Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Brezilyalı yazar #JoseMaurodeVasconcelos ’un pek çok dile çevrilen beğenilen eseri olan #ŞekerPortakalı yazarın çocuklu yıllarını anlatırken #GüneşiUyandıralım ile devam eden gençlik yılları ve #Delifişek ile de yetişkinlik yıllarına ait anılarının yer aldığı serinin ilk kitabıdır.
Zeze çok çocuklu ve yoksul bir ailenin sondan ikinci küçük
·
Puan vermedi
Merhabalar haftaya bir efsaneyle başlayalım mı ??
#şekerportakalı nın Zeze’si artık büyümüş ve on yaşına gelmiş. Evlatlık olarak verildiği ailenin yanında okula gidiyor ve günün geri kalanında uçsuz bucaksız hayal gücününde yardımıyla değişik haylazlıklara imza atıyor.Gün gelir okul kıyafetinden sıkılır ve buna çözüm olarak düğmeleri iliklemez
#18.01.2023.. #şekerportakalı..
Hayat bazen yüreğinden tutar seni.. Yüreğin sancır, acına bir tarif de bulamazsın, yarana merhem de.. Oysa ne güzel bir söz düştü kitaptan damla damla yüreğime.. “Neyi bekleyeceğiz, Zeze? Gökyüzünden güzel bir bulutun geçmesini..” İşte tam da böyle bekliyoruz göğümüzün bulutunu, gönlümüzün umudunu.. Ve yüreğime yetemediğim yerde ümidiyle, umuduyla, yüreğimde açtırdığı güneşlerle gelenim de vardı hem benim.. Hani diyordu ya; “elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum..”diyebilene, “bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz..” dense de yürekten sarılanından alacağın cevap şu olmalıydı “gider gibi yaparız..” Ve elbet “Tesadüflere ihtiyaç var, plansız ve zamansız gelen güzelliklere..” Ve tüm bu süreçte sadece yaşantımızı dışarıdan görenler, “Gökyüzünün benim için ne anlama geldiğini anlayamazdı..” Oysa bizim; “gökyüzümüz mavi, umutlarımız beyaz..” Hisli bir veda..#ŞekerPortakalı..
Bu hekayə bizə uşaqlara qarşı daha duyarlı və empatik olmağı öyrədir.və sevginin uşaqin şəxsiyyətinin,xarakterinin formalaşmasında mühüm rol oynadığını görürük.
Bu Hekayə,Yoxulluq və aclıqla üz- üzə qalmış bir ailənin uşaqlarinin varlıqdan daha çox əslində qayğıya və sevgiyə ehtiyacı olduğunu anlatır bizlərə.
Yoxsulluq səbəbi ilə 5 yaşında bir çox işlərlə məşqul olmaq məcburiyyətində qalsada ,qarşsına çıxan insanlarda sevigini,dostluğu və nəvazışı madiyyatdan üstün görməmiş böyük ürəkli kiçik qəhrəman, dostluğun ,sevginin pulla alınıb satıla bildiyi bu zamanda bəzi insanlar üçün də böyük örnəkdir.
"Küçük Zezen"nin böyük dünyasından ,saf qəlbindən və sevgisindən çox nəticə çıxarıb danışmaq olar.Özünüz oxuyun və dəyərlındirin
#kitab #incələmə #fikir #şekerportakalı
·
Puan vermedi
Bir çok kişinin övgüyle bahsettiği o kitap Şeker Portakalı. İlk okuduğumda ben de çok etkilenmiştim. Bu defa büyü bozuldu galiba. Tabi ki bir çok kitaptan daha etkileyici.
Yaptığı yaramazlıklarla sürekli dayak yiyen küçük Zeze'nin hikayesi. Sevilmeyen, dövülen, hatta şeytanın vaftiz oğlu olduğu söylenilen Zeze... Hayal dünyası bir çocuğunkinden çok daha büyük. Duyguları yetişkinlerin boy ölçüşemeyeceği seviyede. Hayal dünyasında atıldığı maceraları ve küçük şekerportakalı fidanıyla okuyanın yüreğinde izler bırakıyor. Anlaşılamamış, sevilmemiş bir çocuk olmak çok yaralayıcı. Üstüne bir de sevdiğini, sevenini kaybetmek... Küçük yüreğin kaldırabileceğinden çok fazlasını kaldırıyor.
Kitap bir zamanlar yasaklanmış. Kullandığı argo kelimeler, dini simgeler sebep olmuş buna. Ben de bir çocuk kitabında argo kelimeler kullanılmasına karşıyım. Bu yüzden yetişkinlerin okuması daha doğru olur.
"Uyuyalım. İnsan uyudu mu her şeyi unutur."
