Çaresiz kaldığın zamanlarda; hani olur ya birikir her şey, üstüne üstüne yağar, kaçamazsın; ne şemsiyen vardır, ne sığınacak bir kapın, ıslanırsın o dert yağmurunda ve öyle daralırsın ki o yağmur da olmayan su birikintisinde kendini boğarcasına sıkarsın, kasarsın...İşte tam da o an isyan yerine dua eder, senden daha kötü durumda olan insanları düşünür, yani birazcık Pollyannacılık oynarsan, kendine kendini daha güçlü kılarak dertlerle başa çıkabilirsin.
NE - İSEN, O - SUN
Olumlu olmak ya da olmamak, işte bütün sorun bu! (Bahsettiğim, gerçeklikten uzak bir Pollyannacılık değil elbette. Gerçeklikten kopmadan, iyi ve kötü taraflarıyla, olayları sağlıklı ve dengeli görebilen bir yaklaşım biçimi.)
Sayfa 23 - Gürgen ÖzKitabı okudu
Pollyannacılık da bir yere kadar ;)
Hayatta her hadisenin müsbet tarafını görmekte onun üstüne yoktu.
Sayfa 111Kitabı okudu
Bu dünyada ayrılık denen olasılığı hiç aklına getirmeden pollyannacılık yap
.... Sonra hayatın gerçekleri bir tarafınıza girince başkalarını suçla. 
Ahlat Ağacı
Mutsuzluklukları yok sayıp, pollyannacılık oynamak marifet değil.
Yaşananları tüm çıplaklığı ile görüp, katlanmaya çalışmalısın.
Sayfa 143 - Doğan Kitap
benim pollyannacılık
Sen bir balık istediğinde sana bir yılan verenlerin, sana verecek başka bir şeyleri yoktur belki de.
Demek ki onların cömertliğidir bu.
Hoş, cenazelerin başında da,"Kalan sağlar bizimdir"diye avunurduk hep.Kalan sağlara sevinmek.Her zaman sevinilecek bir şey bulmak... Artık sevinecek bir şey bulmak istemiyorum demek.Geleceğe inanmakla Pollyannacılık arasındaki çizgiyi kesinlikle ayırmak...
Sayfa 121
"Herhalde Pollyannacılık oynamasam ve ümitlerim, isteklerim olmasa tımarhanelik olmuştum."
Sayfa 67 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"İnsanın bazen pollyannacılık oynamaya ihtiyacı var. Çünkü insanlar her zaman mutlu olamazlar. Mutlu olmak istiyorsanız mutlu olmak için çabalayın ve mutlu olacak sebepler bulun."
Her zaman sevinilecek bir şey bulmak... Artık sevinecek bir şey bulmak istemiyorum demek. Geleceğe inanmakla Pollyannacılık arasındaki çizgiyi kesinlikle ayırmak...