"Şu an canını sıkan her neyse, o şeyin geçeceğini bil. Sen çok değerlisin ve şimdiye kadar birçok şeyi zaten atlattın. Elbette şu anda yaşadığın durumu da atlatacaksın. "
Kendine iyi bak 😇🕊️💙
.──. ── (▒)(▒)───. ──.
───.─(▒)(🙂)(▒)──. ────
_______(▒)(▒) ________
๑ ◕‿◕ ๑
İnsan bazen ne kadar âciz bir duruma düşebiliyor değil mi ? Hele ki her şeye rağmen güvenmememiz gereken insanlara karşı tahammül sınırımızı bu kadar yüksek tutmamız, bazen ne kadar da acınacak bir hal alıyor. İyi de ben neden şaşırıyordum(?) İlk kez mi yaşadım kalp kırıklığını, ilk aldanış, ilk yıkılış, ilk pişmanlık ya da ilk hayal kırıklığı
Birazdan bir kadın gelip karşımdaki sandalyeye oturacak ve ben ona aşık olacağım. Daha önce hiç görmediğim, adını bile bilmediğim bir kadına hem de. Kadını tanımıyorum ama kendimi tanıyorum çünkü. Hayatım boyunca hep böyle oldu. Okulda, mahallede ve meslek hayatımda tanıdığım her kadına aşık oldum ben. Hep sevdim, sevildiğimi hiç bilmiyorum.
Yalnız olmaktan nefret ediyorum. Keseli hayvanlar gibi, bir başkasının derisinin altında yaşamak isterdim. Emniyette olmayı, sıcak, bakılıp gözetiliyor olmayı, havadan, hatta yaşamdan daha çok istiyorum...
Öğrenecek çok şeyim vardı. Yaşadığım güçlüklerin birçoğunun başlangıcı çocukluğuma dek gidiyordu. Yine de bu noktada bırakamazdım. Nasıl
Yalnızlığın karanlık yansıması deyince akla ilk gelen isim, çok erken gidenlerden bir güzel adam, duyguların soyut hâllerine somut şekiller veren Oğuz Atay.
Öykü yazmanın roman yazmaktan daha zor olduğunu düşünenlerdenim; zira kısa pasajlarda, işlenen konuyu istenen duygular ile aktarmak büyük maharet istiyor. Atay'ımız da işte bu ustalardan
Biraz kafamızı dağıtalım mi? Gündem karışık, insanlar stresli, ekonomi.... seçimler...vatan haini!... “şu”cu-“bu”cu... ohooo say say bitmez! İşte bunlardan sebep, nasılsa iş olacağına varır deyip olacağına varmışlardan söz edelim biraz. Son zamanlarda çok güzel öykü denemeleri okuduk sitede ya hep hüzünlendik, bakalım gülümseyebilecek miyiz?
Siz