#şekerportakalı
#josemaurodevasconcelos
#canyayınları
#pdf
️“Daha çok anlat” dedim. “Hoşuna gidiyor mu?” “Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.” “Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?” “Gider gibi yaparız.”
️"Hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına
Zeze Gibi Büyüdük
Güneşi Uyandıralım'a başlamadan önce okunması gereken bir kitap var: Şekerportakalı. Şekerportakal'ını 4. sınıfta hocamız içinden sorular sorup sınav yapacak diye almıştık. Ancak ben normalde kitap okumayı sevsem bile bir şey dayatıldığında yapmayan bir çocuktum. O yüzden kitabı sınav zamanı okumadım sınavdan da gayet düşük aldım. Sonra o yaz kitabı bitirdim ve en sevdiğim kitap haline geldi. Benim için çok değerliydi. Şimdi kimin dediğini hatırlayamadığım bir söz geliyor aklıma, benden bir parça taşıyan kitap güzeldir. Belki de Zeze ile ortak noktalarımız hislerimiz vardı bir yandan. 1968'de yazılan bir roman, 2010'da başka bir çocuğun duygularına tercüman oluyor. Ne garip değil mi? Kitapların en sevdiğim yanlarından biri de bu zaten. Hangi zamanda olursak olalım, insanız ve belli duyguları paylaşıyoruz. Üzüntü, sevgi, umut ve bir daha birçok ortak noktamız var. Yoksa 40 sene önce yazılmış bir kitapla empati kuramazdık.
Ve evet tam da bu yüzden 10 yaşımda Şekerportakalı kitabıyla aramda farklı bir bağ kurulmuştu. Ama taa bugüne kadar Şekerportakalı'nın devamı nezdinde olan Güneşi Uyandıralım kitabını okumamıştım. Ne demek gerekir bilmiyorum ama ben genelde iyice araştırıp kitap alan biri olmadım. Belli bir bütçe ayarlayıp sahaflarda gezen birisiyim daha çok. Kitabı rafta görür ona gözümü koyarım ve mutlaka alırım. Ve Güneşi Uyandıralım da bu suretle elime geçti. Harika bir kitap 6 yaşındaki Zeze'nin büyüdüğüne ve içindeki güneşi uyandırmaya çalışmasına tanık oluyoruz. Kitabı okurken büyümüş olduğumu fark ettim kendimin de.
Yazar #josemaurodevasconcelos un #şekerportakalı kitabını bilmeyen, duymayan yoktur sanırım. Kendi hayatından yola çıkarak kaleme almıştı o kitabı. Ve o kitap da devam ediyor. Şeker Portakalı’nın ikinci kitabı “Güneşi Uyandıralım” mış fakat okurken ben onu atlayıp üçüncü kitap olan #delifişek i öne almışım. Okurken anlam bakımından sıkıntı olmadı. Ayrı ayrı da okunabilir.
Kitabımızda Zeze artık büyümüş ve delikanlı olmuştur. Delikanlılığın vermiş olduğu getirilerle hayatın gerçekleriyle savaşmak zorundadır. Ona göre yol çizmek zorundadır kendine. Özgürlüğüne düşkün ve buna bağlı olarak da özgüveni de tam bir delikanlı olmuştur. Babasıyla olan ilişkisi de beni etkiledi. Ders çıkarılacak çok nokta var. Babasıyla sevdiği kız arasında kalan Zeze bakalım ne yapacak? Hayatını nasıl devam ettirecek?
Zeze’nin değişimine ve gelişimine tanıklık etmek çok güzel. Siz de seveceksiniz bence
·
Puan vermedi
Bu romanı müəllif öz həyatından da ilham alaraq 12 günə yazmışdır. Mənim ən təsirləndiyim, sonunda göz yaşlarımı saxlaya bilmədiyim çox gözəl bir kitabdır. Oxuyarkən aldığım təəssürat o qədər möhtəşəm idi ki, kitabın qurtarmağını istəmirdim. Zeze adlı 7 yaşlı oğlanın başına gələnlər, keçirdiyi ağır uşaqlıq mənə çox təsir etdi. Nəticədə kitab bitəndən sonra çox böyük bir boşluq hiss etdim. Zeze çox kasıb ailədə doğulub onu anasından və böyük bacısından başqa evdə hər kəs döyür və incidir. Hər şeyin heyfini ondan çıxırlar. Bu uşaq isə hamıdan fərqli, çox həssas düşüncəyə malikdir.
