Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Postmodern özgürlük anlayışı ve postmo­dern perspektivizm, değerler ve ilkeler düzleminde görecelikle sonuçlanma riski taşır. Bu tarz bir göreci tutum, etik ve politik düzlemde, ortak yaşamımızı yönlendirecek dayanakları ve bilişsel haritaları tahrip etmekle kalmaz, aynı zamanda partikülarizme sürüklenmemize ve her türlü uzlaşma imkanını kaybetmemize neden olabilir.
Sayfa 146 - Sentez Yayınları, 2015.Kitabı okudu
"Bilgi" sözcüğünün bir anlama sahip olduğu derecede bu sözcük bilinebilirdir; ancak diğer taraftan yorumlanabilirdir de; arkasında bir anlam yoktur, sadece anlamlar vardır. - "Perspektivizm."
Reklam
Dipnot
Alman filolog, filozof, eleştirmen ve şair Friedrich Nietzsche (1844-1900). Din, ahlak, kültür, felsefe ve bilim üzerine eleştirel yazılar kaleme aldı. Eski Yunan ve Roma metinleri eleştirmeniydi. 1879 yılında sağlık sorunları yüzünden Basel Üniversitesindeki görevinden istifa etti. 1889 yılında bir çöküş yaşayarak zihinsel yetilerini tamamen yitirdi ve ömrünün sonuna kadar, önce annesinin, onun ölümünden sonra da kız kardeşinin bakımı altında yaşadı. Kardeşi, Nietzsche’nin yayımlanmamış yazılarını kendi ideolojisi doğrultusunda yeniden düzenleyince Alman militarizminin ve Nazi ideolojisinin felsefi temellerinden biri olarak görüldü. Ancak böyle olmadığı, tersine antisemitizme ve milliyetçiliğe şiddetle karşı çıktığı sonradan anlaşıldı. Nietzsche’nin Apollon-Dionysos ikiliği, perspektivizm, güç istenci, Tanrı’nın ölümünü ilan etmesi ve üstinsan gibi kilit fikirleri, kendinden sonraki felsefecileri etkilemiştir. Felsefesinin merkezini oluşturan şey, kişinin coşkun enerjisini sömüren her türlü öğretiye, toplumsal olarak geçerli olsa dahi, karşı çıkması ve hayatı evetlemesidir. Böyle Söyledi Zerdüşt, Ecce Homo, Tragedyanın Doğuşu, Dionysos Dithyrambosları, Putların Alacakaranlığı gibi eserleri hâlâ ilgiyle okunmaktadır.
Türkiye İş Bankası Yayınları
Nietzsche'de Hakikat ve Perspektivizm
Perspektivizm, Türkçe anlamı bakışaçıları çokluğu olan sözcük anlamına gelmektedir.
Bilgi yolunda, ancak kendimizi ciddiye alarak ilerleyebiliriz. Nietzsche, imkansız olduğunu düşündüğümüz şeye tutunuyor. Bir yandan, ken­dilik bilgisinin edinilmesi hakikatin uygulanmasını gerekti­rir; öte yandan her zaman hakikat içinde yaşamak mümkün değildir ve hakikat hiçbir zaman yeterli bir yaşam ortamı sunamaz. Burada net olan, her ne şekilde tasarlanırsa tasar­lansın, hakikatin, Nietzsche'ye göre metafizik bir statüsü ol­madığıdır. Bu iddia onun, varlıkların yalnızca bir perspektif ve bir yorum ufku içinde var olduğu görüşünü ifade eden "perspektivizm"e bağlılığının bir parçasıdır. Nietzsche, İyi­nin ve Kötünün Ötesi 34'te, yaşamın yalnızca "perspektivist değerlendirmeler ve görünüşler" temelinde mümkün oldu­ğunu savunur (ayrıca bkz. Şen Bilim, 374).
Sayfa 52 - Runik KitapKitabı okudu
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
Reklam
Marksistler "yansıma" kuramında istedikleri kadar ayak diretsin, Nietzsche Güç İstencinin "perspektivizm"i üzerine dogmatikleşerek kendi kendisiyle istediği kadar çelişsin, Freud "sansür"üyle, "kapı bekçisi"yle, "kılık değiştirme"siyle istediği kadar mitoloji yaratsın; esas olan bu sıkıntılarla bu açmazlar değildir. Esas olan, üçünün de elde olan araçlarla, yani çağın önyargılarıyla ve o önyargılara karşı, anlamla ilgili, dolaysız bir bilince indirgenemeyen, dolayımlanmış bir bilim yaratmalarıdır.
