İnsanlar birçok şeye inanabilirler: adalet, özgürlük, eşitlik. Bütün bunlar kavramlar, idealler, inançlar veya ümitler olarak zararsız, iyi şeylerdir, ama arkalarında gerçeğe uygulanmalarından, gerçek hayatla, insan ve toplumların tecrübe ve birikimleriyle test edilmelerinden, sınanmalarından ileri gelen şeyler yoksa boş şeylerdir.