya dönmüyor!" "2+2=5" "Hypatia’nın gözlerini çıkararak kör ettiler." "Diri diri yakılan Pisagor ve öğrencileri." "Taşlanarak öldürülen İskenderiyeli Hypatia." Ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun, der
Maksim Gorki
Maksim Gorki
Tarihten ve eserden ilham alarak şunu söyleyebilirim ki:
Körler Ülkesi
Körler ÜlkesiH. G. Wells · Kolektif Kitap · 20182,407 okunma
Platon'un dediği gibi kayıp olan ruh eşimizi bulma isteği miydi?
Kendi vücudu ile ilgisi olmayan, protein, yağ, karbonhidrat ve sudan oluşan bir başkası nasıl olur da kendisini dünyanın en mutlu adamı, en mutsuz adamı ya da dünyanın en çok acı çeken adamı gibi hissettiriyordu? Bunun adı aşk olamazdı. Bu 3 harfle açıklanamayacak kadar derin ve acı verici bir şeydi. Bu konuda bir sürü kitap okumuştu adam. Hemen herkes kendince tanımlamaya çalışmıştı bu meseleyi. Oysa bu çok manasız bir çabaydı. Platon'un dediği gibi kayıp olan ruh eşimizi bulma isteği miydi? Yoksa Alman Filozof Schopenhauer'un dikkat çektiği gibi soyun devamını sağlayan, tabiatın bir aldatmacası mıydı? Galen'e göre aşk ne anlatılabilir ne de tanımlanabilirdi. Zira doğuştan kör olan bir insana gökkuşağını nasıl anlatabilirdiniz ki. Ya da doğuştan koku duyusu olmayan bir insana yağmur yağdıktan sonra topraktan yükselen o harika kokuyu nasıl hissettirebilirdiniz? İşte insanlığın başlangıcından beri aşkı yaşamış birçok yazar onu yazdı, birçok ressam onu çizdi ve birçok şarkıcı onu söyledi. Aşkla karşılaşmamış insanlar ise sadece anlamaya çalıştılar. Ama anlamalarına imkân yoktu. Aslına bakalırsa nöro- biyolojik olarak aşk 2 kısımdan oluşuyordu. İlk dönem, yani ilk görüşte aşkı ve tutku dönemini içeren, beyinde fırtınaların estiği dönem. İkinci dönem ise fırtına sonrası daha sakin bir beyinde insanları birbirlerine bağlayan dönem. Aşkın ilk fazı mükemmel bir fazdı. Beynin ödül merkezi üzerinde çok önemli etkileri bulunan dopamin, norepinefrin, vasopressin gibi çeşitli hormonlar bir araya gelerek muhteşem bir etkileşim oluştururlardı.
Sayfa 104 - Popüler Kültür-Bilim Serisi
Herkes sanır ki ''Selvi boylum Alyazmalım ''bir aşkın filmi ! Oysa İlyas'a aşıktı Asya , Cemşit' i sevdi ! Aşk ömürde bir defa olur , Ama insan iyiyi güzeli hep severdi ! Asya aşıktı İlyas'a ama Cemşit'i sevdi ! Hayat hani o Asya'nın dönüp bakarsam gidemem dediği çizgi ! Sevdi ama Aşk başka ,dönüp baksa gidemezdi ! Çünkü Cemşit gibi severse bir adam ! Öyle sevilirse Asya gibi bir Kadın ! Dönüp bakmazdı ölse bile ! Dönüp bakmadı ve gitti ! O filmde sevgi aşkı yendi ! Sahi neydi sevgi ''sevgi emekti '' Aşk mı ! Kaybedenler konuşulmaz Aşk kaybetti ....
"Karaboçkalar, Sobakeviçler¹, Skvoznik-Dmuhanovskiler, Derjimordalar, Tyapkin-Lyapkinler², işte bunlar, Aleko'nun, Beltov'un³, Rudin'in ve daha pek çok tipin karanlık yanıdır. Bunların oluşturduğu ortam olmadan sözünü ettiğimiz son tipler anlaşılmaz. Gogol'ün kahramanları da Rus değil midir? Aman, hem de ne Rus!
