Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilim hiçbir zaman mutlak doğruya ulaştığını iddia edemez. Yeni verilerle hatalar ayıklanır, geriye kalan rafine bilgiye bilim deriz.
Hiçbir şey saf haliyle, rafine haliyle kalmıyordu. Berrak sulara mürekkep damlar gibi bulanıyor dumanlanıyordu.
Sayfa 40
Reklam
Hiçbir şey saf haliyle, rafine haliyle kalmıyordu. Berrak sulara mürekkep damlar gibi bulanıyor, dumanlanıyordu. (…) Sorun buydu. Suyu berraklaştırmaya çalışırken bulandırmak. Herkes arıyor ama daha karışık, daha aykırı, daha bulanık şeyler buluyor, aradığından uzağa düşüyordu.
Sayfa 40 - CanKitabı okudu
Varolan tek enerjinize alt düzeylerde seks adı verilir. Bu enerjiyi meditasyon simyası ile dönüştürdüğünüzde, damıttığınızda yukarıya doğru hareket eder. Sevgi, şefkat ve şükrana dönüşür. Seks ise kabadır, rafine edilmemiştir, hamdır. Maden ocağındaki işlenmemiş elmas gibidir. Gerçek dönüşümde aşkınlık vardır. Dinler onu dönüştürmek yerine bastırdılar. Bastırmanın doğal sonucu sapkın insandır. Seks saplantıları oluşur. Aslında bana seks gurusu diyenler seks saplantısı olan insanlardır.
Jaffa’nın gözyaşı dökmesine gerek yoktu. Acı çekmek zorunda değildi. Başka şekilde de hareket edebilir ve anne babasının yaptığı gibi, şimdi gerçek benliğinin sesi olarak katlanmayı ‘seçtiği’ acıyı bir sonraki nesle erteleyebilirdi. Etkisi altında olduğu ebeveyn dinamikleri göz önüne alındığında, Jaffa’nın sahte bir benlik sistemine razı olması aslında ne kadar da kolaydı. O sistem mükemmel bir tuzak inşa etmişti ve bu tuzak, yeterli uyuşukluk ve bilinçsizlik mevcut olduğunda rahat, kayıtsız ve hiç şüphesiz rafine ve incelikli bir burjuva evine dönüşebilirdi. Bir Müslüman atasözü ‘Çocuk atalarının sırrıdır’ der. Jaffa’nın özgün benliği, böyle bir evi dayanılmaz bir acının mekanı haline getirerek reddetti...
"Hiçbir şey saf haliyle, rafine haliyle kalmıyordu. Berrak sulara mürekkep damlar gibi bulanıyor, dumanlanıyordu."
Sayfa 40 - Can Yayınları, 24. BaskıKitabı okudu
Reklam
Âdem toprak, balçık; tam olarak kızıl toprak demektir. Tanrı Âdem'i kızıl topraktan yapmıştır… Erkek fiziksel bedendir. … Tanrı Havva'yı erkeğin fiziksel bedeninden yaratmıştır. Bu daha yüksek bir şeydi. Önce erkek yaratılmalıydı, sonra kadın. O daha ince bir şeydi, daha rafine edilmiş bir şeydi, çok büyük bir şeyin senteziydi. Havva bir omurgadan yaratıldı.
Doğal Ritmi Bulmak
Evrim sürecinde yediklerimiz çok az şeker içermekteydi. Kimyasal olarak rafine edilmiş şeker tahminen ilk kez 3.500 yıl kadar önce Hindistan'da üretilmiş, buradan doğuya yayılarak Çin'e, batıya yayılarak İran ve İslam dünyasına, 13 yüzyılda da Akdeniz ülkelerine ulaşmıştı. Ortaçağların sonuna kadar şeker nadir bulunan ve pahalı bir maddeydi.
'Rafine bir mucize' kategorisine sokulabilir mi acaba yalnızlığımız?
