Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Kendine hakim olan, kendinin kölesi olmuş olmuyor mu? Kendinin kölesi olan, kendinin efendisi de demektir. Aynı adam hem köle oluyor, hem efendi. - Sahi öyle! - Bana kalırsa, bu deyimi şöyle anlamalı : bir insanın içinde iki yan vardır : Biri iyi, biri kötü. İyi yan, kötü yanı buyruğuna aldı mı, buna kendine hakim olma diyoruz,bunu yapanı da övmüş oluyoruz. Tersine kötü eğitim görme, kötülerle düşüp kalkma yüzünden iyi yan zayıflar da, kötü yanın buyruğuna girerse, böyle birine de kendinin kölesi deriz. Buysa kötüleme olur.
Sayfa 129Kitabı okudu
424 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Nörohikaye yazdım. Çayınızı, çorbanızı yanınıza alın da gelin :D
Yazarın okuduğum 2.kitabıydı. Daha önce Kadın – Erkek Beyni kitabını okumuştum. Dili akıcı ve sürükleyiciydi. Yazarın derdinin salt bir roman yazmak olmadığını hepimiz biliyoruz. Nörobilim uzmanı olan yazarımız bu bilim dalıyla ilgili teknik terimleri harmanlayarak bize bir roman yazmış. Sürükleyici bir romanın yanında bu terimleri bize öğretme,
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,5bin okunma
Reklam
64 syf.
10/10 puan verdi
"Sizi Rahatsız Etmeye Geldim" İnsanın Dört Zindanı Merhum Şeriati’nin birçok kitaplaşmış çalışmasında olduğu gibi bu çalışması da öğrencilere yaptığı konuşma notlarından derlenmiştir. ” Hanımlar, beyler, aziz öğrenciler!” diye söze başlayan Şeriati’nin, bu çalışması Ekim 1970’de Abadan’da üniversite öğrencilerine hitaben yapılmıştır.
İnsanın Dört Zindanı
İnsanın Dört ZindanıAli Şeriati · İşaret Yayınları · 20004,941 okunma
— Amaapartmankomşularınıçiledençıkaracakkadarçokkavga etsinler, birbirlerini yesinler. — Ya da kavga etmezlerse başka türlü ilişki k u r m a y ı bilmedikleri için, duygularını yüreklerine gömüp iki yabancı gibi olsunlar. — ilişki kurmayı bilmiyoruz ha? — Bilmiyorsunuz. Kavga da bir ilişki biçimidir ama bunun çok daha sağlıklı yolları var. —- Evet
Aynaya baktığında karşındakini tanıyamıyorsan bir seyler değişmiş demektir. Her gun uyandigin sabahlara yorgun ve dargın gözlerle uyanıyorsan bir seyler değişmiş demektir. İnsan bir gün uyandığında o gün hayatının değişeceğini farkında olmadan uyanır, yüzünü gecenin karanliklarindan arındırır, kahvaltı eder, üstünü giyinir, her gun geçtiği sokağı
youtu.be/_1InLLgdHPY Yağmur yağıyor Ömür hanım...gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gi- diyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar ka- tından? Dönelim...Dönmek yenilmektir biraz da, yarım kalmasıdır çıkışlarımızın, korkaklıktır,
Reklam
"Eskilere hasret kaldık." diyoruz da, Gerçekten "Eskiler" mi onlar? Sâhi, kim eski? Dalından kopan gülü kitabının arasında saklayanlara eski denir mi? Sevdiğine ayna hediye eden, eski olur mu? Dilinde her daim "Eyvallah" olan, eskir mi? Yeşersin diye gönlündekileri toprağa gömene denir mi eski? Özleyip kavuştuğunda
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Kitabı bitirdikten sonra Sertap Erener gibi bu kalbe bu darbe ağır geldi taşıyamadıım demek geldi içimden şöyle gür bir sesle sahi insan nasıl dayanır bunca sıkıntıya acıya nasıl katlanabilir alışır mı ya da zaman mıdır gerçekten ilacı acıların yoksa biz mi avuturuz kendimizi.. Esere başlamadan önce önceki okuduğum eserlerin yerini
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,4bin okunma
Fert olamama
Sahi bizde niye düello yoktu? Daha mi az cesurduk Ruslardan ya da Fransızlardan? Hiç zannetmiyorum. Cesaretin irklarla, milletlerle alakası yoktu. En az öteki milletler kadar cesurduk biz de. Sadece fert olarak yeterince gelişmemiştik. Abdülhamit'ten ya da Osmanlı devrinden bahsetmiyorum, bu toprakların evveliyatı da böyleydi. Hep güçlü hükümdarlar, güçlü devletler... Öyle büyük bir baskı vardı ki insanların üzerinde, fert ortaya çıkamamıştı bir türlü. Kimse kendisi olamamış, hep bir lidere, bir öndere ihtiyaç duymuştu. Zannederim bu sebepten, sadece iki kişinin karşılıklı karar verdiği, teke tek yapılan düello bizde yaygınlaşmamıştı. Onun yerine bir güce dayanarak, düşman saydığımız kişileri yok etmeyi tercih etmiştik hep. Böylece; linç, pusu ve jurnal en çok başvurduğumuz metodlar olmuştu...
Sayfa 149 - EverestKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.