1253 syf.
10/10 puan verdi
Kitap daha çok okunsun diye amme hizmeti
Kadı Abdulcebbar köklü reddiye geleneğinin önemli temsilcilerinden derya deniz bir abimiz. Kendisi İslam dışında diğer dinler ve mezhepler hakkında da oldukça bilgili. Bununla beraber tarih bilgisi ve rivayetler üzerinden yaptığı temellendirmeler de fikri yetkinliğini gösteriyor. Kitabın birçok yerinde bunu görüyorsunuz. Bugün din eleştirmeye
Tesbitü Delailü'n-Nübüvve
Tesbitü Delailü'n-NübüvveKadî Abdülcebbâr · Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı · 201714 okunma
Bir çocuk yetişkinlerin açığını ilk kez yakaladığında -yetişkinlerin ilahi zekaya sahip olmadığı, kararlarının mutlaka akıllıca, düşünce­lerinin doğru ve hükümlerinin adil olmadığı o küçücük ciddi kafa­ sına ilk kez dank ettiğinde- dünyası başına yıkılır, paniğe kapılır. Tanrılar devrilmiş, güvenlik kalmamıştır. Tanrıların devrilişiyle ilgili kesin olan bir şey varsa o da şudur: Azıcık yamulmazlar, ya çarpıp parçalanırlar ya da yeşil çamurun dibine gömülürler. Onları tekrar ayağa kaldırmak meşakkatli iştir; eskisi gibi parlamazlar asla. Çocuğu n dünyası da eskisi gibi kusursuz ve sağlam olmaz bir daha. Sancılı bir büyüme evresidir.
Reklam
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hikâyemiz, 19. yüzyılda, Güney Çin'deki zengin tuz tüccarı Rong ailesinin tarihi ve ailenin genç üyesi Rong Zilai'yinin, ABD’de yaşamakta olan bir ustadan hayallerini yorumlama sanatını öğrenmesi adına ABD'ye gönderilmesi ile başlıyor. Bir amaç uğruna onca yola katlanan Zilai başına geleceklerden habersizdir ve ailede erken vuku bulan bir ölüm
Deşifre Deha
Deşifre DehaMai Jia · Martı Yayınları · 2014945 okunma
Mustafa İnan çevresine baktıkça, sonraları kendisini çok düşündüren 'düşünme tembelliği' meselesinin farkına varıyordu. Düşünmek zordu, düşünmek büyük bir enerji istiyordu. Hele yaratıcı, araştırıcı düşünce için çok yorulmak gerekiyordu; belki sağlam kafa sağlam vücutta bulunuyordu, ama galiba sağlam vücutlar, Mustafa Bey'in nahif bedeni kadar yorulmak istemiyordu, ya da bu sözde bir eksiklik vardı; belki de bu söz, daha uzun bir cümlenin bir parçasıydı. Yüzyıllardır gördüklerini, dinlediklerini, öğrendiklerini yorumlamaya alışmamıştı insanlar, bu nereden geliyor diye merak etmemişlerdi. Onları tedirgin etmeden, onlara yeni olan karşısındaki ilkel korkuyu hissettirmeden düşünmeye alıştırmak gerekiyordu. Doğu'yu, tedirgin etmeden, Batı'ya yaklaştırmak gerekiyordu. Riyaziyeci Mustafa'nın işi zordu.
Sayfa 87 - 88Kitabı okudu
Kusurlu insandan korkuyoruz; ona acıyoruz, onu hor görüyoruz, ondan tedirginlikduyuyoruz. Kusursuz insan imajımıza dayanarak aşağılıyoruz onu. Sağlam kafa ve sağlam vücuda sahip olduğumuzdan, kendimizi mükemmel idealine daha yakın hissediyoruz. “Ah bir tek o sivilce olmasa” diyerek, kendilerinin gerçekten mükemmel olacağına inanan o kadar çok kişi var ki aramızda. Fiziksel engelli dediğimiz insanların, örneğin körlerin, sağırların, kimi organları eksik olanların, daha aşağı düzeyde olduğu düşüncesine dayanıyor bu hiyerarşi. Eksik belki ama aşağı değil. İnsancıl bilimsel çabalarımızla, doğmalarını engelleyememiş olsak bile onları elden geldiğince kusursuz kılmaya çabalıyoruz. Kurtarmaya çalışıyoruz onları. Bu insanların fiziki özelliklerine yapıştırdığımız değer sistemi, bizim üstünlüğümüzü, onların ise aşağı bir düzeyde yer aldığını gösteriyor. Onlar da kendilerini bizden aşağıda görüyorlar. Fiziksel farklılıklarından dolayı, psikologların aşağılık kompleksi dediği komplekslere kapılıyorlar. Bütün bunlar saçmalık!
Homo Sapiens Blues - IXKitabı okudu
565 syf.
9/10 puan verdi
Ölmeden Önce Okunacak Kitaplardan
1905-94 yılları arasında yaşayan Elias Canetti Sefarad Yahudisi ( Sefarad; 1492'de, Elhamra Kararnamesi ile İspanya'dan çıkartılan Yahudi toplumuna verilen isimdir) bir ailenin çocuğu. Öğrenim hayatını Viyana’da (S.Freud ile aynı okuldan mezundur) Doğa Bilimleri ve Felsefe bölümünde doktora yaparak tamamlamıştır. Eğitiminin ardından henüz 26
Körleşme
KörleşmeElias Canetti · Sel Yayıncılık · 20213,581 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.