"İyi bir insanım ama melek değilim.
Günah işliyorum ama şeytan değilim.
Ben bu koca dünyada sevecek birini
arayan küçük bir kızım sadece."
✩ 𝓜𝓪𝓻𝓲𝓵𝔂𝓷 𝓜𝓸𝓷𝓻𝓸𝓮 ✩
Bir döneme damgasını vurmuş ünlü Hollywood yıldızı
Marilyn Monroe'nun kendi el yazmalarından derlenmiş, anı-mektup-günlük tarzında çok önemli bir kitap.
“Alçakgönüllüleri sevmem çünkü beni kendilerini sevmeye mecbur bırakırlar. İşte tam da bu yüzden nörotikleri, narsistleri, şöhret, kudret ve servet düşkünlerini severim. Kendilerini seçme hakkını bana verdikleri için.
"İçim bulanıyor, duydunuz mu; bütün bu çirkef şeylerden içim bulanıyor!.."
Zaten ayakta duramıyor; elindeki bastonla, yanındaki uşakların yardımıyla düşe kalka, zor-bela yürüyorsun. Saçın, sakalın, bıyığın takma; dişlerin protez; gözün ise perdeli...
On dakika evvel gördüğün, duyduğun bir şeyi; on saniye sonra unutuyorsun. Napoleon
Hayati İnanç' ın Can Veren Pervaneler serisinde okuduğum üçüncü kitabı oldu. Kitapta yine çok değerli divan şairlerinin yine çok güzel beyitlerine yer vermiş. Her biri birer inci; iki cümlede nasıl sayfalarca anlatılsa da bitmeyecek konuyu anlatabiliyorlar pes doğrusu.
Bu sefer beyitlerin ana fikri başlık olarak atılmış bu sayede ne okuduğunuzu az çok bilip tahmin etmeye çalışıyorsunuz kelimeleri, bu da müthiş bir beyin egzersizi çünkü kafa yorup okuyup anlamını düşüneceğiniz bir kitap. Okudum geçti bitti denecek bir kitap değil bir günde hatta 2 saatte bitecek bir kitap fakat altı çizile çizile kelimelerin manası çıkarılarak okunması gerek diye düşündüğüm için 2 günümü aldı açıkçası. Çok da memnun oldum bu sürecin uzamasınsan geçmişe yolculuk yaptırdı yine canım yazar. İncelememi bitirirken beğendiğim bir beyit ve manasıyla başbaşa bırakıyorum sizi.
Nâbi' den:
Olmuş o kadar halk- ı cihân mekirde üstâd.
Kim sâbıka-i şöhret- i şeytân unutulmuş
Günümüz Türkçesiyle manası:
İnsanlar hile ve üçkâğıtçılıkta o kadar ustalaşmışlar ki, şeytanın bu konudaki şöhreti unutulup gitmiş.
25.(son) Bölüme kadar gerçekten eşsiz ve güzel bir eserdi diyordum ve tavsiye ediyordum ve puanımıda ona göre verdim.
Ama fanatikçe ve taraflıca yazılan bu son bölüm beni çok rahatsız etti. Kadınları savunacağız derken erkekleri bu kadar yermenin sana ne yararı var 1000kitap.com/yazar/i3613?
Şimdi ben bir erkek olarak bu kadar feminist bir kadının yazdığı eseri,
Süleyman'ın Tapınagı'nın Haçlı Seferleri sırasında Kudüs'te arandığı, Templer Şövalyelerinin yerini buldugu ve kutsal bazı emanetlerle Avrupa'ya döndükleri iddia edilmiştir. Kimileri kutsal kadeh Graal'ı, kimileri Felsefe Taşı'nı, kimileri ise Mühr-ü Süleyman'ı bulduklarını düşünmüşlerdir. Tapınak Kral Süleyman'dan sonra yagmalanacaktır ancak o
''Geldim'' demenin dışında ne diyebilirdim ki?
Böyle söylüyor Dante, kitabın bir yerinde ustası Vergilius'un sözleri üzerine...
Ben de ''geldim!'' demek istiyorum, bu yapacağım inceleme ile.
'Farklı ve çarpıcı' bir inceleme olsun istiyorum. Sıkıcı olmasın diye pek fazla detaya
girmeyeceğim.
Sabahattin Ali’ye karşı hep bir önyargım oldu. Popüler kültürün var ettiği bir kişi olarak düşündüm. Kitapları hep çok satanlar da herkes onu okuyor. Belki de sırf bu yüzden ondan özellikle uzak durdum. Onu diğer Türk Edebiyatı yazarlarından farklı görmüyordum. Çok okunmasının tek nedeninin toplumun onu ön plana çıkarması olduğunu düşünmüştüm.
İlk
Sebahattin Alinin Kürk Mantolu Madonna ile başladığım serüvenine Kuyuçaklı Yusuf ile devam ettiğim ve akabinde İçimizdeki Şeytan adlı kitabınıda okumadan edemediğim bir kitap dizisindeki kitaplardan biridir.
Bir çırpıda okumuş olmanın yanında insanın kendine özgü değerlerini vede karekterni maddiyat şöhret ün gibi şeylerle nasılda yıprattığını ve geri dönüşü olmayan yollara girebileceğini gördüğüm, güzel bir aşk hikayesinin kötü bir son ile sonlanmasından dolayı bitirirken bu Sebahattin Ali niye hep böyle bitiyor diye kızdığım bir kitaptır.
Okumayan arkadaşlarlarıma tavsiye ediyorum.
“Hayat, birbirinden ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyordu. Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi.”
Kuyucaklı Yusuf
Sabahattin Ali
Kuyucaklı Yusuf Sabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 2019173,9bin okunma
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan
_Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri
_Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız
_Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran
_Yılan
Kalbin Vîrâneliği: KİBİR
Osman Nuri Topbaş YÜZAKI DERGİSİ
Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri
Yıl: 2017 Ay: Mayıs Sayı: 147
Mücerred hakikatler, teşbih ve temsillerle müşahhas hâle getirilince; kalpler, onları çok daha iyi idrâk eder.
Hazret-i Mevlânâ; mânevî kıymetlerin şeytan ve nefsin hilesiyle nasıl