Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mustafa Ağabey'in vefatından sonra dükkâna daha sık uğrar oldum. Ali sabahları sıkıntılı oluyor ve gün boyu karşılaştığı kimselerin çoğunun kaba ve avâmî davranışları onu ziyâdesiyle müteessir ediyordu. Üsküdar da artık Sâim Efendi Amca'nın devrinin Üsküdar'ı değildi; nüfusu 40.000'den 850.000'e çıkmış, kozmopolit bir belde olmuştu. Şîveler, tavırlar, üslûplar çok farklı idi. Eski Üsküdarlılar Osmanlı'nın zarâfet, diğerkâmlık ve lisâna hâkimiyetini aksettiren üslûbları, zarafetleri, iz'anları, yol yordam bilmeleriyle parmakla gösterilir kadar azınlıkta kalmışlardı. Üsküdar'ın san'atkârlarının, ediblerinin, şairlerinin, sôfilerinin ve meşâyihinin soyları hemen hemen tükenmişti; hâlâ mevcûd olanlar ise kendilerini herkesten gizliyorlardı. Hele Üsküdar'ın o renkli meczûbîninden kimse kalmamıştı. Üsküdar'da artık, renksiz bir avâmîlik kol gezmekteydi.
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Türk yazar, şair, akademisyen ve felsefeci Ahmet
Oruç Aruoba
Oruç Aruoba
Yazarın Oruç Aruoba koleksiyonunu felsefe kitaplarının yanı sıra şiir ve şiirsel metinleriyle sürdürüyoruz.
Meşe Fısıltıları
Meşe Fısıltıları
Aruoba'nın Mayıs ile Kasım ayları arasında yazdığı kırk beş şiirden oluşuyor. İşte bu ayları simgeleyen iki kapanış şiiri: İskelenin Ucu /Mayıs Yorganı sıyrılmış yatağımızdı deniz Serinlikte kavuşunca ılık bedenlerimiz Dalgalar hafifçe örttü omuzlarımızı Batabilirdik artık güneşle birlikte biz.. Zor yazıların ustası olsn yazarın' bır diğer özelliği de, Türkiye'nin. "Nietzsche 'si olarak biliniyor olması..
Oruç Aruoba
Oruç Aruoba
Hava/Kasım Karayel'den Yıldız'a döndü Dalgalar renksiz, köpüksüz Güneş de doğmadan söndü Yorgun martılar artık öksüz /
Meşe Fısıltıları
Meşe Fısıltıları
- Küllüyatını tamamlamak adına yazarın kıtaplarını okumaya devam ediyorum.. Şiir severler hadi buyurun şiirle kalın
Meşe Fısıltıları
Meşe Fısıltıları
Meşe Fısıltıları
Meşe FısıltılarıOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 2019665 okunma
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HACC İslam'ın Devrimci İbadeti
Hacc tecrübesi bana neler öğretti. Kişi hacca giderken kendi kendine "hacc ne demektir diye sormalı ve haccın Allah'a doğru yükselmesi olduğunu bilmelidir." Hacc ibadeti pek çok şeylerin aynı anda gösterisidir. Gösteride Allah, sahnenin yöneticisidir. Adem, İbrahim, Hacer ve şeytan başlıca karakterleridir. Sahneler Mescid'ûl
Hac
HacAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20111,358 okunma
Bir varlık düşünün ki; yalnızca birbiriyle çatışan, bozuk-düzendeki sayısız tinlerin sıkıştırılmasıyla yoğunluk kazanan renksiz bir ruh değil, aynı zamanda evlerden, caddelerden, kiliselerden, Liffey'den, genelevlerden ve denize doğru sürüklenmekteki, kırıştırılmış bir kâğıt parçasından oluşmuştur
272 syf.
8/10 puan verdi
Beyin
Kitabın ilerleyen sayfalarında geçen ama tüm algılarımızı sarsan bölümle başlamak istiyorum: O da içinde yaşadığımız dünyanın gerçekte renksiz, kokusuz ve sessiz olduğu! “Rengin, çevremizdeki dünyanın temel bir özelliği olduğunu düşünürüz; ama dış dünyada renk diye bir şey yoktur aslında. Elektromanyetik ışınım bir nesneye çarptığında, bir kısmı
Beyin
BeyinDavid Eagleman · Domingo Yayınevi · 20165,6bin okunma
Reklam
Sevgi'den Güzele
Zamanın korkunç akışı sizin eteğinizden yumuşuyordu ve yıllarca beyhude yere o kadar peşinden koştuğum ruhum, siz çekilir çekilmez boş bir duvar oldu.Ve şimdi biz hasretin ve arzunun gölgesiyle onun renksiz boşluğunu doldurmağa çalışıyoruz.
