Çocukluk yıllarında,yoksulluğun,yaşama tutunma savaşı içinde şekillenen,keskin kenarları olan öfkeyi,katolik yaşam öğretisinin zorluklarını,plâtonik Aşkın ruhsal sancılarını,Beyzbol tutkusunu,Göçmen olmanın değişmez gerçekliğini ve acınası sefaletini,çarpıcı ama yalın bir dille kaleme aldığı bu eseri,yarı otobiyografik olma özelliği
Alemde sevgiden büyük bir umut da, sevgiden öte bir korku da yoktur. Sevgiliden korkmak, korkunun en yüksek derecesi; sevgiliden umut etmek, umudun en yüksek kertesidir. Sevgilisi olmayan biri, yaşadığını sansa da yürüyen ölüden ibarettir!..
“Âlemde sevgiden büyük bir umut da, sevgiden öte bir korku da yoktur. Sevgiliden korkmak, korkunun en yüksek derecesi, sevgiliden umut etmek umudun en yüksek kertesidir. Sevgilisi olmayan biri, yaşadığını sansa da yürüyen ölüden ibarettir!..”
Herkese selamm!! Bugün sizlere bir iki günde bitirebileceğiniz, çerezlik bir kitapla geldim.
Kitap Konusu
Evlenmek üzere olduğu Ryan ve eski aşkı Cade arasında kalan Kailey..1996 yılında büyük bir aşk yaşadığı Cade sebebini söylemeden Kailey'i terk ediyor ve Cade’i tanıyan herkes onu bir daha görmüyor. 2008 yılına geldiğimizde ise Kailey
Âlemde sevgiden büyük bir umut da, sevgiden öte bir korku da yoktur. Sevgiliden korkmak ,korkunun en yüksek derecesi ,sevgiliden umut etmek umudun en yüksek kertesidir. Sevgilisi olmayan biri, yaşadığını sansa da yürüyen ölüden ibarettir.
"Tüm bunları neden yapıyorsunuz?" diye fısıldadı Vhalla. Bunun prense duyulan sevgiden öte bir nedeni olmalıydı. Binbaşı Reale, Vhalla'nın kaçmasına yardımcı olduğu için İmparator'un öfkesine maruz kalacağının farkındaydı.
"Çünkü nereye gidersek gidelim, Kule kendinden olanı kollar."
Yalnız sevgi her şeye yetmez. Kişi kendi yaratır sevgiyi. Oysa sen şöyle düşünüyorsun: “Acı da çeksen yanımda ol yeter”... ama bir düşünce bu! Bir yandan insanlığa beslenen yüce sevgiden söz etmek, toplumsal sorunlarla yakından ilgilenmek; öte yanda sevginin kuyusunu kazmak... akıl almaz bir şey bu!
Eleştirel düşüncenin bastırılması genellikle erken başlar. Örneğin beş yaşındaki bir kız çocuğu, annesinin sürekli olarak sevgiden ve dostluktan bahsetmesine karşın aslında soğuk ve bencil olduğunu somut olarak anlayarak ya da daha kaba bir şekilde, annesinin durmadan değerli ahlak ölçütlerinden söz etmesine karşın, bir başka erkekle serüven yaşadığını fark ederek içtenlikli davranmadığını görür. Çocuk bu tutarsızlığı hisseder. Adalet ve hakikat duygusu incinmiştir, ama gene de, herhangi bir eleştiriye izin vermeyen anneye bağımlı olduğundan ve diyelim, güvenemeyeceği zayıf bir babası bulunduğundan, çocuk, eleştirel sağduyusunu bastırmak zorunda kalır. Kısa bir süre sonra annesinin ikiyüzlülüğü ya da sadakatsizliğini fark etmez hale gelir. Eleştirel düşünceyi canlı tutmak hem yararsız hem de tehlikeli göründüğünden, çocuk, bu yetisini yitirecektir. Öte yanda, kendisini annesinin içten ve saygın olduğuna ve ana babasının mutlu bir evliliği bulunduğuna inanmak zorunda bırakan kültür kalıbının etkisi altında, bu fikri, kendi fikriymiş gibi kabullenmeye hazır olacaktır.