Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kaan

Kaan
@sercan61
Gözleri yıldız gibi kaşları hilal Sanki Mustafa Kemal bizim çocuklar ...
Anadolu Üniversitesi - Sosyoloji
219 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
68 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
81 günde okudu
Zaman geçer genç kızın annesinin yanına İnssbruck’tan bir akrabaları olan adam gelir. Birkaç gün kalır; sonra annesi varlıklı olan bu adamla evlenerek İnssbruck’a yerleşeceklerini açıklar. Genç kız perişan olur. Yazarı bırakıp gitmek istemez. Gece onu görebilmek için kapının hemen yanındaki betonda üstünü bile örtmeden onun ayak seslerini duymak için bekler. Yazar gelmez. Günü gelince İnssbruck’a giderler. İki yıl geçer; ama kız oraya alışmaya çalışmaz. Orada dışarı çıkmaz. Bir yolunu bulup tekrar Viyana’ya döner. Tanıdıklarının sayesinde mağazada çalışmaya başlar. Mağazadan çıkar çıkmaz yazarın evinin önüne koşup onu bekler. Birkaç gün geçer ve yazar sonunda kızı fark eder. Onu kahve içmeye davet eder. Kız nazlanmadan kabul eder. Sonra başka birgün için yemek yemeye karar verirler. Yemek sonrası yazarın evine giderler. Üç kere daha yazar ve kız beraber olur. Kız hamile kalır; yazarın bundan haberi olmaz. Kız bebeğinin olduğunu öğrenmesinler diye işten de ayrılır, parasız kalır. Kimsesizler evinde birçok kadının olduğu yerde sefalet içinde doğum yapar. Bakar ki bu iş böyle olmaz. Çocuğunun iyi şartlarda yaşaması için zengin adamlara para karşılığında vücudunu satar...
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,5bin okunma
Reklam
250 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
158 günde okudu
Roman 1403 yılı ile başlar: Osmanlı, Ankara Savaşı’nda yenilmiş ve bu yeniliş sonucunda şehzadeler kavgası başlamıştır. Bu şehzadelerden biri de İsa Beğ’dir. Diğer şehzadelere göre İsa Beğ’in şansı nedense yaver gitmemektedir. İsa Beğ’i asıl düşündüren hatunu, Bala Hatun ve doğacak çocuğudur, doğacak çocuk erkek olursa, değişmez kader olarak diğer kardeşleri oğlunu öldürecektir. Bundan dolayı, en güvendiği adamı, Çakır’ı hatunu Bala’yı kimsenin bilmediği bir yere götürmesi için emir verir. Bu emir doğrultusunda Çakır, Bala Hatun’u süt anası olan Satı Kadın’ın obasına götürür. Satı Kadın, kocasını ve bir oğlunu savaşlarda kaybetmiş yiğit bir Türkmen kadınıdır. Küçük yaşlardaki oğlu Evren ile yaşamaktadır. Çakır olanları Satı Kadın’a söyler ve oradan ayrılarak yollara düşer. Şehzadeler kavgası bitmiş, İsa Beğ yenilmiş ve Mehmet Beğ Osmanlı’nın başına geçmiştir. Çakır’da Mehmet Beğ’e sipahi olmuştur. Fırsatını bulunca Satı Kadın’ın yanına gider, Evren ile Murad’ı görür, Murad’a artık Deli Kurt denilmekedir, Çakır, Murad’ı gözleyince ona Deli Kurt denilmesine hak verir, Deli Kurt’da Çakır gibi sipahi olmak istemektedir. Deli Kurt yani Murad anasının ismini Ayşe, babasının ismini Osman olarak bilmektedir, Satı Kadın ile Çakır Beğ böyle kararlaştırmışlardır, eğer Murad’ın İsa Beğ’in oğlu olduğu bilinirse hiç de iyi olmayacaktır. Çakır Satı Kadın’ı ziyaretinde Bala Hatun’un da mezarını ziyaret eder, Bala Hatun, kocası İsa Beğ’in ölüm haberini aldıktan beş altı ay sonra vefat etmiştir...
