Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sosyalizm ile komünizm eşitlik fikri üzerinde temellenir. Ama özgürlük pek dert edilmez. Bireycilik üzerinde temellendiğinden en azından özgürlüğün tohumunu içeren burjuva sisteminden daha kötü zorbalıklardır bunlar. Sosyalizm ile komünizmin temellendirdiği ise mutlak erk sahibi bir Devlet’tir. Bütün insanları bu canavarın, öldürülecek bir bedeni bile olmayan bu Mutlak Kral’ın altında eşit kılarlar. Her ikisinde de burjuvazi her şeyini yitirir, emekçinin ise kazanacağı hiçbir şey yoktur. Burjuva köle değilken köle olur; burjuvanın dengi olmuş işçi, kendini yeni bir efendiyle birlikte bulur ve önceden olduğu gibi yine köledir. Burjuva sisteminde bir emekçi, her şeye rağmen ve emeği sayesinde ya da şans sonucu veya herhangi bir başka gerekçeyle kendisi için biraz para toplayabilir, toplum içinde yükselebilir, belli bir oranda özgürlük –en azından paranın sağlayabileceği oranda– elde eder. Sosyalist ya da komünist rejimde ise hiçbir umudu yoktur. Bu, cehennemin yeryüzünde kusursuzca geçekleşmesidir ve cehennemde, göründüğü kadarıyla, herkes eşittir.
Can Yayınları
Anarşistin ideali öncelikle özgürlüktür; sonra özgürlük yoluyla eşitlik, nihayetinde ise özgürlük içinde eşitlik yoluyla kardeşliktir. Şunu unutmayın: Anarşist sistemde, eşitlik olarak var olabilecek şey özgürlükle birlikte gelmez, ondan kaynaklanır.
Can Yayınları
Reklam
Özgürlüğün gerçek olduğu bir yerde, eşitlik kitlelerin tutkusudur. Eşitliğin gerçek olduğu bir yerdeyse, özgürlük küçük bir azınlığın tutkusudur.
Atatürk, ancak dini yasalarla aradaki ilişkiyi kopardıktan sonra, kadın ve erkek eşitliğini yasalaştırabildi. Başkentin gün görmüş Osmanlı toplumunda Türk kadınları oldukça geniş bir özgürlük kazanmışlardı. Büyük Savaş sırasında Jöntürk Hükümetinin, başka çaresi kalmadığı için kadınları da çalıştırmaya başlaması, kadın özgürlüğünü ilerletmişti. Ama İslamiyet Medeni Kanuna hükmettikçe, tam eşitlik olanaksızdı ve kadın özgürlüğünde herhangi bir ilerlemeye karşı çıkılabilir ve tam tersine çevrilebilirdi. Türk kadınları elde ettikleri hakları Atatürk'e borçludur.
“Özgürlük, eşitlik, güvenlik insanları birleştirirken, mülkiyet insanlar arasında bölünmeye yol açar.”
Reklam
Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik ya da Ölüm! En kolay hayata geçirileni sonuncusuydu; Giyotin’e zeval gelmesin!
Anıtkabir'e dönecek olursak, ziyaretçiler tören meydanından şeref holüne girerken çeşidi noktalarda Atatürk'ün ünlü vecizeleriyle karşılaşırlar. Merdivenlerin ortasındaki hitabet kürsüsünde "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" yazılıdır. Bu Türkiye Cumhuriyeti anayasasının ilk cümlesidir; Atatürk 23 Nisan 1920'de Ankara' da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk oturumunu bu cümle ile açmıştır. Türkiye' de bu cümle, ABD' de "We the people..." ("Biz, Birleşik Devletler halkı...") ifadesi ya da Fransa' da "Liberte, Egalite, Fraternite" ("Özgürlük, eşitlik, kardeşlik") şiarına eş güçtedir; ulusun var olma hakkını doğrudan tanıyan belirleyici bir ifadedir.
Sayfa 122Kitabı okudu
"Değersizleştirilmiş eşitlik" ten, değersizleştirilmiş barışa geçersin. Herkesin, kibrit kutusu hayatını en büyük saydığı bir dünyada, bir genişlik tanımını hecelemeye başlarsın: Kendi dilini ve kültürünü unutmuş /unutturulmuş; bedenine bir günah ve ayıp merceğinden bakan; egemenliği altında yaşadığı dil ve kültürle her gün biraz daha kişiliksizleşen; ancak gücün/ güçlünün değerleriyle yaşayabilme hakkını edinebilmiş; farklılığını boğazında bir ip gibi gezdiren insanların oluşturduğu bir toplumda, özgürlük ve eşitlik, olsa olsa bir kırtasiye eşitliktir; inceltilmiş bir cezadır. Küçük düşürülmüş bir dünyadır bu, dersin.
Sayfa 68 - Kırmızıkedi YayınlarıKitabı okuyor
İki yüz yıl önce "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" sloganı Fransız burjuvazisini birleştirmişti. Bugün aynı sözcükler bütün dünyayı bir araya getirmeli. İnsanlık daha önce hiç olmadığı kadar bütün bir aile haline gelmiş bulunuyor. Bizden sonra çocuklarımız, torunlarımız gelecek. Nasıl bir dünya bırakacağız onlara?
Sayfa 364 - Pan Yayıncılık, 24. Basım, Kasım 2009Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.