Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İşte kitaba ad veren pasaj
Bir yanda doğru diğer yanda kişilik vardır. Eğer doğruyu granitinkine benzer bir sertliğe sahip bir şey olarak görüp kişiliğin de gökkuşağı gibi soyut bir şey olduğunu düşünürsek, ve biyografinin amacının bu iki şeyi tek ve kusursuz bir bütün haline getirmek olduğunu belirtirsek, bunun çetin bir sorun olduğunu ve biyografi yazarlarının genelde bu sorunu çözmekte başarısız olup olmadıklarını merak etmeye gerek olmadığını kabul ederiz.
İletişim
·
Puan vermedi
Bugün biryudumkitap'tan aldığım güzel pasajdan sonra bu kitabı okuma listeme eklemeden edemeyeceğim. 9-11 sayfalarından gönderdikleri pasaj bana Dino Buzzati'nin Tatar Çölü romanındaki vadi ve yürüyüş metaforunu hatırlattı. Hele de dün Charles Aznavour'dan Hier Encore ve La Boheme şarkılarını dinleyip inanılmaz duygulandıktan sonra aynı hisleri anlatan üç sanatsal eseri bir çerçevede yorumlayabilecek olmak cezbetti beni. Daha dün Tatar Çölü'nü tekrar okumuştum ve bu kitabı da en kısa sürede okumak istiyorum. İki sayfayı içerecek kadar uzun olmasa pasajı da sizinle paylaşırdım fakat malum...
Sessizliğin Yanıtı
Sessizliğin YanıtıMax Frisch · Kolektif Kitap · 2019515 okunma
Reklam
II. Dünya Savaşı’ndan önce, o sıralar Bonn Üniversitesi’ne bağlı Şark Enstitüsü’nün müdürlüğünü yapan Prof. Paul Kahle ve Brüksel’den Prof. Henri Gregoire, Hazarlar üzerinde birlikte çalışmaya karar verdiler. Genel kanıya göre bu alanda oldukça önemli bir eserin ortaya çıkacağı umulmaktaydı. Ancak, maalesef savaşın patlak vermesi ve gelişen
Tanrı’yla ilgili farkkı fikirlerimden bahsetmişken tam karşıma çıkan pasaj
Peki, Tanrı, diyelim ki varsın. Bu çıkmaza Şensoy’un beni. Beni sınamak istiyorsun. Bir de ben Seni sınayayım, ne dersin? Senin orda olmadığını iddia ediyorum. Ailem ve çıbanlarla gerçekten zorlu bir sınava soktun beni. Ben Senin sınavından geçtim sanıyorum. Ben Senden daha zorluyum. Hemen, şimdi aşağı inersen yüzüne tüküreceğim Senin, bir yüzün varsa eğer. Ve sen sıçar mısın? Rahip bu soruyu cevaplamadı. Şüphe etmememizi söyledi bize. Neden şüphe etmemek? Benimle fazla uğraştığını düşünüyor ve bu yüzden Seni sınamam için aşağı inmeni istiyorum! Bekledim. Hiçbir şey olmadı. Tanrı’yı bekliyordum. Uzun süre bekledim, uyumuş olmalıyım.
Sayfa 130 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Sinestezi
Orkestra şefi ve besteci Franz Liszt, orkestrasını yanlış renkte çaldıkları için "Beyler biraz daha mavi lütfen, ton buna bağlı!" diye azarlarken müzisyenler şaşkın şaşkın ona bakmaktan başka bir sey yapamazdı. Bir başka seferde "Bu koyu mor [bir pasaj]!.. Bu kadar gül pembesi değil." diye yalvarmıştı.
Hırslar
Hz.Musa, Sina Dağı'nda "Rabbim bizi neden böyle cezalandırıyorsun?" diye sorunca, "Peki, bundan sonra böyle ceza vermeyeceğim; sizin cezanız artık hırslarınız," karşılığını alır. Ne kadar güzel, ne kadar anlamlı bir pasaj değil mi? Şüphesiz insanlık kendi hırslarını yeterince mütalaa etmiyor, tahlil etmiyor.
Sayfa 209 - Kronik Kitap
Reklam
Ben Ruhi Bey Nasılım'ın yazılışı kısmı...
Edip'in bu noktada diğerlerinden en çok ayrılan yanı sanıyorum, uzun şiirler kaleme almasında saklıydı. Uzun şiirler yazma geleneği Nâzım Hikmet'in Memleketimden İnsan Manzaraları, Benerci Kendini Niçin Öldürdü? adlı kitaplarıyla modern Türk şiirinde çokça bilinip seviliyordu. Edip; Nazım kadar öykülemeci olmaktan kaçınarak, şiirin
Sayfa 9 - Okan ÇilKitabı okudu
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kawabata'dan Karlar Ülkesi
Bener
Bener
Yasunari Kawabata
Yasunari Kawabata
Karlar Ülkesi
Karlar Ülkesi
Nihal Yeğiobalı'nın muhteşem çevirisi eşliğinde, çoğunlukla karlar içindeki bir Japonya kaplıcasında geçen, avare (mirasyedi) bir adamla 19-20 yaşlarındaki bir geyşa arasındaki gizemli bir aşk öyküsü. Bir önceki yıl görüştüğü bir kızı tekrar görmek için Tokyo'dan trenle buraya gelen adam kızın aslında geyşa
Karlar Ülkesi
Karlar ÜlkesiYasunari Kawabata · Cem Yayınevi · 1997491 okunma
– Peki bu kadar çok pasajın olmasının sebebi ne? Yani Halep Pasajı, Rumeli Pasajı, Afrika Pasajı, bir dolu pasaj ve hepsi farklı pasaj? –Bunlar annenin yavruları gibiydi. Anayol İstiklal Caddesi’ydi, kral da Pera idi, bunlar da onun yavruları idi.
ADORNO: EGEMEN KÜLTÜR, BİREYİ TOPLUMA ENTEGRE EDİP RAHATLATIP UYUŞTURMAKTADIR! Haz ilkesinin berisinde — Freud’daki baskıcı eğilimlerin cinsellik kuramında işbilir revizyonistlerin işaret ettiği katılıkla ve insanca sıcaklık eksikliğiyle hiç ilişkisi yoktur. Profesyonel sıcaklık, kâr amacı güttüğü için, insanlar arasında uçurumlara karşın
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.