Aslan Yürekli Richard Kudüs'ü almaya çalışmış fakat her seferinde Salahaddin Eyyubî'nin ordusuyla karşılaşmıştır. Hatta Salahaddin Eyyubî, Aslan Yürekli Richard'ı Kudüs'ü ziyaret etmesi için çağırdığı halde kabul etmeyerek hayattayken Kudüs'ü görme fırsatı bulamamıştır. Ey buyuk ALLAH ım..
Bugun bu zulmu yapanlara
Ebabilerini gonderme
Gokten taş
Biz aşk bahçemizi küçük tuttuk seninle
İçinde güvensizlik ağaçları küstüm otları kendini saklama çiçekleri
Özlem kirli bir kan gibi yüreklerimizi boğmasın
Yalnızlık karanlık bir orman gibi
Çökmesin diye içimize
Biz aşk bahçemizi küçük tuttuk seninle
Önümüzde dokunuşlardan uzak,
İnsafsız ve çok uzun bir kış var diye koca bir yaz,
Kendini saklama çiçeklerini,
Suladık durduk yalnızca
Biz aşk bahçemizi küçük,
Çok küçük tuttuk seninle ...
İnsan hiç okumayacak birine ve hatta aslında hiç olmamış birine günler, aylar, yıllarca mektupta ne yazar? Hislerin erozyona uğradığı modern zaman afetinde enkaz altında kalmış bazı güzel duyguları kurtarmaya çalıştığım serüvende bir çok umut kaybı yaşanmış olsa da çok sayıda sevmelere temiz ulaşıldı. Içimde bu sevmeleri koyacak yer ararken hangi taşı kaldırsam kendimi buldum. Kırmızı beyaz çiçekleri sevdim, çakıl taşları biriktirdim, mavi denizler aradım, şiirlere tutundum, çiçeğimin toprağını suyla besledim hergün, ondan çiçek bile beklemeden, küsmedim, türküler söyledim, şarkılar çaldım, kalem tuttum, hep yazdım. Ama hep kitap okumadım bir de yazdığım kitabın konusu oldum. Fuzuli'nin dediği gibi " aşık-ı sadık menem, mecnunun ancak adı var." Sormuştun ya Oğuzcum Atay "ben buradayım. Sen nerdesin?" Diye. Ben de buradayım. O zaman bu tarihe bir şiir iliştirip kapatayim defteri:
üç tarafı denizlerle çevrili ülkem gibi sevmeler,
hasret yasak,
özlem yasak,
konuşmak yasak,
Dinleyen yok.
bense sayfalara tutsak
-Aysel Mamoste
Yokluğun buz gibi soğuk
Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
İyi ki silahlanmışız acılara karşı
Türküsüz çıkmamışız yollara
Ekmekten ve gömlekten önce
Aşk
Ve sevinç doldurmuşuz koynumuza
İyi ki koparmamışız çiçekleri
Sevgiyi öfkesiz takmışız yakamıza
Her aşktan böyle bir şiir kaldı bende
Yaşamımın bir dilimini özetleyen
Unutuşun çiçekleri bunun için hiç açmıyor Donuyor bir gülüş tek bir dizede
Yaşanmış yüzlerce anı, buruk bir özlem
Çivileniyor beynimin bir yerlerine
Geride -hayır- acılar filan da kalmıyor
Bir boşluk yalnızca, uçurumlara özenen.
Bu muhteşem şiir kitabı için nasıl bir inceleme yapayım diye çok düşündüm. Diğer incelemeleri okudum, internete göz attım. Yapılan incelemeler kitabın önsözü,arka kapağı ve internetteki yazıların noktasına kadar aynısı idi. Bu duruma üzüldüm açıkçası.(Onlar kendilerini biliyor, ben oraya bakarak inceleme yapmadım diye beni taşa tutmayın. )
iyi ki silahlanmışız acılara karşı
Türküsüz çıkmamışız yollara
Ekmekten ve gömlekten önce
Aşk
Ve sevinç doldurmuşuz koynumuza
iyi ki koparmamışız çiçekleri
Sevgiyi öfkesiz takmışız yakamıza
yerinmekli bir akşamdı bir bulvar otelinde
belirsiz bir boyutta özlem dönencesinde
tam da mendil sallıyorken güzel günlere
ipincecik bir dal değdi alnıma
yaprakları iznik'liydi
çiçekleri çin işi
sanki acem minyatürü
vivaldi düşlemesi
sandım basra sarısı
horasan kırmızısı
bir elinde hindistanlı bir yılan
bir elinde erzincanlı gelincik
Sayfa 48 - HOŞÇAKAL KÖPRÜSÜ 2/ tek telde çeşitlemeKitabı okudu
“ Senin içinde bir cevher, bir arayış, bir özlem yerleştirdik ve onu gözetiyoruz. Kaybolmasına izin vermeyiz, hatta onu kesinlikle bir yere ulaştırırız. “
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
“ Kendine ait masalları, efsaneleri, hikayeleri başkalarının hakikatine tercih etme cesaretini gösterdiğin gün, adımların yürüdüğün makamı sana ait bir yola