Ferdi Yiğit, Dibe Dalış ile sadece bir şiir kitabı sunmuyor; aynı zamanda ruhun en karanlık, en suskun köşelerine bir yolculuk yaptırıyor. Her dizede içsel bir hesaplaşma, her satırda bir suskunluğun sesi var. Kimi zaman yalnızlıkla baş başa kalıyorsunuz, kimi zaman da bir cümlede yıllardır susan bir kalbin çığlığına şahit oluyorsunuz.
Kitabın sade ama vurucu dili, Ferdi Yiğit’in sözcüklerle kurduğu o sessiz ama derin dünyaya kolayca girmenizi sağlıyor. Özellikle “dip” metaforunu kullandığı şiirlerinde, okuru hem kendiyle yüzleştiriyor hem de karanlığın aslında aydınlığa açılan bir kapı olabileceğini gösteriyor.
Şiir seven, iç dünyasında birikenleri sözcüklerin elinden tutarak dışa vurmak isteyen herkesin bu kitaba dokunması gerek. Çünkü Dibe Dalış, aslında yeniden su yüzüne çıkmanın en edebi hali.
Emile Zola - Apartman
Kitap, burjuva toplumunun iki yüzlülüğünü, ahlaki çöküşünü ve toplumsal yapının yozlaşmasını hedef almıştır.
Roman, genç Octave Mouret’nin Paris’te üst-orta sınıfa mensup bir apartmana taşınmasıyla başlar. Apartmandaki sakinler ilk bakışta saygın, düzenli ve namuslu görünürler; ancak Zola, bu “saygın” kişilerin ardındaki ikiyüzlülüğü, cinsel bastırılmışlıkları, çıkar ilişkilerini ve ahlaki çürümeyi ustalıkla gözler önüne serer.
“Para canlısı orospulardan bıktım, seven bir yüreğe gereksinmem var.”