Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"İmkansız demek isterdi ama " i " ile başlayan o kelime burada yasaktı. Gerçeğe aykırı kabul edilen pek çok yargının doğruluğunun teyit edildiği bir sahada, bu kelimenin tehlikeli bir şartlandırma olacağına inanıyordu."
Sayfa 85 - ALTIN KİTAPLARKitabı okudu
Bir medeniyetin eşiğine gelindiğinde, başkalaşmaya uğrayan şeyler dünyası değil, aksine tam anlamıyla kişiler dünyasıdır. Ve o aşamada, teknik bile şeye değil, insana yöneliktir. Bu toplumun sinesindeki yeni ilişkileri yeni temel kurala göre belirleyen sosyal bir tekniktir. Bu yeni temel kural ise ya Kur'an gibi vahye dayalıdır yahut da Cengiz Han Yasası ve 1793 Fransiz Anayasası gibi insanlar tarafindan oluşturulmuştur. Fakat toplumda yeni ilişkilerin ağını kurabilmenin ilk şartı, daha önce gördüğümüz gibi, hayati enerjisinin sinırların belirlemektir. Bir toplumun fikir evreni içinde bir hiyerarşi vardır : İnsanı başkalaştıran fikirler ve şeyleri başkalaştıran fikirler. Birinciler, yani insanı başkalaştıran fikirler, bir medeniyetin eşiğinde hayati enerjiyi şartlandırma gücünü ellerinde tutarlar. Íkinciler, yani şeyleri başkalaştıran fikirler ise, devrenin ikinci safhasında maddeyi şartlandırma gücünü ellerinde bulundururlar. Birincilerin gücü, başkalaşma ve süre bakımından, yeni toplumda doğan kültürr evreninin kutsal veya dünyevi kökenine bağlıdır.
Reklam
Pedagoji açıkça göstermiştir ki, insan oldukça zor eğitilebilen bir varlıktır. Zira başka canlıların eğitimi tamamen şartlandırma yoluyla gerçekleştirildiği halde, insanın eğitimi büyük ölçüde iknâya dayanır. Çünkü insan akıllı varlıktır.
Mantıksal bir çıkarsama mekanizması derhal devreye girerek her şeyi bir an önce sonuca bağlamak ister. Böyle bir şartlandırma sonucu pek çok insanın yaşayabilecekleri, yaşanmadan, mantıksal bir çerçeveye hapsedilerek kurutulur.
Sayfa 41 - MetisKitabı okudu
İnsanın varlığı basittir. Ancak kişiliği değildir, kişilik karmaşıktır. Kişilik, bir soğan gibidir. Birçok şartlandırma ve bozulma tabakası altında, insanın basit varlığı gizli kalmıştır. O kadar çok filtrenin altındadır ki onu göremezsin. İnsan tıpkı bir soğan gibidir. Önemli olan, bu soğanı nasıl soyup, içindeki öze nasıl ulaşacağındır. Arada birçok çevirmen vardır. Bir şey görürsün, önce gözlerin sonra duyuların onu yalanlar. Sonra ideolojin, dinin, toplumun, kilisen yalanlar. Ondan sonra duyguların yalanlar. Bu böyle devam eder. Sana ulaştığı zaman, neredeyse aslından hiçbir şey kalmamıştır. Aslı o kadar azalmıştır ki, hiçbir fark yaratmaz.
Şartlandırma, yerleştirilen otomatik tepkileri harekete geçirecek semboller ve sözcüklerin yarattığı çağrışım reflekslerinden yararlanır. Haber ajansları tarafından beyin yıkama diye adlandırılan şartlandırma, çağırışım refleksleri aracılığıyla insan organizmasında tepkiler yaratılmasıdır.
Sayfa 36
Reklam
Ölüme şartlandırma, on sekiz aylıkken başlar. Her yumurcak, haftanın iki sabahını bir Ölecek Hastalar Hastanesi'nde geçirir. En iyi oyuncaklar oradadır ve ölüm günlerinde kendilerine çikolatalı puding verilir. Ölümü olağan bir olgu gibi kabullenmeyi öğrenirler.
Sayfa 169 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Dölleme Odası'ndaki rezaletten sonra Londra'nın bütün üst sınıf insanları, Kuluçka ve Şartlandırma Müdürü'nün önünde dizlerinin üstüne çöküp ayaklarına kapanarak ona "babam" diyen o muhteşem yaratığı görmek için deli oluyordu.
Sayfa 160 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Sonunda," dedi Mustafa Mond, "Denetçiler güç kullanmanın işe yaramadığını anladılar. Daha yavaş ama daha kesin olan harici doğum, yeni Pavlovcu şartlandırma ve hipnopedya yöntemleri..."
Sayfa 72 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Ölüme şartlandırma on sekiz aylıkken başlar. Her yumurcak, haftanın iki sabahını Ölecek Hastalar Hastanesi'nde geçirir. En iyi oyuncaklar oradadır ve ölüm günlerinde kendilerine çikolatalı puding verilir. Ölümü olağan bir olgu gibi kabullenmeyi öğrenirler. Baş müdire profesyonel bir tonla ekledi ,"Bütün diğer fizyolojik süreçlerde olduğu gibi."
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
Ama sözsüz şartlandırma kaba ve toptancıdır; daha ince ayrımları sağlayamaz, daha karmaşık davranış biçimlerini benimsetemez. Bunun için sözlere ihtiyaç vardır, ama mantıksız sözlere. Kısacası, hipnopedyaya. "Tüm zamanların en yüce ahlâklandırıcı ve sosyalleştirici gücü."
Sayfa 53 - İthaki Yayınları
Önsöz
Cizvitlerin, "bana çocuğun aldığı eğitimi söyle sana yetişkin halinin dinî inançlarım söyleyeyim" diye böbürlenmeleri, hüsnü kuruntunun ürünüdür. Ve muhtemelen modern pedagog, öğrencilerinin reflekslerini şartlandırma konusunda, Voltaire'i yetiştiren değerli rahipler denli başarılı değildir.
İthaki Yayınları
Önsöz
Öyleyse Hiroşima'dan, atalarımızın Magdeburg'dan aldığı gibi ders alabileceğimizi varsayarsak gerçekten barış dolu olmasa bile sınırlı ve kısmen yıkıcı savaşların olduğu bir dönem yaşamayı umabiliriz. Bu dönem süresince nükleer enerjinin endüstriyel amaçlar için kullanılacağı varsayılabilir. Elbette sonuç, eşi görülmedik hız ve
İthaki Yayınları
Sıradan olan en zalim insanda bile vicdan kırıntısı vardır, şartlanmış insanda vicdanın kırıntısı bile yoktur, olamaz da. Şartlanmak, aslında büyülenmektir. Büyüdür insanı şartlandırma olayı.
Sayfa 173 - Mektup YayınlarıKitabı okudu
333 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.