Həyətlərinə bir şeker portakalı əkir və hər gün onunla dərdləşir. Bu ağac onun dostu olur. Onu dəcəlliyinə görə nə qədər döysə də, Zeze atasını xoşbəxt etmək üçün işləyir, ona kömək edir. Bir küçə müğənnisindən öyrəndiyi mahnını atasına oxuyur. Atası mahnını tərbiyəsizlik hesab edir və uşağı çox pis döyür. Bir gün Zeze Portuga adlı Braziliyalı bir kişi ilə tanış olur və onunla dostlaşır. Hər gün görüşürlər. Hekayənin sonu isə faciəlidir. Onun ən yaxın dostlarının, yəni, Portuga və şeker portakalının başına böyük bir müsibət gəlir. Bacı və qardaşı Zezeni yenə çox möhkəm döyürlər o xəstə yatır. Və bu müddət ərzində ölümü arzulayır. O özü cismən sağalır, amma artıq onun uşaqlığı ölür...OXUYUN və OXUTDURUN. #şekerportakalı #zeze #edebiyat #çocukluk #azerbaycan
Okuması oldukça keyifli #josemaurodevasconcelos in kendi hayatından okul yılları döneminin kesitlerinin de bulunduğu sürükleyici bir kitap yazarın gündemde olan bir çok eseri var ki kesinlikle birini yada bir kaçını okuduğunuzu düşünüyorum ki bence #şekerportakalı mutlaka #kütüphane nizde vardır. Gelelim #delifişek e #canyayınları baskısını okudum, daha önce bu kadar okumanın üstüne düşmemişler pek bi yayınevi ayrımı yapmıyordum ama şimdi yayınevi çeviri bunlara dikkat eder oldum. #delifişek yukarıda da bahsettiğim gibi yazarın okul yıllarından esinlenerek kahramanı o çevrede dolaştırıp yaşananları anlatan, gençlik dönemine geçişindeki sıkıntılar ve aile ile olan ufak anlaşmazlıklar kendi dünyası arasında ilerleyen keyifli bir kitap..İyi okumalar..
Yüreği hala sevgi dolu ve gözleri Işıl ışıldır. Büyümeye başladıkça hüzünleride büyümeye başlamıştır. Artık #şekerportakalı da yoktur Zeze’nin. Onun yerine yüreğinde taşıdığı cucuru kurbağası vardır. Zengin bir aile evlat edinmiştir Zeze’yi. Zengin hayal dünyasında yaşamaya devam eden Zeze’nin okul hayatı da başarılı geçer. Yıllar geçtikçe Zeze’nin değişimine bu değişimle beraber hayallerinin de değişimine şahitlik edeceksiniz. Kendi sevgi evrenini oluşturmaya çalışan küçük Zeze’nin dünyasında yolculuğa devam…
Zeze, benim çocukluğumdur. İlk okul 5. Sınıfta okulun kütüphanesinden ilk aldığım kitap ise #şekerportakalı idi. O zaman ki aklımla ona o kadar üzülüp, ağlamıştım ki belki de duygusal olarak bu kadar ince bir ruh da olduğumu da o zaman anlamıştım. Bu kadar üzülmem değecek bir şey yoktu aslında!
Şimdi güneşi uyandıralım da Zeze’nin evlatlık verildiği ailenin yanında ergenlik ve gençlik dönemine geçişine misafir oluyoruz. Hayal kurmaktan hala vazgeçmiyor. İzlediği karakterleri kendi dünyasında katmaktan onlardan biri olmaktan ya da akıl almaktan da vazgeçmiyor. Tarzan oluyor mesela, geceleri ormana gidip korkunç bağırışlarla gürültüler koparıyor tabi herkesi bir korku salıyor haliyle.. enselendiği an kutsal saydığı varlıklara sığınmaktan geri durmuyor
Yüreğine yerleştirdiği Kurbağası vardı hah işte beni en çok gülümseten kısımlarsa buradaki diyaloglardı. Ve sonra bir sinema filminde görüp gerçek babası yerine koyduğu Fransız şarkıcı Maurice vardı. Çok parlak bir öğrenciydi Zeze sadece biraz daha huysuz ve sinirli.. Aşık da oldu ve sonrasında veda bile edemedi.. Zeze bence çok sevgi dolu bir kişilikti. Yeniden okumak bu karakteri hatırlamak bende de geçmişe doğru bir yolculuk ve yüzümde kocaman bir tebessüm bıraktı! Tavsiyem
Canım adam, sen eskiden bana nasıl derdin?
‘’Güneşi uyandıralım mıydı?’’
Evet güneşi uyandırmalıyız…
Şeker Portakalı
Küçükken okuduğum bir kitaptı..tekrar okuyunca anladım ki 40 yaşında bile okunur...okunmalı...her seferinde insanı başka yere götürüyor..#şekerportakalı