Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Ben, sizin Fatih Sultan Mehmed’i, bizim Prens Hamlet’e benzetiyorum...” Prens Hamlet... Shakespeare’in ünlü kahramanı... Kral babası, amcası tarafından öldürülen bahtsız Danimarkalı...
Sayfa 115Kitabı okudu
Aktörler ne şanslıdır. Tragedyada mı komedyada mı oynayacaklar, ağlatacaklar mı güldürecekler mi, gülecekler mi gözyaşı mı dökecekler, bunu kendileri seçebilirler. Ama gerçek hayatta işler farklıdır. Çoğu kadın ve erkek başa çıkamayacakları roller oynamaya zorlanırlar. Guildenstern’lerimiz bize Hamlet oynar, Hamlet’lerimiz Prens Hal gibi komiklik yapmak zorunda kalır. Dünya bir sahnedir, ama roller kötü dağıtılmıştır.
Reklam
"Hamlet'i bilirsiniz, Danimarkalı bir körpe prens, oyun boyunca <Anamı kim şaaptı?> diye şüpheler içinde kıvranır, döner duru. Bir türlü karar veremez. Sonra da oldu mu olmadı mı <to be or not to be> diye felsefe yapar."
Shakespeare'in Prens Hamlet'i evrensel sorunları kendi şahsında temsil edebilir: Olmak ya da olmamak, onun gibi olmaktır. Ona bağlanmayı öğreniriz, kadınlar bile. Hamlet'in derin sayıklamaları bir insanlık tecrübesidir. Erkek norm, insanlık erkeklikle eşanlamlı hale gelir. Ama çocuk doğurmak insanlık deneyimi değildir. Kadınlık deneyimidir. Dünyayı böyle görmeyi öğrettiler bize. Kadınlık deneyimi, genel insanlık deneyiminden hep ayrı tutuldu. Hiç kimse, beşeri varlığı anlamak için doğumla ilgili kitap okumaz. Shakespeare okuruz. Ya da insanların nasıl mantarlar gibi topraktan çıktığını ve çıkar çıkmaz da birbirleriyle toplumsal sözleşme imzalamaya başladıklarını anlatan büyük filozoflardan birini. Cinsiyeti olan yalnızca kadındır. Erkek insandır. Yalnızca bir tane cins vardır. Diğeri varyanttır, bir yansıma, bir tamamlayıcı.
Sayfa 131 - Koç Üniversitesi Yayınları - Çeviren: Ali Arda - II. Basım 2022Kitabı okudu
Bizim Hamlet'lerimize, Macbeth'lerimize, Bovary'lerimize, Karenina'larımıza, Prens Mişkin'lerimize, Eugenie Grandet'lerimize karşılık tanrının da Shakespeare'leri, Tolstoy'ları, Dostoyevski'leri, Balzac'ları var. Bu "unutulmazları" yaratma yarışında belki de tanrıyla aramızdaki en büyük fark şu: Onun yarattığı unutulmazlar çoğaltılamıyor; binlerce Shakespeare yapamıyoruz mesela, ama bizim yarattıklarımız çoğaltılabiliyor, biz dünyanın dört bir yanında binlerce Hamlet çıkartabiliyoruz.
Yorick
Prens Hamlet'in konuştuğu kafatasının adı.
Sayfa 367 - PEGASUSKitabı okudu
Reklam
Anlamıyorum neden hala kendime Bu iş yapılmalı demekle kalıyorum hep Yapmak için haklı sebeplerim, İradem, gücüm, imkanlarım, her şeyim varken. Dünya kadar örnek de var beni kışkırtacak. Şu orduya bak: Bunca asker, bunca para; Toy, körpe bir prens geçmiş başına Yüreği kutsal bir tutkuyla coşmuş, Dudak büküyor başına gelebilecek her şeye; Ölümlü, cılız varlığıyla meydan okuyor Kaderin, ölümün, belanın her cilvesine. Bir hiç, bir yumurta kabuğu uğruna hem de.
Sayfa 116Kitabı okudu
"Hayır! Ben, Prens Hamlet değilim, olmak da istemedim; Görevli bir lord'um, isterim Şişinmek bir ilerlemede, başlatmak bir iki sahne, İsterim prense önermek, kuşkusuz, kolay bir yöntem, İsteğe bağlı, severek kullanılacak, Politik, özenli, iyi düşünülmüş; Bilgece sözlerle dolu, ama biraz bönce: Bazen, gerçekten, oldukça gülünç Hemen hemen, bazen, ahmakça. Yaşlamıyorum... yaşlanıyorum..."
Sayfa 58 - Yaba Yayınları-pdfKitabı okudu
Bir soylu yürek durdu, iyi geceler, canım prens. Meleklerin ninnileriyle uyu son uykunu!
Sayfa 166 - HoratioKitabı okudu
"Tanrının yarattığı binlerce, milyonlarca Madam Bovary var, ama onların arasında yalnızca Flaubert'in yazdığı unutulmaz oldu. Tanrının yarattığı Lady Chatterley'lerin arasından Lawrence'ın yazdığı lady kadar unutulmaz olanı çıktı mı? Tanrının rahatlıkla unutulabilen "gerçeklerinden" biz unutulmaz "gerçekdışılar" yaratabiliyoruz. Tanrı da unutulmazlar yaratıyor ama. Bizim Hamlet'lerimize, Macbeth'lerimize, Bovary'lerimize, Karenina'larımıza, Prens Mişkin'lerimize, Eugenie Grandet'lerimize karşılık tanrının da Shakespear'leri, Tolstoy'ları, Dostoyevski'leri, Balzac'ları var."
194 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.