Kültür Ülkesi Üzerine Çok fazla uçtum geleceğin içine: bir korku düştü içime. Ve etrafıma bakındığımda, ne göreyim! Zaman biricik çağdaşımdı benim. Geriye uçtum bunun üzerine, yuvama doğru - ve giderek artan bir aceleyle: böylece size vardım, şimdinin insanlarına ve kültür ülkesine geldim. İlk defa verdim size dikkatimi ve tutkumu: sahiden,
HAVA Karayel'den Yıldız'a döndü Dalgalar renksiz , köpüksüz Güneş de doğmadan söndü Yorgun martılar artık öksüz
Sayfa 83 - MetisKitabı okudu
200 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
youtu.be/VPd7SBjD_qo Oruç Aruoba İncelemeleri: 1. Zilif: youtu.be/Jy1PqauXiRg 2. Yürüme: youtu.be/F1VMEa-71_U 3. Ol / An: youtu.be/CEtr2tAHskw 4. Hani: youtu.be/Gmrm8NoNrxI
Sayıklamalar
SayıklamalarOruç Aruoba · Metis Yayınları · 2017326 okunma
Reklam
"Ben de böyle zenginleştiriyorum işte ğek zengin olmayan hayatımı," dedi Selda, "başkalarının hikayeleriyle." Pek de zengin olmayan, mümkünse italik olsun, dedi içinden. Yüzünde hafif kararma oldu. Kimin kabahati bu, diye düşündü, niye bu kadar renksiz benim hayatım? İçi kabardı, yatıştı, cesur değilim. Bunun hep farkındaydı da, Şebnem'den sonra yüzüne çarpmıştı gerçek. Şebnem'in nasıl bir benliği vardı, merak etti, nasıl heyecanlanıyordu mesela, nasıl acı çekiyordu? Nefreti ne kadar güçlü olabiliyordu? Ersin'in sorusuyla kendini hırpalamaktan vazgeçti. "Onları anlatacak mısınız?" "Yeri gelince..." "Ya gelmezse?" "Gelir. Mutlaka gelir. İnsan 'ben doydum Ali, sen ye' diyen kızı unuttum sanır, ama unutmaz."
Sayfa 194Kitabı okudu
Âdem'den önce, Tavus Kuşu'ndan sonra
Bundan sonra Hak Teâlâ, hikmetiyle bu yeryüzünde renksiz ve dumansız ateşten cinleri yaratıp, Mearic adıyla dahi adlandırmıştır. Mearic, cinlerin babasıdır. Ondan eşini yaratıp, Mearice adını vermiştir. Onların evlenmesinden cin kavmi doğup, nice yüz bin kabile vücuda gelmiştir. Lânetlenmiş İblis, onlardan çıkmıştır. Cin kavmi o derece çoğalmıştır ki yeryüzünü doldurmuştur. Onların aslî suretleri insan suretindedir. Melekler gibi lâtif cisimli olduklarından, murat ettikleri suretlerde teşekkül ederler. Onların zürriyeti çok olduğundan yeryüzüne sığmamış, lânetlenmiş İblis, çocuklarıyla dünya göğüne çıkmış, orada sakin olmuştur. Bütün cinler, gece ve gündüz Allah Teâlâ’ya ibadet eder, asla asi olmazlardı. Böylece yedi bin yıl geçtikten sonra yeryüzünde kalanları, türlü bozgunculuklara ve kan dökmeye başladılar. İtaati terk edip, isyan işlediler. Bundan sonra Hak Teâlâ, her yüz yılda bir kere kendilerinden peygamber gönderdikçe; onu yok edip on iki bin yılda yüz yirmi peygamber katletmişlerdir. Bundan sonra Hak Teâlâ, onlara kızıp dünya göğünde sakin olan İblis’i çocuklarıyla yeryüzüne gönderip, yerde olan cinleri bir yerde toplandıkta; gökten bir ateş inip cümlesini yakmıştır. Gökten gönderdiği İblis soyunu denizlerdeki adalarda iskân etmiş, İblis, Allah’a gayet itaatkar ve boyun eğici olduğundan, onu yedinci göğe kaldırmıştır. İblis, ilâhî dergâhta makbul olmuş, Allah onu cennete sokmuştur.
Şiir' den kim usanır, tadına doyum olmaz.
Zaman tahayyülün renksiz meyvası, Hayatın bitmeyen raksında keder; Mesut rüyaların saf rahiyası; Uykuda çimlenen ilk düşünceler. EDİP CANSEVER
116 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.