Sayfa 43
Nietzche
Nietzsche'nin Apollon-Dionysos ikiliği, perspektivizm, güç istenci, Tanrı'nın ölümünü ilan etmesi ve üstinsan gibi kilit fikirleri, kendinden sonraki felsefecileri etkilemiştir. Felsefesinin merkezini oluşturan şey, kişinin coşkun enerjisini sömüren her türlü öğretiye, toplumsal olarak geçerli olsa dahi, karşı çıkması ve hayatı evetlemesidir.
Sayfa 509Kitabı okudu
Nietzsche’nin felsefesine bir etiket yapıştırmak, onun düşüncelerini onun yazılarında durmaksızın reddedilen şeye göre yargılamaktan başka bir şey değildir.
Sayfa 214
Haz organizmadaki güç artışı hissidir. İnsan bir şeyi o şey haz verici olduğu için istemez, aksine onu kendi gücündeki olası artış nedeniyle haz verici bulur.
Sayfa 40
Reklam
Nietzsche’ye göre, doğrularımızın hepsi yorumlardır, daha fazlası değil.
Sayfa 18
Eğer olgu denilen bir şey yoksa ve olgular da yorumlardan ibaret şeylerse, geriye kalan tek şey, yorumlarımıza kaynaklık edecek bir perspektifler çokluğudur. Bizler dış dünyayı ancak belli sınırlılıklar içerisinde, arzularımızın, içgüdülerimizin, tarihselliğimizin etki alanı altında birtakım perspektiflerden yorumlamaya muktedir varlıklarızdır. Bu noktadan hareketle Nietzsche, bilgiye yönelik nesnellik iddialarının yerine perspektivizm düşüncesini yerleştirmek suretiyle, insanı bir tahakküm nesnesi haline getiren Aydınlanma düşüncesinden epistemolojik olarak da ayrılmıştır
Postmodern dönemde hem teorik düzeyde hem de kültürel pratiklerde modernitenin “üstün tuttuğu” kavram ve değerlerin hemen hepsinin ya sonu ilan edilir veya adeta dalga geçilir. Söz gelimi “üst anlatıların, sanatın, toplumsalın, ideolojinin, tarihin, anlamın, felsefenin, epistemolojinin” sonu ilan edilirken modernitenin evrensellik ve mutlaklık kavramlarının tam zıtları olarak “rölativizm ve yerellik” kutlanır. Kültürün alanları arasındaki modernist sınırların ihlali bir özgürleşme olanağı olarak sunulur. Ayrıca, “Rasyonel olana karşı bedeni olanın ön plana çıkarılması”, “akışkanlık”, “çelişki”, “tutarsızlık”, “kastedilmiş derinsizlik”, “merkezsizleşme”, “nihilizm”, “anlamsızlık”, “radikal şüphecilik”, “öznenin inhilali”, “oyun teorisi”, “öznellik”, “Aydınlanma karşıtlığı”, “anti-hümanizm”, “perspektivizm”, “bilime ve ilerleme fikrine karşı şüphecilik”, “çok kültürlülüğü ve çok sesliliği benimseme”, “evrenselliğin mutlak reddi”... en çok zikredilen kavramlar olur. Kısaca postmodernizm bu tür kavramsallaştırmaların ön plana çıkarıldığı ve bunların yanında merkezsizliğin ve radikal şüpheciliğin karakterize ettiği bir düşünce tarzı; postmodemlik ise bunların pratik hayatta karşılıklarının bulunduğu yeni bir toplumsal-kültürel formasyona ve bir dizi yeni etik-estetik, söylemsel-entelektüel ve gündelik pratiğe işaret ederek kaotik olanın kutsanması durumu olarak tebarüz eder (Eagleton, 1999, s. 9-11, Best ve Kelİner, 1998, s. 13-16 ve Şentürk, 2010, s. 11).111!
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.