Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Felsefenin Tanrıya yazdığı etkileyici şiiri...
Ey, sonsuz akılla dünyayı yöneten, göğün ve yerin yaratıcısı, senin istencinle başlar zaman ve sürüp gider, sen olduğun yerde durursun, ama her şeyi harekete geçirirsin, hiçbir dışsal neden seni zorlamadı ki, şekil ver diye, akıcı maddeden oluşan eserine, içindeydi çünkü o lekesiz en yüce iyi, göksel örnekten çıkardın sen her şeyi, sen en güzelsin, zihnindeki dünya da en güzeldi ve o modele göre biçimlendi, emrettin, en mükemmel parçalar en mükemmeli oluşturdu. Öğeleri uyum içinde kenetledin birbirine, soğuk sıcakla, kuru yaşla geldi biraraya, böylece o saf ateş savrulmadı yukarlara, toprak ağırlığıyla ezilip batmadı diplere. Her şeye hareket veren ruhu kattın üç öğesi olan doğanın ortasına, birbirine uyumlu kollara ayırdın. Ayrılınca ruh böylece yolunu tuttu iki çember halinde döne döne, kendi içine dönerken en derindeki zihni çevreleyip, tam da kendini aksettiren göğü döndürdü. Benzer şekilde yaratırsın sen de ruhları ve daha küçük varlıkları, yüce ruhları hızlı arabalara koyup, göklere ve yere ekersin onları, bağışlayıcı yasanla sana geri döndürürsün, ateş nasıl dönerse geri. İzin ver Tanrım şu aklım senin kutsal tahtına çıksın, izin ver iyilik pınarını seyretsin, izin ver ışığını bulsun, gönül gözüm sana dönsün. Şu koca dünyanın puanlarını dağıt, şu üstüme binen ağırlıkları, kaldır ki senin ışığınla can bulup ışısın! Çünkü sen berraklıksın, sen dinginlik mekânısın, inananlar için Sende son bulmak isterler, senle başlamak, senle yola çıkmak isterler, seni kılavuz alırlar, yaşam biçimleri sen ol isterler, sınırlan da!
Sayfa 199 - Kabalcı YayıncılıkKitabı okudu
ꕤ İki yürek uyum içinde, sevgiyle ve içtenlikle atıyorsa, ideal evlilik buydu. Yüreğin en saf eylemi sevgiydi.
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
Sık sık derin acılara gömüldüğüm doğruysa da, gene de içimde saf ve sakin bir uyum, bir müzik var.
Din, içinde yer aldığı farklı toplumlarda, o top­lumun özelliklerine uyum sağlayarak ve karşılığında o özelliklerin bazılarını değiştirerek, farklı biçimlerde eklemleniyor. Dolayısıyla, hangi din sözkonusu olursa olsun hiçbir dinsel doğmanın başalangıç­taki saf halinde kalmadığını, daima toplumların maddi koşulların­dan kaynaklanan farklı özelliklerince değişime uğratıldığını söyleyebiliriz.
Çünkü bilindiği gibi en saf maddeden oluşan, son derece ince bir mekanizmaya sahip, bilgilerimizin en ince ayrıntılarını bir araya getiren bu hassas alet, yani beynimiz öyle narindir ki, tıkalı bir damar, sarsılmış bir sinir, yorgun bir hücre ya da yerinden oynamış bir molekül fevkalade çalışan, uyum içindeki bir hafızayı susturabilir.
Sık sık derin acılara gömüldüğüm doğruysa da, gene de içimde saf ve sakin bir uyum, bir müzik var. En yoksul bir kulübede, en pis bir köşede, bir desen, bir resim görebiliyorum.
Sayfa 72
Reklam
Aramızda karşıtların birbirini çektiğini, hemcinslerin birbiriyle uyum sağladığını bilmeyen yoktur. Niçin aynı durumlar ruhlar için sözkonusu olmasın? Çünkü onların alemi saf ve temiz bir alemdir.
Aramızda karşıtların birbirini çektiğini, hemcins­lerin birbiriyle uyum sağladığını bilmeyen yoktur. Niçin ay­nı durumlar ruhlar için sözkonusu olmasın? Çünkü onların alemi saf ve temiz bir alemdir. Özü ahenkli bir şekilde yüce­liğe dayanır. Kendisini oluşturan ilke onu, eğilimlere; yakla­şım ve uzaklaşımlara, sevgiye ve nefrete yaraşır hale getirir.
Sayfa 66 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Geoffrey Chaucer ve İngiliz Edebiyatı (Başlarken)
Milton ve Shakespeare’le birlikte İngiliz edebiyatının üç devinden biri olan Geoffrey Chaucer tahminen 1340-43 yılları arasında doğmuştur. Babası John Chaucer adında bir şarap tüccarıdır. Chaucer adının geçtiği ilk yazılı belge Ulster kontesi Elizabeth’in 1357 tarihli harcamalar defteridir. Bu defterde, bu isimde bir içoğlanına (page) elbise
466 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.