Deli Kurt
Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202015,6bin okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
98 günde okudu
Zeze 5 yaşında, hayal gücü ve zekası son derece kuvvetli bir çocuktur. Okumayı sever ve karşılaştığı sorunları çabucak çözüverir. Bu özellikleri nedeniyle ona yaşadığı yerde şeytan diye lakap takmışlardır. Bir gün babası Zeze’den bir tane şeker portakalı fidanı seçmesini ister. Bu fidan Zeze’nin olacaktır. Zeze bu fidanı çok sever ve her gün yaşadığı maceraları bu fidana anlatır. Fidan da onunla konuşur. Yeni yılda çocuklara hediye verilmektedir. Ama Zeze’nin babasının parası olmadığından ona hediye alamaz. Zeze buna üzülür ve ayakkabı boyacılığına başlar. Kazandığı para ile babasına hediye almak istemektedir. Bir gün bunu da başarır. Zeze hem yaramaz hem de iyi niyetli bir çocuktur. Öğretmeninin masasını toparlar. Bir hayali Portekizli’nin arabasına asılarak rüzgarı hissetmektir. Bunu deneyince Portekizli onu döver. Zeze Portekizli’ye kin tutar ve büyüyünce onu öldürmeyi düşünür. Fakat Portekizli o kadar da kötü biri değildir. Bir gün Zeze yanlışlıkla kendini yaralar ve Portekizli de ona tedavi konusunda yardımcı olur. Böylece dost olurlar. Zeze yaramazlıktan vazgeçmediği için sık sık ailesinden dayak yemektedir. Zeze dayaktan bıktığı için trenin önüne atlayıp intihar etmeyi düşünür. Bu düşüncesini gerçekleştirecekken trenin Portekizlinin arabasına çarptığı haberi gelir. Portekizli kazada ölür. Zeze buna da üzülür. Ailesi ise yol yapımı nedeniyle şeker portakalı ağacı kesileceği için üzüldüğünü zanneder. Zeze yaşadığı acıları şeker portakalı ile paylaşır.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
256 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Ömer hem postanede çalışan hem de üniversitede okuyan bir gençtir. Ömer, bir yaz günü Kadıköy vapurunda gördüğü Macide’ye aşık olur. Macide Konservatuar eğitimi için Emine Hanım tarafından İstanbul’a getirilmiş genç bir kızdır. Ancak İstanbul’da işler iyi gitmeyince hem evdeki huzursuzluk hem de Macide’nin eve yük olmamak istemesi nedeniyle evden ayrılır. Ömer ile takılmaya başlayan Macide onunla karı koca hayatı yaşamaya başlar. Ömer içindeki Şeytan’ın esiri olmuş bir kişidir. Başkalarından geçinmekte ve hızlı yaşamaktadır. Başka arkadaşları ile girdiği işler neticesinde tutuklanır. Macide ortaokul yıllarında gönül ilişkisi yaşadığı Bedri ile de yeniden bir araya gelmiştir. Ömer tutuklandıktan sonra salıverileceği gün Bedri tarafından ziyaret edilir. Ömer, henüz evlenmediği Macide’yi arkadaşı Bedri’ye bırakır ve aradan çekilir. Macide Bedri ile düzenli bir hayata başlar.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,5bin okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
97 günde okudu
Yüreğinin sesini dinleyerek gezgin olma isteyen ve dünyanın farklı yerlerinde yaşarsa mutlu olabileceğine inanan Santiago’nun gördüğü bir rüya ve babasının da telkinleri ile İspanya’dan kalkıp Mısır Piramitlerinin eteklerinde olduğuna inandığı hazinesini aramaya gitmesidir. Endülüslü çobanın çıktığı bu yolculuk fiziki âlemde Mısırdaki Piramitlere doğru, içsel âlemde ise kendini ve mutluluğu arayıp bulmak şeklinde olmaktadır. Santiago’nun bu yolculuğu İslam tasavvufundan izler taşıyan felsefi bir yolculuğa da dönüşmektedir.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,9bin okunma
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
165 günde okudu
Yazar kendi yaşadığı bir olayı anlatmıştır. Yazarımız bir pilottur. Bir gün Afrika üzerinde uçarken uçağının motoru bozulur, zorunlu iniş yapar. Yardım isteyecek kimse yoktur. Çölün ortasında yapayalnızdır. Gün doğarken uykusunun arasında garip, incecik bir ses duyar. Karşısında ilginç, minik biri durmaktadır. Bu, Küçük Prens’tir. Yani yazar Küçük Prens adında birisiyle gelmiştir. Gezegeninde tek başına yaşamaktadır. Biri sönmüş ikisi hala lavlar püskürten üç tane yanardağa vardır. Ayrıca hiçbir gezegende bulunmayan eşsiz güzellikte bir tek de çiçeği vardır. Küçük Prens pilotumuza “Bana bir koyun çizer misiniz?” diye bir soru yöneltir. Pilot Küçük Prens’in bu sorusuna cevap vermek için uyanmıştır. Etrafına bakınır. Şaşkındır. Ama gördüğü gerçektir. Rüya değildir. Pilotumuz büyük bir şaşkınlık içerisinde “iyi resim yapmayı beceremem” der. Bu yeteneğini büyüklerin küçükken söylediği sözler yüzünden geliştiremediğini söyler...
