Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
4 küçük güncelleme
Merhaba değerli okurlar. Kitap sayfalarımızda geri bildirimlerinize göre bazı güncellemeler yayınladık: 1️⃣ İncelemeleri puana göre sıralama: İncelemeleri yüksek ve düşük puanlara göre sıralayabilirsiniz artık. Bu sayede hızlıca kitabı beğenen ya da beğenmeyen okurların görüşlerini filtreleyebilirsiniz. 2️⃣ İnceleme ve alıntıların basıma göre sıralanması: Birden fazla basımı olan kitaplarda, inceleme ve alıntılar sıralanırken seçili basım öncelikle gösterilir. Bu sayede çok fazla basımı olan kitaplarda hangi yayınevi sürümünü açarsınız o sürümle ilgili incelemeleri görebilirsiniz. Örneğin farklı dillerde basımı olan Suç ve Ceza'nın İngilizce basımını açtığınızda İngilizce dilinde yazılan gönderiler öncelikli gösterilir. Bkz:
Crime and Punishment
Crime and Punishment
3️⃣ Diğer basımlar: Kitap sayfalarında Diğer Basımlar alanı detaylandırıldı ve her basımın okunma ve inceleme sayısı eklendi. Bu sayede birden fazla yayınevi tarafından basılan bir kitabın hangi basımını okuyacağınıza daha kolay karar verebilirsiniz. 4️⃣ Hız ve arayüz: Kitap profil tasarımları modern bir arayüze kavuştu. Altyapı hızlandırma çalışması sayesinde sayfalar yaklaşık 6 kat daha hızlı açılıyor şu anda. 🔥 İyi okumalar dileriz.
244 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Zorunlu Eğitime Hayır
Zorunlu Eğitime HayırCatherine Baker · Ayrıntı Yayınları · 2000160 okunma
Reklam
Beyond this place of wrath and tears Looms but the Horror of the shade, And yet the menace of the years Finds and shall find me unafraid. It matters not how strait the gate, How charged with punishments the scroll, I am the master of my fate, I am the captain of my soul. ¤69¤ Bu gazap ve gözyaşı yerinin ötesinde Görünüyor ama gölgenin dehşeti, Ve yine de yılların tehdidi Beni korkmadan bulur ve bulacaktır. Kapının ne kadar dar olduğu önemli değil, Parşömen ne kadar da cezalarla dolu, Ben kaderimin efendisiyim, Ben ruhumun kaptanıyım.
“Başlangıçta hep böyle iyi hissedersin. Sonra her şey parçalanır.” Crime and Punishment (1983)
İsmail Hami Danışment Ali Suavi'nin "zeki, heyecanlı ve atılgan" olduğunu, Türk tarihine, dine ve felsefeye dair küçük kitapları, siyasi ve milli meselelere dair türlü yazıları bulunduğunu, Paris'te Ulum Gazetesi'ne ekleyerek forma forma çıkarmaya başladığı ve ancak 80 sayfalık bir kısmı neşr olunabilen "Kamus-ül-Ulum Vel-Maarifi'nin" bizde ilk resimli ansiklopedi olduğunu söyler.
Sayfa 12 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
"Bir insanın artık gidebileceği hiçbir yeri olmamasının ne olduğunu biliyor musunuz ?"
Reklam
Punishment fear !
' Third bad thing. Now mother or father, they make me go back Japan.'
"Ve siz de kalkıp şu anda cektiğim acının bana bir ceza olduğunu söyleyeceksiniz." "And what i suffer at this moment you will say is my punishment"
Pain and suffering are always inevitable for a large intelligence and a deep heart.
Ben
He had lost all interest in matters that required his most immediate attention and he did not want to bother about them.
Reklam
Arapların Türklere İhanetleri
Talas Savaşı Emevi komutanları bu savaşta hem kendi halklarına hem de müttefik olarak savaşa girdikleri Türkler’e ihanet etmişler, terkettikleri mevziler dolayısıyla Arap-Türk müttefikliğine 5000 kayba malolmuşlardır. ’Her kim Türklerden baş getirirse yüz dirhem vereceğim. imdi müslümanlar bir bir türklerin başını kesip getirip 100 dirhemi
Bazen bizi şekillendiren şeyin zorluklarıyla yüzleşmek travmayı atlatmanın bir yoludur .
Hasan Dağı
Hasan Dağı bu adı almasının da bir hikayesi var vasiyeti üzerine mezarı dağın zirvesin de olan Hasan dede eski zamanlarda bu dağın üzerinde tek başına yaşamış ve çevrede saygınlık kazanmış bir Eren. Danişment oğullarının komutanlarından biri olduğu yönünde rivayetlerde var. Hasan dedenin Aksaray'daki bir hamamda çalışan derviş Ali Baba ile yakın dostu varmış. Bir gün Alibaba Hasan dedeyi ziyarete gitmiş yanında getirdiği mendilin içine bir avuç kor varmış. Sohbetleri süresince için için yanar ama mendile bir şey olmazmış.Zaman geçmiş bu sefer Hasan dede ziyaretine gitmiş Ali Baba'nın. Onun mendilinde ise dağdan aldığı bir avuç kar varmış. Hamam da sohbet ederken kar hiç erimeden öylece durmaya devam etmiş. Fakat bir ara dedenin gözü hamamdan çıkan kadınlara takılmış ve o andan itibaren mendildeki kar erimeye başlamış.Alibaba bakmış ve şöyle demiş Hasan dedeye "Dağ başında ermişlik hüner değildir asıl hüner güzel kadınlar arasında ermiş kalabilmektir."
Sayfa 100
587 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.