Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Onu düşle, düşün, hayal et, dans et, şiirler yaz, dokun, gülümse. Şimdi ise hepsini unut.
Julius Fucik (Fuçik okunuyor), 1942 yılının ılık bir bahar akşamı Nazilerce tutuklandı. Çek Komünist Partisi’nin çıkardığı gazetenin yayın yönetmeniydi. Direnişin önderlerindendi. Cezaevinde ağır işkencelerden geçirildi. Konuşmadı. 6 hafta sonra Naziler, onun direncini kırabileceğini düşündükleri bir yöntemi denediler. Sabaha karşı 3’te
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/480795/Ask_direnmektir.html
Reklam
'' - .... Allah aşkına kızımı iyi et... Biçare kadıncağız hüngür hüngür ağlıyordu. Raci'nin yüzünde hiçbir teessür alameti görülmüyordu. Sami pek şaşkındı. Saf annenin acıklı halini arz edişi onun yüreğini delmişti. Halbuki Raci'de bu inleyişler, bir kaval sesi kadar bile tesir göstermemişti. Sami, hissizliğin bu derecesine karşı, nefretle
Küçük Kara Balık ve Balıkçıl
Kara Balık öğle olana kadar gitti. Artık dağ ve vadi bitmişti ve ırmak dümdüz bir kırdan geçiyordu. Sağdan soldan birkaç küçük çay da ırmağa katılmış ve su bir o kadar çoğalmıştı. Kara Balık suyun çokluğundan zevk alıyordu. Birden kendine geldi ve suyun dibinin olmadığını gördü. O yana gitti, bu yana gitti, hiçbir kenara ulaşamadı.
Mezarlık Çocukları..
Mezarlık çocukları, meydandaki çeşmenin çevresindeki ağaç gölgelerinin altında birikmiş gülüşüyorlardı.. Oğlanlar mezarların mermer çerçevelerine oturmuş şakalaşırken, kızlarda ölü yakınlarının bıraktığı çiçeklerin kafalarını koparıp birbirlerinin saçlarını süslüyordu.. Bazıları okula gidecek yaşa gelmemiş, bazıları okula hiç gitmemiş, bazıları da
Sayfa 196 - Doğan Egmont Yayıncılık ve Yayıncılık Tic. A.Ş
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
Reklam
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Et yemeyi, gereksiz bazı davranışlarını kesinkes bırakırsa iyi olacaktı. İnsanların birbirini de, hayvanları da öldürmeyecekleri zaman er geç gelecekti bir gün. Başka yolu yoktu bunun. Şimdi o zamanı getiriyordu gözünün önüne. Kendini bütün hayvanlarla dostça yaşarken hayal ediyordu.
526 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.