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015234,9bin okunma
111 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
111 günde okudu
Edebiyat dünyasına kazandırılmış büyük bir eserdir yabancı. Cezayir’de annesi bir bakım evinde kalmaktadır. Cezayir’in dışında bir yerdir. Marengo güzel bir yer olup mutlu insanlara ev sahipliği yapar. Meursault annesinin öldüğünü öğrenir ve cenazesini almak için yola çıkar. Otobüse biner ve bakım evine gelir. Buradaki hareketleri orada bulunan insanlar tarafından pek hoş karşılanmaz. Çok soğuk kanlıdır ve insanlar buna anlam veremez. Annesini görmek istememektedir. Hiç ağlamamış, üzülmemiş hatta sigara ve kahve içmiştir annesinin tabutunun başında. Bu durum onun aleyhinedir çünkü mahkemede delil olarak kullanılacaktır. Annesini sevdiğini fakat sağlıklı düşünen her insanın sevdiklerinin ölümünü arzu ettiğini söyler. Burada kendisinin çok farklı bir karakterde olduğu anlaşılır. Annesi öldükten sonraki gün bir tane sevgili bulur. Bu kızla buluşmak için sık sık deniz kenarına gelir. Sevgilisi çok eğlenceli, sabırlı iyi bir kadındır. Bir de çapkın bir arkadaşı vardır. 3’ü beraber buluşurlar vakit geçirirler. Bir gün yine buluştukları sırada bir olay patlak verir. Çıkan olayda kahramanımız bir arabı öldürür. Bu ölümün yanlışlıkla olduğunu ve güneşten kaynaklandığını söyler. Mahkeme süreci başlamıştır. Kahramanımızın duruşması yoğun ilgi çeker. Hatta basında bile bahsedilir. Mahkeme salonunda herkes duruşma için hazır beklemektedir. Bu duruşmadan sonra ise babasının ölümü ile ilgili duruşma gerçekleşecektir. Savcı babasının ölümünden de sorumlu tutacaktır.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,6bin okunma
74 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
168 günde okudu
Sıradan bir hayat yaşayan ailesinin geçimi için gezici bir pazarlamacı olarak ağır bir şekilde çalışmakta olan Gregor Samsa, bir sabah kötü kâbuslar görerek uyandığında kendisini insan büyüklüğünde bir böceğe dönüşmüş olarak bulur. İlk başta gördüklerinin gerçek olduğunu inanmak istemez ancak yatağından kalkmak isteyince buna inanmak zorunda
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,7bin okunma
724 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
103 günde okudu
Selim Işık'ın intihar ettiğini öğrenen Turgut Özben, ihmal ettiğini düşündüğü arkadaşının geçmişinin izini sürmeye ve Selim'in tanıdığı insanlar aracılığıyla onu tanımaya çalışır. Her insana farklı bir yönünü gösteren Selim'in görüntüsü, Turgut'un bu insanlarla konuşması sonucu okuyucunun ve Turgut'un gözünde netlik kazanacaktır. Romanda bir çok kişi vardır ama her biri aslında Selim'in hayatındaki kişilerdir ve tüm anlatılanlar Selim Işık'ı aydınlatır. Selim Işık "düşünen ve sorgulayan insan"ın simgesidir ve bu yüzden "tutunamamış"tır. Yıldız Ecevit'in yazdığı Ben Buradayım... adlı Oğuz Atay biyografisinin ardından, romanın pek çok otobiyografik öğe taşıdığı anlaşılmıştır.... Sizlere kitap hakkında daha çok bilgi vermek isterdim ama okumanızı şiddetle tavsiye ederim...
