Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

benjamin marnefesch

Bugünki Türk Ulusu, eski Anadolu'da yaşamış kavimlerle Türklerin kaynaşmasından ortaya çıkmıştır. Bir başka deyişle Türkiye Türkleri, canları ve kanları ile Anadoluludurlar.
Sayfa 211 - Kırmızı Kedi, 2. BaskıKitabı okudu
Reklam
Atatürk ve İçki
Hasan Rıza Soyak, içkiyi azaltması için onu zorlayınca Atatürk şöyle yanıtlayacaktı: Fakat ne yapayım içmeye mecburum; kafam beni mustarip edecek kadar çok ve hızlı çalışıyor. Zaman zaman onu uyuşturup biraz dinlenmek ihtiyacını duyuyorum. Harbiye ve Erkânıharbiye mekteplerinde iken sabahları beni genellikle koğuş arkadaşlarım uyandırırdı. Çünkü akşam zihnim bir meseleye takılırdı, onu düşüne düşüne kafam şişer, uykum kaçardı. Bütün gece yatağın içinde dönüp dururdum; ancak sabah karşı yorgun ve bitkin bir şekilde uyuya kalırdım ve tabii kalk borusunu duymazdım...İçmediğim zamanlar uyuyamıyorum, ıstırap içinde bunalıyorum.
Sayfa 68 - Remzi KitabeviKitabı okudu
On dokuzuncu yy.da yaşamış bir Osmanlı Islahatçısı bir gün İstanbul'un tıpkı Paris ya da Londra gibi düzenli ve zengin bir kent olacağını yazmış ama "bu zevkleri bizler tadamayacağız...İşin doğrusu bizler herhalde odun, kömür satıp geçinmeye çalışırken ara sıra kafamızı kaldırıp üzgün gözlerle kente bakacağız." diye eklemişti.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Türkçü, Emperyalizme Karşı Çıkan Demektir
Türkçü, batılı emperyalizme karşı ayağa kalkan ve ona karşı çıkan adam demektir. Türkçü, türk kimliğini açığa çıkarıp, batılının ona olan baskısına karşı koyan adam demektir. Türkçü, tam bağımsız ve özgür bir ülke olarak devam etmesini sağlayan adam demektir
Sayfa 370Kitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk, Ekim 1927
Sultanlarla, halifelerle yönetilmiş ve yönetilen memleketlerde, vatan için, ulus için en büyük tehlike, sultanların ve halifelerin düşmanlar tarafından satın alınmalarıdır. Bu, çoğunlukla kolayca sağlanabilmiştir. Meclislerle yönetilen memleketlerde de en yıkıcı yan, bazı milletvekillerimizin ecnebi nam ve hesabına çalınmış ve satın alınmış olmalarıdır. Millet Meclisleri'ne kadar girmek yolunu bulabilen vatansızların varlığı tarihin bu yoldaki örnekleriyle bellidir.
Sayfa 347Kitabı okudu
Reklam
Musul'un(petrolün) Türkiye'ye kalmaması için, bölgede bir kürt milliyetçiliği hareketi geliştirmeyi zorunlu görmüş, işe şeriatı karıştırarak Şeyh Sait ve tayfasını kışkırtmışlar, umutları da besbelli Ankara'nın gücünün ayaklanmaları bastırmaya yetmemesiymiş, gel gör ki umduklarını bulamıyorlar, Ankara'nın gücü İngiliz oyununu bozuyor ama bu arada Şeyh Sait de, ona uyanlar da gümbürdeyip gidiyor.
Sayfa 257Kitabı okudu
Belgeler ne diyor?
16 Ekim 1925'te Ankara'daki İngiltere Büyükelçisi Lindsay'den Londra'daki Dışişleri Bakanı Chamberlain'e; Türkler Musul sorununun, Türk-İngiliz dostluğu önündeki tek engel olduğunu sık sık söylüyorlar ve bu sözde önemli bir gerçeklik payı bulunuyor. ...Majestelerinin Hükümeti'nin, Türkiye'nin güney sınırı yakınında kürtlere bir çeşit anayurt kurma girişimi Türk hükümeti tarafından doğrudan doğruya kendi politikasına yönelmiş bir tehdit olarak görülüyor...
Sayfa 255Kitabı okudu
Ülke Az Gelişmiş
Az gelişmiş bütün ülkelerin siyasal sistemlerinin özelliği, tek partidir, bürokrasi egemenliğidir, nihayet kişisel diktatörlüktür.
Sayfa 132Kitabı okudu
Türk-İslam sentezi
''Türk-İslam'' sentezi sentezi kuramı ise Atatürk milliyetçiliğini Arap ümmetçiliği içinde boğup yok etmek amacıyla kurulmuş bir tuzaktır. İslamlık bir din olduğu için, Türklük islamlığı yutamaz; ama İslamlık Türklüğü diliyle, kültürüyle, değişmez mistik kurallarıyla er geç yutup yok eder...Nasıl su ile zeytinyağı birbiriyle uyuşup karışmaz ve ne kadar sallasanız da birbirinden ayrılıp kendi varlıklarını korurlarsa, Türklük ve İslamlık da birbiriyle sentez duruma getirilemez. Çünkü birincisi ulusal, ikincisi uluslararası niteliktedir.
Sayfa 189Kitabı okudu
Bazen küçük bir çatlak git gide büyür ve tam ortadan ikiye böler insanı.
Reklam
Ben bütün kavgamı şeytanla yapardım, çünkü en büyük düşmanın şeytan olduğunu sanıyordum. Ama ülke şeytandan çok daha korkunç bir şeyin eline geçti ve parçalanana dek bırakmaya da niyetli değil.
Sayfa 132Kitabı okudu
Güçlüysek rüyalar saçmadır, ama güçsüzsek saçma rüyanın etkisindeyizdir; fallar, şarkılar, niyetler, herşey başka bir anlam kazanır bizim için.
Sayfa 100Kitabı okudu
Bazen dünyanın bir kasa olduğunu düşünüyorum. Tanrı'nın parasını sakladığı bir kasa. Para biriminin insan olduğu bir evrendeki küçük bir kasa. Tanrı'nın paraya ihtiyacı olduğu zaman büyük savaşlar, felaketler, ölümler oluyor. Ölenler harcanıyor. Kalanlarsa faiz yaratmak için ürüyor.
Halkın büyük bir kısmı, satın almakister ama parası yoktur. Zengin azınlığın ise, parası,harcamakla bitmeyecek kadar çoktur.
"...müzmin bir ateist yetiştirmek istiyorsan," dedi McAllister, " ona katı bir din eğitimi ver. Her zaman işe yarar."
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.