- Aşık mısın? Bak yolunu şaşırmış şapşal... Aşk, şehvetin diğer adıdır. şehvetten başka, şehvetten öte. Bol miktarda aldatmaca, yalan, ikiyüzlülük ve kimbilir daha nedir?
+ Yine de acı veriyor
- Aşk en kara salgından daha beterdir. Aşktan ölünse fena olmayabilirdi. Ama aşk acısı neredeyse hep geçer.
+ Hayır benimki geçmez.
- Hadi seninki de geçecek. Aşkından ölen ahmakların sayısı fazla değildir. Mükemmel olmayan bu dünyada en az mükemmel şey aşktır. Aşk mükemmellikten en mükemmel uzaklıktadır."
Devir Orkların Devridir
Son zamanlarda okuduğum en güzel aşk, hüzün, fantastik ve komedinin bir arada olduğu harika bir manga.
Tıpkı Yüzüklerin Efendisi’ndeki replikte dediği gibi “devir orkların devridir” insanlar azınlıkta ve iblislerin etrafta hüküm sürdüğü bir çağdır. Baş karakterimiz Riseman Sawyer eşini kaybetmiştir. Ölüleri Diriltmenin Yolu adlı kitapta yer alan Ölü Adamın Tarifi büyüsünü yaparak eşini geri getirmeyi amaçlamaktadır. Bunun için toplaması gereken çoooooooook fazla malzeme vardır.
Kasaba kasaba gezmek zorunda kalan Sawyer önce insanları, sonra kuytu bir ormanı, en son periler diyarını bulur. Tabii burada yaşayacağı olaylar cabası.
Karakterimiz tam bir şapşal ama bir o kadar da eşine aşık. Eşi Rosalie ile ilgili geçmiş anılara yolculuk ettiğimizde kahramanımız ve eşiyle ilgili öğreneceğimiz çok büyük bir sır vardır ve işte olay o sırrı öğrendikten sonra ilgi çekici hale gelmektedir. 
Oguzhan Duman 
Marry Grave 1. Cilt 
Hidenori Yamaji
Kendi Kimliğiyle Ölmeyenler
ROSALIND:
Yok yok, kendi kimliğinle ölmeye boş ver; ve kaletle öl daha iyi. Şu zavallı dünya nerdeyse altı bin yaşında ve bu süre içinde bir kişi bile kendi kimliğiyle ölmemiş, yani aşk uğruna. Troilus'un kafasına yediği bir Yunan sopasıyla beyni dağılmış ama daha önce ölebilmek için de elinden geleni yapmış; al sana örnek bir âşık! Leander'se, bir yaz gecesi hava çok sıcak olmasaymış, Hero rahibe olsa bile daha uzun yıllar mutlu bir ömür sürecekmiş; gel gör ki bu delikanlı serinlemek için Çanakkale Boğazı'nın sularına dalınca bacağına kramp girmiş ve boğulmuş. Şapşal tarihçiler de bu işi Sestos'lu Hero'ya yormuşlar. Hepsi palavra bunların. Evet, insanlar ölmüş ve toprak kurtları da onları yemiş ama aşk uğruna ölmemiş ölenler.
Sayfa 75 - SözcüklerKitabı okudu
Seni şapşal aşık
Dün ben ayrılıp giderken, elini bana uzatırken şöyle dedi: "Adieu, sevgili Werther!" Sevgili Werther! Bana ilk kez sevgili diye hitap etti ve bu benim içime işledi. Bunu kendi kendime yüz kez tekrarladım ve dün gece, tam uyumaya giderken kendi kendimle çeşitli konularda gevezelik ediyordum, birden şöyle dedim: "İyi geceler, sevgili Werther!", sonra kendi halime güldüm.
Sayfa 88
Cebinden çıkarıp uzattığı mektupta şöyle diyordu:
- "Bu mektup hiç tanımadığınız, ama size yıldırım hızıyla delice aşık olan bir kadın tarafından yazıldı. Beni ne hale getirdiniz böyle? Henüz çok gencim. Tanıyanlar çok güzel olduğumu söyler. Peşimden koşan platonik aşıkların haddi hesabı yok. Ancak sizi gördüğüm günden beri gözüm başkasını görmüyor. Yıldızım benim! Sizinle buluşmak istiyorum! Yarın Fil adlı restorana geleceğim. Bir şişe Cordon Vert ısmarlayın ve beni bekleyin. Bir kadeh de ben içeceğim. Sonsuza kadar sizin. Ludmila N."
Kıskançlıkla içimi çektim:
- Şanslı adamsınız vesselam. Kadınlar size bayılıyor!
Deneyimli arkadaşım:
- Ya, ne demezsiniz! -diye kabaca kesti sözümü.- Tam bir buçuk saat şapşal gibi kadını bekledim. Tek başıma bütün şişeyi içtim. Sonra da çıktım.
- Belki de kocası bırakmamıştır , -diye teselli verdim.
-Allah aşkına, ne kocası? Sonradan öğrendim ki, mektubu yazanlar işte önümüzde oturan şu iki hıyar.
Saf saf şaşırmıştım:
-Ama bunlar erkek!
- Tam da öyle. Bunlar Fil'in sahipleri. Bu yöntemi kullanarak inlerine müşteri çekiyorlarmış. Adresleri öğrenip günde bunun gibi on beş yirmi aşk mektubu postalıyorlar.
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Elimi tutmak istediği aklıma geldikçe göğsümün ortasına âşık bir çığlık doluyordu. Yaaa, diye bağırmak istiyordum. Sen benim elimi mi tutmak istiyorsun? Seni yerim şapşal çocuk!
Sayfa 292 - Birce ErenKitabı okudu