Sayfa 1128 - 1129, 1130 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şimdi, iyi olanı kötüye dönüştüren, kötünün ise iyi sonuca varmasını sağlayan bir tür yazgının varlığını duyuyor insan kimi kez... Buna ne deme­ li, peki? Bu gibi düşüncelere, duygulara kapılmanın, kısmen sinirlerin aşırı yo­rulmasının, gerilmesinin sonucu olduğunu ileri sürebiliriz. Bunlara kapıldı­ğımızda gerçeklerin sandığımız kadar kötü
Şen Bilim
Bu boğucu, iç karartia havanın, yaşamın avuntusu çiydir. Şair, kendinin ar- dındadır, kendine varamamanın, kendine yalan söylemek zo runda oluşunun acısıyla, kendinin, kendisiyle aradığı hakikatin ardındadır. Hakikatin ardında, onunla sevişmek, onunla evlen- mek için. Ulaşamayacağını bile bile arayan: Delidir şair. Işıltılı. parlak, renkli
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayat(KADINLARA)Zor
Şebnem’in farklı dönemlerdeki anılarını kronolojik sıralama olmadan,Şebnem’in anlatıcılığı ile vakıf oluyoruz bu kitapta
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
zaman ve karakter geçişleri arasında okuyucuyu yormadığı için akıcılığını koruyor.
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri Gecesi
;okurken yoğun duygular yaşayacağınız, kimi zaman Şebnem’i anlayacak kimi zaman sinirleneceksiniz, kızacaksınız, bir ara kitabı
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20147,2bin okunma
Şeytan Tanrı'da Benim Diyordu? Hala Diyor! İnsan olmayanı ya da olmak istemeyeni zorla insan yapacak durumda değiliz. Herkes kendi yolundan gitmeye serbesttir. Türk'ün içinde yaşayıp düzenini bozmaya kalkmayı, onu kendine kul köle etmeye kalkmayı kabul etmiyoruz. Ne zaman kabul etti ki Türkler? Bizi yaratan Tanrı kendini tanrı
Reklam
Bazen beklersin ... Tek tek her şey olur ama bir olmayınca zevk olmaz . Ta ki her şey tam sen eksik olmayana kadar . Hayat bu kadar zor bu kadar da kısa ... Senin ise ne yorulmaya ne dinlenmeye ne de duraklamaya asla zamanın olmamalı . Olunca yaşında durumunda ne var derler . Oysa herkes şahsına münhasırdır. Ve herkes birbiri ile aynı yaşta değildir . Ayni duygulara sahip değildir. Şimdi en güzeli ne ? Yaşa zamana bakmadan herkesi olduğu gibi kabul etmek . Sevmek , gülmek , gulumsemek, var olan ile mutlu olmak 😍 çok yorgunum kaptan be.... İyi geceler diyelim de bitsin bu muhabbet.
168 syf.
·
Puan vermedi
Ee, Ne olacak şimdi ha?
Öncelikle Bu uzun yazıdan önce hazırladığım videoya buradan göz atabilirsiniz. youtube.com/watch?v=K1FIENB...
Anthony Burgess
Anthony Burgess
"İyilik içten gelir ve seçiliyor olmalıdır" Antony Burgess'in romanı Otomatik Portakal'ın dönüp dolaştığı mevzu tam olarak bu cümledir diyebiliriz. Roman bir distopyadır, insana dair bir umut
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992bin okunma
Mevlana Celaleddin-i Rumi’ye birçok filozof sohbet etmek ve sorular sormak için gelirdi. Mevlana ise Şems'le sohbetleri başladıktan itibaren insanlarla bu tür sohbetleri kendisi yapmaktan imtina ettiğinden Şems-i Tebrizi’ye bırakırdı. Bir gün yine öyle yapar ve sohbeti Şems'e bırakır. Filozoflar Şems'in yanına giderler. Şems o
Sayfa 57 - Destek YayınlarıKitabı okudu
64 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Kitabın 63. Sayfasında şöyle geçti: İlk defa bir tabutta iki ceset görüyorum." Bu nasıl olur ki? Ahhh söyleyemem sürprizi kaçar... Bir kahramanın güçlü olmamasına sinirleniyorum...oysa gerçek diye de bir şey var maalesef kimi zaman...herkes güçlü olamıyor. Bazen korku aklı alıyor... seviyorsan Selmaaaaaaaaaaaaaaaaaaa'yı alacaksın o kadarrrr!!!!!!! Neyse sakinim, sakin, sakin... Bazen aşk bile durduramıyor bazı şeyleri... Offff biraz daha konuşsam spoiler gelecek bu yüzden, bu yüzden.......... yazmayı reddediyorum!!!!! :-)))))) Herkese Keyifli Okumalar Dilerim
Kırık Kanatlar
Kırık KanatlarHalil Cibran · Kapra Yayıncılık · 20209,6bin okunma
Darmadağın
Hava tüm gün 40 dereceden fazlaydı. İçimden "bu Mersin sıcağı da temmuz ayında daha fena oluyor" derken birden kapı çaldı. Oysa kimseyi beklemiyordum. Kapıyı açtığımdaysa karşımda birisini beklerken bir zarf görmüştüm. Pembe bir zarf. Merakla içini açıp okumaya koyuldum. 3 sayfa mektup vardı içinde. Özensiz bir el yazısı, yanlış imla
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.