Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yer Tanrıları
Hades, Görünmez demektir. Öfkesini uyandırmamak için adının söylemesinden sakınılır. Toprağın içerdiği bitki ve maden zenginliklerine ima yoluyla kendisini Pluton (zengin) diye adlandırırlar.
Sayfa 111 - Tübitak Popüler Bilim Kitapları, PDFKitabı okudu
Kuşan İmparatorluğu
Luşan İmparatorluğu, I. Kral Kanişka hükümranlığında zirvesindeyken Orta Asya'nın bir kısmına, Afganistan, Pakistan ve Kuzey Hindistan'ın büyük kısmına kendini kabul ettirmişti. Kuşanlar, MÖ ikinci yüzyılda Baktriya ve Kuzey Hindistan'a yerleşen Orta Asyalı insanların soyundan geliyordu. Mahayana Budizminin (Büyük Araç) Orta Asya ve Çin'e yayılmasında kilit rol oynadılar. Kuşanlar başta Roma'yla olmak üzere geniş bir alanda ticaret yaptılar ve Roma, Han Çin'i, Sasani İran ve Afrika'nın Aksum İmparatorluğu (günümüzde Eritre ve Etiyopya) ile diplomatik ilişkiler kurdular. İmparatorluk dâhilinde dinî ve kültürel çeşitliliğe hoşgörülüydüler; günümüze kalan altın paralar Budist, Hindu, Hint-Avrupa/İran, Roma ve Yunan tanrıları ve kişilerini gösterir. İmparatorluk MÖ üçüncü yüzyılda, Sasanilerin baskısı altında batıya doğru parçalandı. Kuşan'ın yaz başkenti Kapisa'da (günümüzde Bagram, Afganistan) Kanişka'nın sarayının kalıntılarında Hint, Çin, Misir, Suriye ve Helenistik sanat eserleri bulundu.v
Sayfa 218 - PdfKitabı okudu
Reklam
MÖ 2000'de Hint-Arî kabileleri Zagros Dağları'nın ve Kürdistan'ın yerel halkları üzerinde egemen sınıf oluşturduklarında kendileri ile birlikte asli ülkelerinden getirdikleri tanrılarla birlikte yerel tanrıları da korudular. Bu nedenle Mitani tapınaklarında fethetmiş oldukları topraklardan birçok tanrıyı bir araya getirmişlerdi ve
Sayfa 99 - -102Kitabı okudu
Palmira yüzlerce tanrı için yurt olmuştu. İmparatorluğun kozmopolit şehirlerinde amip gibi çoğalan tanrıların karmakarışık büyük kütlesinin bir parçasını olusturmaktaydılar. Galya'dan Sahra'ya imparatorluğun dört bir yanında yerel tanrılar birbiriyle ve Yunan-Roma tanrılarıyla kaynaşmaktaydılar. Kaynaşma -senkretizm [bağdaştırmacılık]- bir şehirde neredeyse kaçınılmazdı: Sıkıca bitişik olmak, tanrıların birbirlerini etkilemekten uzak duramıyacağı anlamına geliyordu. Romalı tanrılar, en azından MÖ 5. yüzyıldan beri, yani Romalılar Yunan kültürüyle ilk temaslarını kurduklarından beri Yunan tanrılarıyla asimile olmaktaydılar. Ve MÖ 4. yüzyılın ikinci yarısındaki Büyük İskender döneminden beri de, Yunan tanrıları Yakındoğu'nun (günümüz Türkiye'si ve Ortadoğu'su) tanrılarına minnet borçluydular. Hatta Yahudilerin Tanrı'sı da senkretik süreçten muaf kalamamıştı ve Pers tanrılarından bazı özellikleri ödünç almıştı. Yahudilik, MÖ 6. yüzyılda Yahudiler Babil'de sürgündeyken büyük ölçüde Zerdüştlük etkisi altına girmişti.
Sayfa 177 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Tanrıça İnanna
"Sumer tanrıları içinde hakkında en çok öykü yazılan Aşk, Bereket ve Savaş tanrıçası, Venüs yıldızını simgeleyen İnanna'dır. Sumer şairlerine göre o göğe ve yere egemendi, toplumun süsü, Sumer'in neşesiydi. İnanna Ay Tanrısı'nın kızı, Güneş Tanrısı Utu ve Yeraltı Tanrıçası Ereşkigal'in kardeşidir. Akadlarda İştar, Musevilerde Astarte, Yunan'da Afrodit, Roma'da Venüs adını alarak yüzyıllar boyu çeşitli toplumların efsanelerine konu olmuştur."
