Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ey nefis! Eğer nefsini tam mânasıyla tanı- mış olsaydın, muhak-kak zannedecektin ki, insanlara her- hangi bir belâ ancak senin meymenetsizliğinden isabet eder. Azab olasıca, ey nefis! Kendi nefsini İblis'in merkebi yap- tın. İblis seni istediği yere çekip götürüyor. Seninle istihza ediyor. Buna rağmen sen kendi amelini beğeniyorsun. Hål- buki onun içinde öyle åfetler vardır ki, eğer başbaşa onlardan kurtulursan, kår senin ellerinde olur. Birçok hata ve kayışla- rına rağmen nasıl amelini beğeniyorsun? Halbuki Cenâb-ı Hak, İblis'in bir hatâdan ötürü ikiyüz bin sene (Adem yara- tılmazdan evvel) kendisine ibâdet ettikten sonra dergahından kovdu.
Allah'ın rahmeti sebebiyledir ki sen onlara yumuşak davrandın.Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın çevrenden dağılır giderlerdi. 3/ Ali İmran 159
Reklam
Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer. Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer. İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci dereceden failidir" denmeseydi
Ben güldüm boş ver onu sen
"Benimle dalga geçiyorsun," diye kekeledi, sonunda ayağa fırlayarak. "Yaşamak için sadece birkaç saatim kaldı ve sen burada benimle dalga geçiyorsun." "Ah, bana öyle bakma," dedi, çömeldiği yerden ona bakarak. "Sadece birazcık eğleniyordum. Gülmeye ihtiyacın varmış gibi görünüyorsun." "Ben gülüyor muyum?" diye sordu Serilda, birden sinirlenerek, hatta biraz da utanarak. "Hayır," diye itiraf etti çocuk. "Ama bence gülebilirdin. Eğer bir zindana kapatılmamış ve dediğin gibi, muhtemelen sabah ölmeyecek olsaydın."
Hayat yalnızca ara sıra gizlenmemiz gereken rüzgarlarla mı dolu, eğer onlardan korunabilirsek bunca acıdan da korunabilir miyiz?
264 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
İncelemeye, hikayenin anlamına dair yazarın kendi çıkarımıyla başlayalım. Defteri masanın üzerine bıraktım; sordum Severin'e: "Şimdi bana bu öykünin ahlâksal yanını açıkla bakayım." Sırtınü dönmüştü bana; hiç kıpırdamadan, sıkıntılı bir sesle "Ben bir eşektim, hepsi bu kadar" dedi ve ekledi: " Hic degilse
Kürklü Venüs
Kürklü VenüsLeopold von Sacher-Masoch · Bilgi Yayınevi · 1974572 okunma
Reklam
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
Bencillik tabii Erhan” dedi. “Bencillik... Dünyayı gördüğün görüntüden ibaret sanıyorsun. Kurt Krallığı’nı görmediğin için masal diyorsun. Belki de orada yaşıyorsun ve burası sana çok daha farklı anlatılıyor. Sen bunu görmeye alışmışsın. Eğer bir ağaç olsaydın bütün dünya sadece gördüğün yer mi olacaktı?”
Clay aralarındaki binlerce kilometrenin, onu Julia'nın yalanlarına ve canını yakma ihtimaline kar- şı koruyacağını düşünüyordu. Aralarındaki kilometre farkını kapatmadığı sürece sorun olmazdı. Bu yüzden de telefonu çalıp da ekranda Julia'nın adını görünce hemen cevapladı. "Merhaba." "Selam," dedi Julia uykulu ve
Sayfa 55
Sadakat doğruluk
Bir kişi bir hakimden sordu: "Hiç bir doğruyu görme- dim! Hakim cevab verdi: Eğer sen doğru olsaydın doğru- ları tanıyacaktın!"
Reklam
"Sen sadece acının ne olduğunu biliyorsun eğer tadına bakmış olsaydın parmağın kanadı diye canım yandı demezdin."
Ömer (ra)
Sen ağlamanın da üzerindesin. Sen öylesine özel bir zâtsın ki, teselli ancak sende bulunur. Sen öyle herkesin oldun ki, şimdi hepimiz senden ayrı düştük. Eğer bu ölümü bizzat sen kendin tercih etmemiş olsaydın, senin adına, senin üzüntüne katlanmaktansa, canımızı verirdik. Eğer sen bizi ağlamaktan menetmeseydin, tüm gözyaşlarımızı senin üzerine boşaltırdık. Ancak bizim kendi adımıza engelleyemediğimiz şeye gelince, bu büyük bir üzüntü ve hiç unutulmayacak bir şeydir. Bu ikisinin birbirinden ayrı olarak düşünülmesi de mümkün değildir. Allah'ım! Tarafımızdan ona salât ve selámımızı ulaştır. Ey Muhammed! Bizi Rabbinin katında hatırla. Biz sürekli senin aklında olalım. Eğer sen, arkanda bir miras ve huzur bırakmasaydın, hiçbir kimse senin ayrılık hasretinden dolayı dehşet ve yalnızlıktan kurtulamazdı. Allah'ım! Peygambrine bizden sâlât ve selâmımızı ulaştır. O'nun bıraktığı mirasın aramızda sürekliliğini sen muhafaza eyle!
Osmanlı'da köylünün birisi oğluna sürekli "Oğlum sen adam olamazsın" dermiş. Oğlan büyümüş vezir olmuş, İstanbul'a yerleşmiş. Adam gönderip babasını İstanbul'a getirtmiş. Babası yanına geldiğinde bizim vezir, "Baba sen bana vezir olamazsın derdin, bak ben vezir oldum" demiş. Babası ise ona "Oğlum ben sana vezir olamazsın demedim, adam olamazsın dedim, eğer adam olsaydın yaşlı babanı ayağına çağırmazdın, sen kalkıp gelirdin" diye karşılık vermiş.
Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer. Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, çalınan birinin
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.