SADELİK En Yüksek Gelişmişlik Düzeyidir.
Leonardo da Vinci
Leonardo di ser Piero da Vinci (15 Nisan 1452 - 2 Mayıs 1519), Rönesans döneminde yaşamış İtalyan hezârfen , döneminin önemli bir düşünürü, mimarı, mühendisi, mucidi, matematikçisi, anatomisti, müzisyeni, heykeltıraşı, botanisti, jeoloğu, kartografı, yazarı ve ressamıdır.
En tanınmış yapıtları Mona Lisa (1503-1507) ve Son Akşam Yemeği'dir (1495-1497).
Mürekkep izi "Cerrah Hugh de Singleton" günlüklerinin üçüncüsü. Türkiye'de yayınlanan serinin son kitabı. Ama aslında 7 tane (bildiğim kadarıyla) günlük yazmış Starr. İnşallah onlar da en kısa sürede yayınlanır. Gelelim bu üçüncü günlüğe. Bu günlük Huzursuz Kemikler'de yaşadığım okuma keyfini oldukça katlayan bir kurguya sahipti. Üstadımızın yola ilk çıktığı nokta olan Oxford'a yaptığı bir ziyaretle başlayan macerada büyük saygı duyduğu hocasının kitaplarının çalındığını öğrenir. Ve Lordunun da onayı ile bu olayı çözmek için Oxford'a gelir. Gizem göründüğü gibi basit olmadığı gibi pek çok şiddet olayı ve cinayeti de peşi sıra getirir. Ve tüm bu koşturmacalı olaylar silsilesi arasında Üstadımız en nihayetinde hayatının aşkını da bulur. Ama iktidar sahibi bir rakibin ortaya çıkması da uzun sürmez. Ve olaylar gittikçe gerilimi yüksek bir hal alır.
Asla aldığıma ve okuduğuma pişman olmadığım bir seriydi. O basitlik ve sadelik içinde yazarın okuyucunun yakasına yapışma başarısı ciddi anlamda takdire şayandı. Şiddetle tavsiye ediyorum.
Mürekkep İziMelvin R. Starr · Ephesus Yayınları · 201333 okunma
Fante benim tanrımdı ve tanrıların rahatsız edilmeyeceğini, kapılarının çalınmayacağını biliyordum.
Charles Bukowski.(Arka kapak yazısından)
Toza Sor, yer altı edebiyatının en güzel örneklerinden... Yazarın parasızlıkla baslayan serüveni bıraz Knut Hamsun' un Açlık kıtabına benzesede Toza Sor daha cok hayatın anlam arayışını aynı zamanda ımkasız aşkın, tek taraflı sevmenin kıtabıdır. Anlatıcılıgındakı sadelik ve akıcılık sayesinde okurken sıkmayan, düşündüren şaşırtan ve tebessüm ettirebilen, ana karakterimizin zihnine çok iyi girebilen, ruh halini, gel gitleriyle beraber egosunu cok iyi yansıtabilen ve güzel, doyurucu finale sahip bir baş ucu kitabıdır. Kelimelerle anlatması biraz zor ama okuyup bitirdiğinizde neden Charles Bukowskinin '' Fante tanrımdı '' dediğini daha iyi anlayacaksınız.
Bu tarzı seven ve yer altı edebıyatına ilgi duyan arkadaşlara kesınlıkle tavsıye ederım...
Toza SorJohn Fante · Parantez Yayınları · 20244,789 okunma
Ayşe Erbulak'ın son kitabı da elimde.. Şimdi ve daha önce okuduğum üç kitabı da dil ,sadelik ve akıcılık yönünden güzel ve aynı ama konu olarak polisiye olmasına rağmen çok basit bulduğum eserler bunlar.
Ödüllü ÖlümAyşe Erbulak · Destek Yayınları · 201349 okunma
Bence bu kitap incelik,sadelik ve fayda sağlama açısından 10 puanı hakediyor.Kitap bittikten sonra en az 50 cevabı günlük hayatta kullanacağınızı garanti ediyorum.
/ Yaşam, onlar için yeniden başladı; artık hem birbirine yakın hem de birbirinden uzaktılar!. / İnsanlar korktukça bataklık içinde ağaçlar gibi ölür, giderler!. / Davranışındaki serinkanlılık, sesindeki tatlılık, yüzündeki sadelik kadına güven verdi!. / Şimdi bir dost gibi, serbestçe bakıyordu!. Duru gözlerinin derinliğinde bir sevinç ışığı parlıyordu!. / Halinde insanın hoşuna giden sevimli bir şey görüyordu!. / Okşayıcı bir sesle konuşuyor, söz söylerken gözleri gülümsüyordu!. /