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,7bin okunma
375 syf.
10/10 puan verdi
·
106 günde okudu
Uçurtma avcısı olağanüstü bir dostluk öyküsüdür.Bir insanın bir arkadaşını ne kadar sevebileceğini anlatır.İşte uçurtma avcısı ; uçurtma avcısı; Kabilde monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuğun hayatını anlatmaktadır. Emir ve Hasan ,Emir zengin bir işadamının oğludur ve yardımsever bir adamdır.Hasan ise ülkede sevilmeyen bir hazara çocuğudur.Hasan’ın babası ile Emir’in babası eski dosttur.Hasan’ın babası Ali aynı zamanda onu hizmetkarlığınıda yapar.Emir okuma yazma bilen ve hikayeler yazan bir çocuktur.Hasan okuma yazma bilmez.Emir ona yazdığı hikayeleri okur.Kabilde her yıl uçurtma yarışı düzenlenir.Hasan ve Emir bu yarışmaya katılır ve kazanırlır.Ve son düşürdükleri uçurtmayı Hasan bulmaya gider bulduğunda ise Emir’e hediye edecektir.Hasan yetenekli bir uçurtma avcısıdır. Hasan uçurtmayı bulmuş ve eve dönerken oranın kötü çocuğu Assef ’in saldırısına uğrar onu arayan Emir ;bu olaya tanık olur.Assef’in Hasan’a tecavüzüne rağmen Hasan’ı kurtarmaz ve kaçar.Hasan her şeye rağmen uçurtmayı kaptırmaz ve Emir’e verir.Emir Hasan’a yaptığı ihaneti kaldıramaz ve Hasan’ı burdan göndermeye karar verir ve Hasan’ı hırsızlıkla suçlar.Babası Ali ile birlikte giderler.Aradan yıllar geçer Emir ve babası Amerika’ya yerleşir.Orada evlenir ama Hasan’ı hiç unutmaz.Emir’in babasıda kısa bir süre sonra ölür.Uzun yıllar sonra Rahimhan (Emir’in babasının arkadaşı)’dan bir mektup alır ve onu Afganistan’a çağırır......
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021164,6bin okunma
Reklam
250 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
140 günde okudu
Peyami, zengin bir ailenin oğludur. Peyami’nin arkadaşı Cemal ise “I. Dünya Savaşı’nda yaralanmış bir subaydır. Cemal, Peyami’yi Binbaşı İhsan’la tanıştırır, bu üç arkadaş sık sık toplanarak memleketin içinde bulunduğu kötü durumu konuşurlar. Cemal’in İzmir’de oturan Ayşe adında bir kız kardeşi vardır. Ayşe, Peyami ile evlendirilmek üzere İstanbul’a çağrılır. Peyami onunla evlenmek istemez. Bu durum gururuna dokunan Ayşe asla Peyami’yle evlenmemeyi aklına koyar ve bir başkasıyla İzmir’de evlenir. 15 Mayıs 1919’da İzmir Yunanlılar tarafından işgal edilir ve Ayşe’nin kocası ve çocuğu süngülenerek öldürülür. Ayşe de kolundan yaralanır. Bu sıralarda kardeşi Cemal, Binbaşı ihsan ve Peyami İstanbul’dadır. Ayşe de İstanbul’a onların yanına gelir. Bir gün Sultanahmet Meydanı’nda büyük bir miting yapılır. Halk, ülke kurtuluncaya kadar savaşmaya sanki and içmiştir. İşte bu mitingden sonra Cemal ile İhsan Anadolu’ya geçer. Ayşe ile şiddetli bir tifo geçiren Peyami de bir kağnıyla Anadolu’da İhsan’a yetişir. Bir çete kurarlar, ulusal harekete karşı çıkan köylüler yola getirilir. Bundan sonrasını sizler değerli okurlarımıza bırakmak isterim...