Okumak ve özelde Risale okumak, insanın kendi fıtrat toprağını kazmasına, nefsinin kabuğunu çatlatmasına vesile olmalıdır. İnsan, tıpkı Exupery'nin Küçük Prens'indeki 'yıldız tüccarı'nın yaptığı gibi, yakasına takamayacağı, boynuna dolayamayacağı 'uzak yıldızlar'la meşgul olabilir; dilini ve kalbini ömür boyu onlarla oyalayabilir; ama en fazla rafine bir figüran olur. Oysa nefsimizi hatırladıkça, kendimizi okudukça, boynumuza dolayacak ufacık ve sıcacık bir atkımız, yakamıza takacak küçük ve güzel çiçeklerimiz olur.
Reklam
“ Biliyorsun tabi, alışkanlıklar ve ahlaki disiplin eksikliği, aklı, mantıksızlığa hazırlıyor. Birey konuşmuyor ve ilkel duyguları ona hükmediyor. İlkel dayanakları, kötü aliskanliklari ve sapıklığı içeriyorsa: sinir bozukluğu, ahlaki hislerin kaybolması, doğuştan var olan istek ve arzulara ya da rafine edilmiş ilk alışkanlıkların ihlaline engel olmama bu gibi vakalarda sıkça rastlanan belirtiler.”
Hiçbir şey saf haliyle, rafine haliyle kalmıyordu. Berrak sulara mürekkep damlar gibi bulanıyor, dumanlanıyordu.
Sayfa 40 - Can Yayınları
Bilginin, batının (kapitalizmin) tüm dünyayı kendine benzetme çabaları nedeniyle batılılaştığı bir süreç yaşıyoruz. Yılık kişi başırna 3000 Amerikan Dolarına bilgisayar, internet, telefon, kitap, yayın, TV üzerinden bilgi ağına katılabilmekten söz ediliyor. Bilgi parayla elde edilebilen bir gücü ifade ediyor. Oysa dünya nüfusunun çok büyük kısmının senelik geliri bu meblağın altında kalıyor. Bilgiye ulaşmak sınırlı bir zümrenin ayrıcalığı haline gelmiş bulunuyor. Batılı bilgiyi kullanmak geri kalmış toplumların ekonomik refahını ve toplumsal huzurunu sağlamaktan uzak görünüyor. Üçyüz yıl süren Batı takipçiliği kısmi bir zenginlik sağlamış olmanın ötesinde değil. Kalkınma düşleri görülmeye devam ediliyor. Bütün pis, zahmetli, külfeti nimetinden fazla olan sanayi kolları (çelik imāli, otomobil, altın arama, reaktör inşaı, doğalgaz ve petrol rafine işlemleri vs.) sanayinin merkezi sayılan ülkelerden çevre ülkelere aktarılıyor.
Sayfa 93 - Ayışığı Kitapları - KİTABEVİ (1.Baskı)
Edebiyatçının eseri kalır, okuyucu ise ölür... Okudukça zevkleriniz incelir, daha tuhaf, daha rafine kitaplara, yazarlara el atmaya başlarsınız.
İnsan karşı konulamaz bir biçimde mantığın terk ettiği fantezilere kaptırır kendini. Son derece karmaşık bir evrende sadeliğin, siyah ve beyaz olarak bölünmüş bir dünyanın özlemini duyarız. Çok miktarda hayali kurgunun cazibesi, Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi'nden bilim kurgu çizgi romanlarına kadar, işte bu vizyona bağlıdır. Maskelenmiş, rafine edilmiş ve her türlü kıyafete bürünmüş kıyamet fantezileri kahramanlar, kötü adamlar ve benzerleriyle ilgili birçok romanın temelidir. Aklı başında Freud bile hayatın Eros ve Ölüm arasında, "devlerin savaşı" adını verdiği bir mücadele olduğu sonucuna varmıştı.
Sayfa 156Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.