Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
Bu kitaba başlamadan önce senin içinde erdeme ve kendine hâkim olabilmeye doğuştan yatkınsın. Eğer bunlardan uzaklaştıysan bunun sebebi kalıtımsal bir bozukluk değil yanlış şeylerle ve yanlış fikirlerle beslediğin taraflarındır. Seneca'nın da dediği gibi, felsefe tüm bunları üzerinden kazıyıp atabilecek ve gerçek kimliğimize dönmemizde bize
Stoacının Günlüğü
Stoacının GünlüğüRyan Holiday · Pegasus Yayınları · 2021444 okunma
Aşkın bir çok tanımı var dünyada, Biz şimdi benim için aşkın tanımını yapalım, Aşk boncuk gözlü bir minnak, Gülüşü ömre bedel bir güzellik, Vel hasıl aşk benim için sensin.
Reklam
"Hadi biz şimdi neyiz konuşması yapalım,” dedi. Kocaman bir gülümsemeyle,"Pekala,” dedim."Neyin olmamı isterdin?” "Benim olmanı isterdim,” dedi."Peki sen, neyin olmamı isterdin?” Gülerek ona uzanıp dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım."Benimsin ve bu bana yeter.” "Bakın şu ukala küçük hanıma. Demek seninim, öyle mi?” Kahkaha atarak başımı geri yatırdım."Kesinlikle.” "Ah Kelebek.” dedi sayısız duygu dolu bir sesle."Seni nasıl özlediğimi bir bilsen.”
Sayfa 125Kitabı okudu
-Aa, dadı! Şimdi beni kızdırıyorsun. Yirmi bir senedir beraber yaşıyoruz, tabiatımı anlamadın mı? Hiçbir defa sormadın, merhum kocam beni öyle mi almış? Ben bir kızı bir kere görmekle nasıl tanıyacağım? Yüzünü bile anlayamam.Sonra gelin yalnızca güzel mi olmalı? Ben bir kızı akıllı olmadıkça, iffetli olmadıkça, tabiatı iyi olmadıkça hiç kendime gelin yapar mıyım? Sonra benim beğendiğimi, senin beğendiğini oğlum beğenir mi bakalım? Cümle alem nasıl yapıyorsa biz de öyle yapalım diyorsun. Lakin görmez misin, el alemin çoğu bugün evlenir yarın kocası karısını yahut karısı kocasını bırakır. Bin türlü rezalet olur. Olacak tabi! Görmeden, bilmeden bir kız alırlar, hiç sormadan bilmediği bir kocaya verirler. Acaba çocuk o kızla anlaşabilecek mi? Beğenecek mi? Sevecek mi? Kız da onu isteyecek mi? Babaları, anaları işin burasını hiç düşünmüyorlar.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri : Ömer Aslan, VI. Basım: Şubat 2020Kitabı okudu
Ne yapalım, yaşamak zorundayız! (Sessizlik olur.) Vanya dayı, biz yaşayacağız. Uzun uzun günler ve geceler boyunca yaşayacağız. Bu imtihan dünyasında sabredeceğiz, dayanacağız. Hem şimdi hem de yaşlılıkta başkaları için çalışacağız ve saatimiz geldiğinde, huzur içinde öleceğiz.
56 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Mutlu geceler ve nasılsınız? Uzun yıllar sonra yeniden Oscar Wilde ve onun özlediğimiz kalemine geri dönüş yaptık. Birkaç eserini okuyarak bu seriyi tamamlayacağız. Hiç yumruk yediniz mi diye başlamak istiyorum bu kitaba da. Çünkü Wilde’nin bu kitabı tam olarak bu etkiyi yapıyor hatta yeri geliyor daha fazlasını da yapıyor. Ben
Bülbül ve Gül
Bülbül ve GülOscar Wilde · Can Yayınları · 2020211 okunma
Reklam
CENÂB-I HAK NEFSE DEMİŞ Kİ...
"Hadisin rivayetlerinde var ki: Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: "Ben neyim, sen nesin?" Nefis demiş: "Ben benim, sen sensin" Azab vermiş, cehenneme atmış, yine sormuş. Yine demiş: "ENE ENE; ENTE ENTE". Hangi nevi azabı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş. Sonra açlık ile azab vermiş. Yani aç bırakmış. Yine sormuş:
Sayfa 294 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Belki, daha yeni kurulan bir düzenin he­yecanı içindeydiler; millet olmanın heyecanını daha yeni yeni öğreniyorlardı. Öğrenciler henüz, geldikleri illere göre toplu­luklara ayrılmış değillerdi aralarında. Henüz marşların he­yecanla söylendiği dönemler yaşanıyordu. Belki bugünün öğ­rencileri onları seyretselerdi, hafifçe gülümserlerdi. Ne var ki, bu işten bir çıkarları yoktu (...), bu tutum bir geçim kaynağı olmamıştı. Milletini sevmek, iyi bir duygu ola­rak tanımlanıyordu; bu kavramlar henüz gerçek anlamlarında kullanılıyordu. İnsanlar, henüz resmî geçitleri filân, ilgiy­le izliyordu. Vatan ve millet deyimleri henüz sadece bayram nutuklarının tekelinde değildi; insanlar yaşantılarında, kendi aralarında bu sözleri kullanıyorlardı. (...) Şimdi bu duygularla alay etmek bir marifet sayılıyor, biliyorum. Milletini sevmek de ancak onun için durmadan üzülmek anlamına geliyor. Artık millet olmanın sevinci değil, millet olmanın üzüntüsü makbul sayılıyor. Ne yapalım? Bir zamanlar da böyle sevinçler varmış. Bazı kavramlar kötüye kullanıldı diye, şimdi iyi niyetli kimseler bile bu kavramlara dokunmaktan korkuyorlar. Neyse bizim bu bakımdan korkumuz olmasın; biz geçmişte bugünü inceliyoruz, bir zamanlar da böyleymiş diyoruz; bir zamanlar böyle tarih öncesi duygularla kendini mutlu hissedenler varmış.
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Reklam
Her insan özellikle kendisini bekleyen üç temel ödevin üstesinden gelmek durumundadır. Sözkonusu ödevler onun için gerçeği oluşturur. İnsanın karşısına çıkan bütün sorular bu ödevler doğrultusundadır. İnsan her allahın günü kendisine kafa tutup meydan okuyan bu sorulara çözümler arayıp bulmak zorundadır sürekli. Bulduğu çözümler de yaşamın
Sayfa 9 - Say Yayınları-2004 basımıKitabı okuyor
122 syf.
2/10 puan verdi
İnsanlar görüşlerine ilişkin kitapları okumuyorlar. Kur’an olsun, Nutuk olsun, Kavgam olsun, Manifesto olsun; okumuyorlar. Ancak harıl harıl da savunup kafa şişirebiliyorlar. Ne zaman biri kafamı şişirse gider, sırf sus diyebilmek adına olsun, kitabına bir göz atarım. En son kafamı şişiren kişi bir ülkücü oldu ve şimdi de buradayım. Kendi görüşümü
Dokuz Işık
Dokuz IşıkAlparslan Türkeş · Kutluğ Yayınları · 1975732 okunma
"Mucizeler tüm kederlerin yerini alsın." Verdiğiniz her kararın mucizeler veya kederler arasında bir seçim olduğunun henüz farkında olmayabilirsiniz. Her bir keder, kara bir nefret kalkanı gibi, mucizelerin önünde durarak onlan gizler. Kalkanı gözlerinizin önüne kaldırırsınız ve bu yüzden arkasındaki mucizeleri göremezsiniz. Mucizeler
Sayfa 78
1.179 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.