Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şı kö şeytan yeke Şöphe ile şeytan bir dir.
"Dövüş Kulübü'nün birinci kuralı: Dövüş Kulübü hakkında konuşmayacaksınız. Dövüş Kulübü'nün ikinci kuralı: Dövüş Kulübü hakkında ko-nuş-ma-ya-cak-sı-nız!"
Reklam
Kendin olmayı yeniden öğrenmen gerek — yıllar yılı unuttun onu yalnızca: Bunu da "koşullar"a/ "hayatın akı- şı"na, "sorunüulukların"a falan bağlamaya kalkışma — bahane bulmağa çalışma: Şendin, şendeki asıl senin anla­ mını, önemini, değerini gözardı eden : korkaklıkla işin ko­ layına kaçan... O işte şimdi hesabım soruyor o sahici senin, senden : ne yaptın sen sana?!...
Mektuplar cildini baştan sona, il- giyle, Beckett’ın yapıtını kuşatan, ya- pıtına eklenen bir dış çember olarak okutan önemli unsurlardan biri ise Beckett’ın mizahı tabii. Kendi sağlık sorunlarıyla mücadelesi, hayatın kö- tüye gitmesi, kendi eserleriyle ilişki- si (Beckett kendi yazdıklarını başka pek çok kişiden daha az beğeniyor) gibi konularda yazarken, sözlerin- de, kelimeleri seçişinde, ifadelerinin renginde hep çok ince bir mizah
Güçlü Devlet Şimdi-iddianame bizi suçlarken bizim kaba bir devlet gücünün meydana gelmesini istediğimiz, bizim konuşmalarımızda devletin güç-lü olması, milli devlet güçlü iktidar memlekete daha iyi hizmet eder gö-rüşleri yer aldığı için güçlü devleti faşist bir devlet olarak ele alıyor ve bizi onunla suçluyor. Halbuki biz güçlü devlet deyimiyle
511 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı okuduğum zaman ki hisleri inception ve yıldızlararası filmlerini izlediğim zaman yaşamıştım sürekli ha si ko me moduna soktu beni müthiş bir zekan olabilir ama bunları kaleme dökebilmel büyük bir meziyet
İhanet Noktası
İhanet NoktasıDan Brown · Altın Kitaplar · 200513,4bin okunma
Reklam
AH BİR ATAŞ VER 1953 yılında batan Dumlupınar Denizaltısı'nda şehit olan Bafralı Kemal Acunun yürek yakan hikayesi 1953 yılında 3 Nisanı 4 Nisana bağlayan gece su üstünden seyreden Dumlupınar denizaltısı saat 02.10 sularında Çanakkale Boğazı Nara Burnu açıklarında Naboland adlı bir İsveç bandıralı yük gemisiyle çarpışarak Türk denizcilik tarihine
İlk Çin İmparatorluğu/3. Bölüm
MO 221'de kurulan Çin Imparatorluğu. Romalıların herhangi bir manda egemen olduğundan çok daha fazla sayıda insana egemen olmuştur. Bu imparatorluk, standart dingil genişliğindeki yuk ve savaş arabaların geçebileceği 6800 kilometre yol yapmıştı (Roma Imparatorluğu'nun ranın uzunluğu 5984 kilometredir). 3000 kilometrelik ilk Çin Seddi'nin pimı için
1940'lı yıllar diyalektik tasarının oluşturulması çabalarıyla geçmiştir Kuşkusuz bu çalışmalar film dilinin estetik bir boyut ka- zanmasını amaçlıyordu. Bu yapılırken gerçekliğin elden kaçırılma- sı kaygısı yaşanıyordu. Sesin, hareketin dramatik analizin ve sü- reksiz tanımlamaların uyum çalışmaları bu yıllarda gerçekleştiril- miştir. Görüntü bir metafora ya da sembole dönüşmek yönünde o- luşum kazanmaya başlamıştır. Montajda dışavurumculuk 1937 yı- lı civarında kaybolmaya başlar. Böylece zamanın gerçekliğinin rol oynamadığı kurgulama biçiminin çerçevesi içindeki Amerikan ko- medileri zirveye ulaşmıştır. Onun etkilerinin mantığına bağlı ola- rak, vodvil ve sözcük üzerine kurulu oyunlar sosyolojik bir kapsa- ma ulaşmıştır
