Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Özgürlük özgürlüktür, eşitlik ya da tarafsızlık ya da adalet ya da insan mutluluğu ya da vicdanlılık değildir.
Isaiah Berlin
Isaiah Berlin
Reklam
Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik ya da Ölüm! En kolay hayata geçirileni sonuncusuydu; Giyotin’e zeval gelmesin!
·
Puan vermedi
George Orwell & 1984 Orwell'ın öğretmeni Aldous huxley cesur yeni dünyada havuç kullanmışken, İngiliz yazar George Orwell ise sopa kullanmış Aldous huxley kitabında Ütopya görünümlü bir distopya yazarken, örneğin Bilim ve teknoloji çok gelişmiş ama kontrol amacıyla kullanılıyor yada Herkes mutlu ama bireysel ve duygusal derinlik yok
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166,4bin okunma
Anıtkabir'e dönecek olursak, ziyaretçiler tören meydanından şeref holüne girerken çeşidi noktalarda Atatürk'ün ünlü vecizeleriyle karşılaşırlar. Merdivenlerin ortasındaki hitabet kürsüsünde "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" yazılıdır. Bu Türkiye Cumhuriyeti anayasasının ilk cümlesidir; Atatürk 23 Nisan 1920'de Ankara' da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk oturumunu bu cümle ile açmıştır. Türkiye' de bu cümle, ABD' de "We the people..." ("Biz, Birleşik Devletler halkı...") ifadesi ya da Fransa' da "Liberte, Egalite, Fraternite" ("Özgürlük, eşitlik, kardeşlik") şiarına eş güçtedir; ulusun var olma hakkını doğrudan tanıyan belirleyici bir ifadedir.
Sayfa 122Kitabı okudu
"Değersizleştirilmiş eşitlik" ten, değersizleştirilmiş barışa geçersin. Herkesin, kibrit kutusu hayatını en büyük saydığı bir dünyada, bir genişlik tanımını hecelemeye başlarsın: Kendi dilini ve kültürünü unutmuş /unutturulmuş; bedenine bir günah ve ayıp merceğinden bakan; egemenliği altında yaşadığı dil ve kültürle her gün biraz daha kişiliksizleşen; ancak gücün/ güçlünün değerleriyle yaşayabilme hakkını edinebilmiş; farklılığını boğazında bir ip gibi gezdiren insanların oluşturduğu bir toplumda, özgürlük ve eşitlik, olsa olsa bir kırtasiye eşitliktir; inceltilmiş bir cezadır. Küçük düşürülmüş bir dünyadır bu, dersin.
Sayfa 68 - Kırmızıkedi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
Samipaşazade Sezai Tanzimat 2. kuşağa ait olan olan yazarlarımızdan biridir. Önemli eserlerini 1876 yılı sonrasında yazmıştır. Bu devirde kendisi Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit gibi yazarlarımızdan etkilenmiştir. Ancak Samipaşazade bu yazarlardan farklı olarak döneminin siyasi meselelerine, toplumun yaralarına değinmiştir. Yani binevi
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201646,1bin okunma
İki yüz yıl önce "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" sloganı Fransız burjuvazisini birleştirmişti. Bugün aynı sözcükler bütün dünyayı bir araya getirmeli. İnsanlık daha önce hiç olmadığı kadar bütün bir aile haline gelmiş bulunuyor. Bizden sonra çocuklarımız, torunlarımız gelecek. Nasıl bir dünya bırakacağız onlara?
Sayfa 364 - Pan Yayıncılık, 24. Basım, Kasım 2009Kitabı okudu
Aristokrasi'yi savunan Platon'un aksine Spinoza demokrasiyi savunur.
İnsanlık tarihi monarşik rejimleri ön plana çıkartmış ve kendisinden önceki filozofların çoğu Platon'un izinde, en arzu edilir siyasi rejimi çeşitli aristokrasi türleri olarak tarif etmişken, Spinoza demokrasinin mümkün olabilecek en iyi rejim olduğunu ifade eder. Zira her politik rejim onu oluş­turan bireylerin güvenliğini ve barışı hedeflese de sadece demokrasi, bunların yanı sıra bireylerin iki temel özlemine de cevap verir: eşitlik ve özgürlük. "Onu diğer rejimlere ter­cih etmem, bunun sebebi onun en doğal ve bireylerin doğal özgürlüğüne saygı göstermeye en elverişli rejim olarak gö­rünmesidir. Nitekim demokraside hiç kimse doğal hakkını (o andan itibaren kendisine danışmayacak olan) bir başka bireye devretmez. Onu, parçası olduğu toplumun bütününe devreder; böylelikle, bir zamanlar doğal halde olduğu gibi, bireylerin hepsi birbirine eşit olmayı sürdürür." Görünenin aksine bireylerin eşitlik ve özgürlük özlemlerinin sonsuza dek bastırılması imkansız olduğu için de en güçlü ve en kalı­cı rejim monarşi değil demokrasidir.
Erkek isteyen (tâlib), kadınsa istenendi her zaman. Çünkü özeldi kadın. O rağbet eden değil, rağbet edilendi. Tersi vakarına halel getireceği düşüncesiyle 'ayıp' bile sayılırdı. Bu nedenle de günümüzde halen evlenme süreçleri 'kız isteme' adetiyle başlar. İslâm, kıza 'istenen' olma şerefini bahşetmiştir. Modern dünya ise özgürlük adı altında, hiçbir kural ve kaide olmaksızın kadına isteyenin istediği anda ulaşabileceği bir düzen kurmuştur. Bunun da adına eşitlik ve özgürlük demiştir.
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.