Yoktun, olamazdın. Bu sözleri çok önce, henüz bedenimiz bu kadar yorgun düşmemiş, henüz ruhumuz bu kadar örselenmemiş, henüz gönlümüz umutlarla doluyken söylemiştin...
""""Bize bir şey oldu. Yaşamıyoruz sanki, gün sayıyoruz. Umut etmeyi bıraktık oyalanıyoruz.Tadımız tuzumuz yok.
Kışımız baharımız benzer. Acımıza ezber bir
gülümseme, sevincimize buruk bir ifade yerleşmiş. Ev aynı ev ama eve aidiyetimiz bilmediğimiz bir dünyaya göçmüş gitmiş gibi. Yol aynı yol ama gitmek de dönmek de anlamını
Dünyamızda iki dünya yaşıyor. Biri yorgun ve kindar maddenin içerisinde doymak bilmeyen hırsla sürünen dünya, öbürü her an kendini geçmek ve kendi yarattığı aşk içinde telef olmak için kendi sınırlarını aşmak isteyen, sonsuzluğa sıçrayıp Allah'a kavuşmak isteyen ruhun dünyası. İki dünyanın içinde bir insan, bir varlık halinde yaşıyoruz, hayatımızın büyük dramı bundan doğmaktadır. Sefaletlerimizin giderilmez oluşu bundandır. Sanki ayağımız toprağa bağlı, ruhumuz göklerdedir.
"Şimdi depresif yağmurlar mevsimindeyiz. Mukaddes yalanlara inanmaktan yorgun ruhumuz belki de bu hayatta neyi çok istediysek, geri çevrildiği içindir bütün kırgınlığımız..."