İdealleştirilmiş bir halka, tümüyle pratik bir bilgi, hiç değilse toplumsal dünyanın var olduğu haliyle pratik bilgisi ya da en azından bu dünyadaki konum ve çıkarlarının salt pratik bilgi- si atfedilmiş ola bile, bu siyasi duyunun pratik halde içerdiği hakikare uygun bir söylem içinde dile gelip gelmediğinin veya nasıl dile geldiğinin ve böylece hem bilinçli, hem de -açıklığa kavuştutmanın içerdiği harekete geçirme gücüyle- gerçekten ko- lektif bir eylemin ilkesi haline gelip gelmediğinin3 incelenmesi gerekir
Reklam
İkinci Dünya Sava- şı 'ndan bu yana gerçekleştirdiği en büyük iki askeri konuş- lanmadan biri 1 991 'deki Körfez hizmetiydi, diğeri de ABD'li Yeşil Berelilerle birlikte 1 999 yılı öncesi ve süresince Sırp bölgesinde devam eden NATO bombardımanı sırasında Ko- sova Bağımsızlık Ordusu'nu (KLA) gizlice eğitip silahlandır- malanydı.
Eski Türk Siyasal Geleneği Eski Türk siyasal geleneğinden kasıt, muhakkak ki Türkler’in İslam’ı kabul etmezden önceki tarihlerinin en eski devirlerinden intikal eden deet ve hâkimiyet geleneğidir. Ancak bu gelenek hiç şüphesiz büyük çapta Türklerin kendi öz tecrübelerini içine aldığı kadar, Hind, Çin ve İran başta olmak üzere, çevre siyasal kültürlerinin etkilerini de kapsar. Orhun kitabeleri, diğer bazı tarihi kayıtlar, bilhassa şifahi destanlar, bu siyasal ge- leneği bize taşıyan belgelerdir. Bugüne kadar bu malzeme üzerinde yapı- lan çalışmaların tahlilinden çıkarılan sonuçlardan hareketle, eski Türk si- yasal geleneğinin karakteristiklerini şu üç ana noktada toplayabiliriz: a. Eski Türk siyasal geleneğinde hâkimiyet ve iktidar semavi (ilahi) kö- kenlidir. b. Bu hâkimiyet evrensel (cihanşümûl) bir hedefe yöneliktir. c. Töre denen, tarihin içinden süzülerek gelmekte olan eski gelenek- lerden oluşan bir örfe dayalıdır.
B ir erkeğin kürtaj yaptırması müm- kün olmadığına göre böyle bir haktan söz etmek anlamsızdır. Kö- pekler de oy kullanama yacakları için onların oy kullanma hakların- darı söz etmek anlamsızdır. Kadın Özgürleşmesi hareketinin de, Hayvan Özgürleşmesi hareketinin de böyle saçmalıklarla uğraşma- sı için bir sebep yok. Bir grup için geçerli olan temel eşitlik ilkesi- nin başka bir grubu da içine alacak biçimde genişletilmesi, her iki gruba da tıpatıp aynı şekilde muamele etmemiz ya da her iki gruba da tıpatıp aynı hakları tanımamız gerektiği anlamına gelmez. Bu- nun gerekip gerekınediği her iki grubun üyelerinin doğasına bağlı- dır. Temel eşitlik ilkesi, eşit ya da özdeş muameleyi değil, eşit önemserneyi gerekli kılar. Farklı varlıkların eşit derecede önemsen- mesi, onlara farklı şekilde muamele edilmesi ve farklı haklar tanın- ması sonucunu doğurabilir.
131 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.