Büyük bir özveri ve sabırla hayatının 15 yılını bir aşka adamış kadın…
Ve bu aşkın ağırlığını taşıyamamış, altında ezilmiş, vefasız bir sevgili…
Kendini hapsettiği evden çıkmak için sebep arayan bir kadın…
Ve evine yalnızlığının acısını dindirmek için birinin gelmesini isteyen bir adam…
Adam evine birilerini getirebilmenin en iyi yolunu buluyor. Evi için gazeteye “satılık ev” ilanı veriyor.
Kadın can sıkıntısından bir gün gazetede ev ilanlarına bakarken rast gele ilanları arayıp, bir evi görmek icin randevu alıyor.
Ve bu iki insan “içlerine hapsettikleri hayatlarını konuşmak için” yan yana geliyor.
Suzan Defter alışılagelmişin dışında dört karakterin yaşamından kesitler anlatan, farklı yazım tekniği ile dikkat çeken, okunmaya değer bir roman.
Not: Ben önce Ekmel Bey’in günlüğünü okudum, tamamını bitirdikten sonra kadının günlüğüne başladım. İyi ki öyle yapmışım, romanın gizemi açısından daha yerinde oldu. Henüz okumayanlara da aynı teknikle okumalarını tavsiye ediyorum.