_Ben sana bok demem. Boklar duyar ar eder. Bir zerren düşse boka, onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş. Anan seni sıçar iken, yanlışlıkla doğurmuş.
_Rakı, şarap içiyorsam sana ne? Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye. Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim
_Göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan.
Kabullenerek güçlenmek için yaşam dersleri.
.
Kendini bilmek neyden yaptığını bile bilmek.
.
Kendi temel benliğini tamamen ihmal eden kişilerde de depresyon kaygı bozukluğu boşluk hissi ve bazen bedensel şikayetleri olarak ortaya çıkacaktır şunu söylemem gerekir Bu tür kendine yardım kitaplarını okuyan insanlar genelde sosyal benliğine öne alıp
….Ayak bastığımdan beri benimdir bu yeryüzü
Kabil sokaklarında yalın ayak gezen peçesi adem ırkına meydan okuyan kız benim
Kurşunlanmış bütün mabetler benimdir
Yaşanmamış tüm sevdalar,okunmamış tüm şiirler benim
Burçlara henüz doğmamış güneş benim
Yeryüzüne dualar eşliğinde inmemiş rahmet yağmurları benim
Bağrına aşk ateşi düşmemiş körpe bir kızın cansız bedeni benim
Saçına aklar düşen bir deli ozanın sazında çaldığı son türkü benim
Dili lal olmuş sevdası gönül gözünde yitip giden tüm aşıklar benim
Azgın sularında derin kabirler oyan tüm ırmaklar benim
Ve de şahit olan heybetli köprü duvarları
Efsunlu bir ölüm nefesinin son üfleyişi
Kısık bir ah çekip tüm yaratılanları geride bırakan azap çekmiş ruh benim
Yılgın bir süvarinin kasvetli gözlerinde
Yarım asırdır kazanılamayan savaşlar benim
Bir mahkumun boynundaki ilmek yarası
Düşünde uyuttuğu kadın hayali benim
Sarı saçlarından salıncak yaptığı özgürlüğe salındığı düş benim
Kaf dağlarının eteklerinden gelen ,Sura üflenmiş kopmayan kıyamet benim
Bir Mardin Süryanisinin dilinde okunmuş kadim efsane benim
Toprak,hava,su İbrahim’i yakmayan ateş benim
İlk cana kıyım ilk dökülen kan ilk haykırış ilk Kabil
tanrının verdiği ilk yanlış karar benim
Bir rüzgarın tutuşturduğu saman alevi
Yeryüzünü saran yangın benim
Yeryüzü de benim yanan da benim…..
—bilmeyenler seni ne anlasın
Firuze Sen hayal ustu bir kadınsın—
Gün doğar
Gece aydınlığa karışır
Saçlarını umut gibi
Yaralı yüreğinle toplarsın
Hayata her gün bir adım
Türkiye Yazarlar Sendikası 21 Mart Dünya Şiir Günü Bildirisini Şair Gülsüm Cengiz yazdı. Emeğine sağlık.
ŞİİR YAŞAM İÇİNDİR!
Şiirin tarihi insanlık tarihi kadar eski. İnsanın yeryüzündeki serüveninin başladığı dönemde dans ve müzikle birlikte ortaya çıkan şiir; insanın yaşadıklarını anlatma, özlem ve isteklerini ifade etme gereksiniminden
Şu düşen destiye bak, bencileyin aşk ağına,
Bir zamanlar o da tutkundu bir afet saçına.
Eski bir âşığa ait olabilmez mi bu kulp?
Kim bilir belki dolanmıştı da yâr gerdanına.
Sürgün bir prenses, bir bombacıya aşık olursa ne olur? Tabii ki Tom Robbins gibi uçarı kafalı birine kitap konusu olur ;)
Sürgün dedik de, sürgün kelimesinin çağrıştırdığı, öyle aman aman kötü bir hayatı yok prensesimizin. Hüküm sürdükleri topraklardan sürülmüşler ve Sam Amcanın şefkatli kollarına alınmışlar sadece, buna ister himaye etmek deyin
youtube.com/watch?v=IOd4Bhd...
Kelimeleriyle yaşayan, içinde ne varsa onu dışarıya kelimeleriyle sızdıran bir hayatın bütününe matuf renkleri, demleri, dönemleri ve o dört mevsimi içeren seyri yaşamak için dolu bir yolculuk.
Bu kitabı Sabahattin Ali okumalarımda en sona bıraktım, bitirdikten sonra doğru bir karar olduğunu