Karla Gelen Güzellik
Moskova’da Kızıl Meydan adıyla anılan büyük bir alan vardır.Bu alanda eski bir saat kulesi vardır.Bu saat, her sabah saat onda piyanonun uyumlu sesiyle çaldığında;bacağının biri tahta olduğu için elinde baston olan. bir adam gülümser.Adam elindeki sepetteki mısırları “selam güvercinle rim! Nasıl iyi uyudunuz mu?Aç mısınız bakalım?” diyerek verir. Güvercinler yanıt verirler adama “Rhu, rhu,rhu ..yani selam,sağol,iyiyiz.Orada bekleyen kediye güvercinlere zarar vermesin diye peynir verip karnını doyurur.
Sayfa 30 - Muşti yKitabı okudu
Yıldız Suikasti
Hadise faillerinden biri yakalandı. Belçikalı imiş. Bunun adliyedeki mahkemesi serbest oldu. Merak ettim, gittim, dinledim. Ermeniler bu komite ve patlama işlerinde uzman olan Edoward Joris namındaki Belçikalıyı da içleri- ne almışlar. Bu adam Singer fabrikası memurlarındanmış. Bu adamın karısı da faal bir rol oynamış. Viyana'dan şık, lastik tekerlekli bir fayton getirmişler. Arabacının oturacağı yere müthiş patlayıcı maddeleri demir sandık içerisinde yerleştirmişler. Söylenti şu idi: Bir İslam saf arabacıyı bulmuşlar. Selamlık resminin fotoğrafını alacaklarını söylemişler, bunun için basılması lazım gelen düğmeyi de öğretmişler. Resim- de kendileri de bulunmak istediklerinden bunu da söyleyerek zavallı saf arabacıyı aldatmışlar. Hamidiye Cami'nin saat kulesi yakınında arabacı tayin olunan zamandaki Sultan Hamid Cami'nden çıkmış olacaktı. Düğmeye basmış ve araba da arabacı da yakınındaki insanlar da parça parça havaya uçmuş.
Sayfa 241 - Panama YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ulema, cühela ve ehli dubara; ehli namus, ehli işret ve erbab-ı livata rivayetve ilan, hikâyet ve beyan etmişlerdir ki kun-ı Kâinattan 7079 yıl, İsaMesih’ten 1681 ve Hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına Kostantiniye derlertarrakası meşhur bir kent vardı. Ceneviz taifesinin buraya ilk gelen gemilerinekaranlıkta uçan bir ak martının yol gösterdiği, ancak salimen karaya vasılolduktan sonra dümencileri olacak Pundus nam kâfirin bu martıyı Mesihaddederek yuvasını arayıp bulduğu ve itikatlarınca İsa’nın etini yemek sünnetolduğundan kuşu kızartıp yediği rivayet olurdu. Eskiler, bu martınınyuvasının bulunduğu yere Ceneviz kavminin yüksek bir kule diktiğini rivayetetmişlerdir ki, sonraları Galata Kulesi diye nam salmış bu heybetli yapınıntepesinde, yalı adamlarının dürbünle, yiğitlerin ise çıplak gözle, Bursakentinin ulu dağını seçtikleri söylenegelmiştir. Ne var ki bu şayianın,ziyaretçilerden bahşiş koparmak hevesiyle kuledeki yangın gözcüleritarafından okunan bir kurt masalı olduğu da ağızdan ağıza dolaşmıştı birzamanlar. Beher yangın için, eğer vaktinde tespit edebilirlerse yirmi akçeikramiye, edemezlerse yangın sönene kadar saat başı yirmi değnek ceza alanbu adamlara hazine-i hümâyûndan on akçe helal yevmiye verilirdi.
15 mayıs 1919
İşte tam o sırada, saat kulesi yakınlarında... Uzun boylu, siyah takım elbiseli bir delikanlı fırladı ortaya. Elinde revolver vardı. Bu kadar kolay olamaz diye bağırıyordu. Bastı tetiğine. İlk kurşundu. Hasan Tahsin'di o. Henüz 30'undaydı.
Şah Abbas'ın ( 1587- 1629) emriyle Isfahan pazarında bir İngiliz tarafından inşa edilen bir meydan saati kısa bir süre ayakta kalmıştır. Dolmabahçe Sarayı arazisine dikilen, İstanbul'un -belki de bütün İslam dünyasının- ilk meydan saati on dokuzuncu yüzyılın ortasında inşa edilmiştir. Aynı sıralarda, 1854 yılında Kahire kalesine, Fransız Kralı Louis Philippe'den Mısır hükümdarı Mehmed Ali Paşaya hediye olarak gönderilmiş bir saatle donatılan bir saat kulesi inşa edildi.
"Yok olması gerektiğine dair düşüncesinde belki kız kardeşininkinden bile daha kararlıydı. Bu boş ve huzur verici düşüncelerle, saat kulesi sabahın üçünü vurana dek oyalandı."
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
Reklam
519 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.