Ateşten Gömlek
Ateşten GömlekHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201923,5bin okunma
167 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
93 günde okudu
Salih Bozok
Daha 1912 yılında "vatanın mutlaka selamet bulacağına" ilişkin bir inancın, "memleketi sarsan buhran"a ilişkin teşhislerin ve savaşın muhtemel neticesine ilişkin öngörülerin de izleri ve belgeleri var bu satırlarda...Bu anılarda bir an yılgınlığa düşerek emekli olup köşesine çekilmeyi düşünen...Enver Paşa'ya, "Makamınızda gözüm yok, o makam bana küçük gelir," diye meydan okuyan...Daha 1919 Ağustosu'nda annesine,"Hareketimizin somut neticelerini pek yakında bütün dünya görecektir," diye yazan...Esir aldığı Trikopis'e Napoléon'u örnek gösteren...İzmir'de kendisine diklenen İngiliz konsolosu odasından kovan...Annesinin mezarı başında ulusal egemenlik yemini eden bir Mustafa Kemal bulacaksınız.Tabii Latife Hanım'la evlenmelerinin ve boşanmalarının öyküsünü, İnönü'yle küslüklerinin içyüzünü, sofrada kopan kimi kavgaların ilginç ayrıntılarını ve Atatürk'ün hastalığının perde arkasını da...-Can Dündar-Can Dündar'ın yayına hazırladığı bu kitapta Yaveri Atatürk'ü Anlatıyor'da Salih Bozok, Selanik yıllarından başlayarak ölene kadar bir gölge gibi izlediği, hudutsuz bir sevgiyle bağlı olduğu Atatürk'ü ve onunla yaşadıklarını yaşadıklarını anlatıyor, çok değerli mektupları ve seyahat notları eşliğinde.
Yaveri Atatürk'ü Anlatıyor
Yaveri Atatürk'ü AnlatıyorCan Dündar · Doğan Kitap · 2008397 okunma
163 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
73 günde okudu
Kahraman-anlatıcı, Ankara’da işsiz kaldığı bir gün, sokakta eski arkadaşlarından Hamdi Bey’le karşılaşır. Hamdi Bey, bir şirkette müdür yardımcılığı görevine getirilmiştir. Kahraman-anlatıcının işsiz olduğunu öğrenince ona şirkette bir iş verebileceğini söyler. Ertesi gün şirkete giden kahraman-anlatıcıya bir iş verir ve orada çalışan mütercim bir memur olan Raif Efendi ile aynı odada çalışmasını ister. Haftalarca aynı odada çalışmalarına rağmen, iki memur arasında bir yakınlık ve samimiyet gerçekleşmez. Bir gün, Raif Efendi’nin yaptığı çevirinin memurlar tarafından unutulması üzerine Hamdi Bey feci bir şekilde Raif Efendi’yi azarlar. Raif Efendi de, Hamdi Bey gittikten sonra onun resmini yapar. Bu resimde başarılı bir insan tahlili gören kahraman-anlatıcı, bundan sonra Raif Efendi’ye daha farklı bir nazarla bakmaya başlar.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,6bin okunma
111 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Anlatım ilk başta o kadar karışık geldi ki bir anda tüm karakterleri birbirine karıştırmaya başladım bir yerden sonra. Kitabın sonuna geldikçe neyin ne olduğunu anladım. Yalnızlık ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Zaten bunu en iyi Yusuf Atılgan anlatmıyor mu? Umutsuz bir aşk, yalnızlık, gelip geçici insanlar. Otel görevlisinden daha ötesi görülmeyen bir insan. Zenginlik içindeki bir ailede doğup ilmek ilmek fakirleşme, fakirleştikçe yalnızlaşmayı çok iyi anlatan bir kitap. Yusuf Atılgan'ın her kitabını severim. Okuyun derim.
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201729,9bin okunma
156 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mümin Sekman
Kitabımız bizlere farklı sorular sorup cevabı içinde bizlere altın tepsi de sunuyor.Sana ve bana göre başarı nedir ?Neden herkes başarılı olmaz . Kariyer bir insan için neden bu kadar önemli yada ben kimim? Dünya liderleri neler yaptı başarının anahtarı kimde ?Başarı kelimesinin anlamı nereden geliyor? Kitabın içindeki herkesi yakından tanıyan ünlü isim kim ?ve bir çok akıl oyunlarına sual arıyoruz. Kitabımız hem bilmece tarzı hem de labirent tarzı şeklinde metinlere dökülmüş güzel anlatımda okuyucu sıkmadan yazılmıs bir kitaptır.
Limit Sizsiniz
Limit SizsinizMümin Sekman · Alfa Yayıncılık · 20203,665 okunma
42 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.