Sayfa 90 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
İnsan kendini doğayla özdeş hissettiği sürece, tanrıları da doğanın birer parçasıydı. Zanaatçı olarak becerileri gelişince, insan, taştan, ağaçtan ya da altından putlar yaptı. Daha da ilerleyince ve kendi gücüne olan güveni artınca, tanrıları da insan biçimine büründü. İlk başta Tanrı, her şeyi koruyan ve her şeyi besleyen "Ulu Ana"
Reklam
Bana göre, kaderin belirsizliğinin yarattığı bitip tükenmez keşmekeşin içinde, insanlarla tanrıların birbirinden farkı yok. Kimselerin bilmediği, şu dördüncü kattaki evin derinliklerinde, bir düş alayı halinde geçiyorlar önümden, onlara inanmış olanlar için anlamları neyse, benim için de o. Zencilerin yaptığı buğulu, vahşi bakışlı fetişler, çalılarla kaplı savanalarda gezinen vahşilerin hayvan-tanrıları, Mısırlıların hiyeroglifleri, parlak Yunan tanrıları, sert Roma tanrıları, Güneş’in ve heyecanların efendisi Mithra, merhametin efendisi İsa, aynı Mesih’in farklı yüzleri, azizler, yani yeni şehirlerin yeni tanrıları - hatadan, yanılsamadan ibaret bu ölüm yürüyüşünde (ya bir hac yolculuğu bu ya da cenaze alayı) sırayla geçiyorlar. Hepsi yürüyor, arkalarından da boş-düşlerin en berbatlarının, yerde gölgelerini görüp ayağı yere sıkıca basan gerçeklikler sandığı o düşler, o boş gölgeler geliyor - adı Özgürlük, İnsanlık, Mutluluk, Parlak Gelecek ya da Toplumsal Bilim olan ruhsuz, şekilsiz, zavallı kavramlar; dilencilerin krallardan çaldığı bir pelerinin yeri süpüren eteklerinin umursamazca havalandırdığı yapraklar gibi, yalnızlık ve karanlıklar içinde sürünüyorlar.* * Ya da: kralların sonsuz sürgününde, yenilginin malikânesini kuşatan bahçelere yerleşmiş dilencilerin giydiği kral kıyafetinin.
Sayfa 346 - Olaysız Bir Özyaşam Öyküsü, 272 Başlangıç metniKitabı okudu
Her iki kültürde geçen tanrılardan ayrı ayrı bahsetmemize imkân yok. Ancak, şu kadarını söyleyebiliriz ki, gerek Yunan-Roma ve gerekse Türk mitolojisini tetkik ettiğimizde, bu iki kültürde rastlanan tanrılar ile onların kurdukları ailelerin, ve en önemlisi, onların insan yaşantısındaki yerlerinin hemen hemen aynı olduğunu görürüz. Örneğin, her iki mitolojide ilkel yaratıcı gök tanrıları, iyilik ve kötülük tanrıları, gökte ve yeraltında oturan tanrılar, doğa olaylarını yaratan tanrılar, hastalık-sağlık-ölüm tanrıları, adalet ve bilgelik tanrılarının yanında mevsim, deniz, orman, nehir tanrıları da vardır. Bolluk ve bereket tanrılarına rastlarız. Yunan mitosundaki Asklepios’un yerine, eski Türklerde tanrıça Rudra ile Hittilerde tanrıça Kamruşşaba’yı görürüz. Yunanlı Aphrodite’nin yerine Sümerlerde İştar’ı buluruz... Kişi-Erlik’in dramı Prometheus’un dramının aynı değil mi? Her iki kültürde yarı insan, yarı hayvan olan yaratıklara daima rastlanır.
Pön Savaşlarından sonra genç Romalılarda Yunan hayranlığı başladı. Yunan dilini öğrendiler, Yunan mimarisi kopya ettiler, Yunan heykeltıraşlar çalıştırdılar. Roma Tanrıları Yunan Tanrılarıyla özdeşleştirildi. Homeros mitleriyle bir bağlantı kurmak için, Romalıların Truva kökeni icat edildi. Latin şairler, Yunan ölçülerini; Latin filozoflar Yunan teorilerini benimsedi. Sonuna kadar Roma, Yunanistan üzerinde kültürel bir asalak oldu. Romalılar hiçbir sanat formu icat etmedi, özgün bir felsefe sistemi inşa etmedi, hiçbir bilimsel buluş yapmadı. İyi yollar, sistematik yasalar yaptılar, etkili ordular oluşturdular; bunlar dışında her şey için Yunanistan'a baktılar.
Sayfa 496Kitabı okudu
# Yunan Tanrılarının her biri Romalılar tarafından kabul görmüş ve farklı isimler kullanılmıştır. Roma mitolojisi neredeyse tamamen Yunan mitolojisini baz almıştır. Yunan mitolojisindeki çoğu efsaneler de insan şeklindedir. # Yunan tanrılarının yaratılış hikâyeleri seçilmiş 12 tanrı (bu 12 tanrı, 4 kadın ve 8 erkekten oluşmaktadır.) Olimpos
124 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.