"Az ölçüde alınan bir uyuşturucu madde gibi bir parça hayal de iyi şeydir. Bu, çalışan zekanın, bazen oldukça sert ateşlerini uyuşturan, beynin içinde saf düşüncenin sert kıyılarını düzelten, şurada, burada boşlukları, aralıkları dolduran bütünleri birleştiren, düşüncelerin köşelerini hafifleştiren, gevşek serin bir buhar yaratır. Yalnız aşırı hayal batırır boğar. Bütün bütün düşünceden ayrılıp kendini hayale kaptıran fikir işçisinin vay haline ! Kolayca kurtulabileceğini sanır, sonun da hepsinin aynı şey olduğunu söyler. Hata ! düşünce zekanın çalışmasıdır, hayal zevkin işidir. Hayali düşüncenin yerine koymak zehri besinle karıştırmak demektir. ! "
Unutmak, bu ancak aşkla mümkündü: Ömrün büyük ve serin pınarı, her tecrübeden bizi daha genç, daha diri, dünyaya henüz gelmiş gibi dinç ve rahat çıkaran oydu.
___
Sayfa 27 - Abdullah Efendi nin RüyalarıKitabı okudu
....denizden gelen tek şarkı gelgitin çakıllar üzerindeki mırıltısı ve çok daha uzaklardan gelen , ılık su üzerinde tünemiş martıların boğuk çığlıklarıydı.Arkasında , lamba ışığıyla aydınlanan odada doktorun “ilacını” harman ederken çıkardığı hafif şıngırtıları duyuyordu.Kendini iki dünya arasında kalmış gibi hissetti:
arkasında ılık , düzenli uygarlık ; dışarıda serin , karanlık gizem.Hepimiz şiir yazarız ; ama şiirler bunu kelimelere döker.