Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki?
Fotoğraf
YouTube kitap kanalımdaki Azerbaycan edebiyatı videosunda bu muhteşem kitabı önerdim: ytbe.one/FM7RoOXGSok
Hayatımda ilk kez Azerbaycan edebiyatı okuyorum ve bana başlıktaki cümleyi kurduran muhteşem bir kitap önermek istiyorum bugün size: Beş Katlı Evin Altıncı Katı.
Hayatınızda hiç Anar Rızayev diye bir yazar duydunuz mu? Açıkçası ben
Bazı kitaplar vardır, gece uyumanıza yardımcı olurlar. Yatağa girer, biraz okur ve göz kapaklarınızın ağır gelmeye başladığını hissedersiniz. Ama sakın bu kitapta denemeyin. Uykularınız kaçacaktır!
Alın size yaşadığınız hayatı dibine kadar sorgulatacak, bir değişimin başlangıcı olabilecek bir eser!
Kendimize bir şeyler itiraf ederek başlayalım
"Rica ediyoruz, yalvarıyoruz hepinize, lütfen.
Evinize gider gitmez atın televizyonunuzu pencereden, Televizyonun boşalan yerine,
Hemen koyuverin bir kütüphane.
Sonra dolsun o güzelim kitaplar raflara,
Girmesin bir daha o kötü görüntü odalara."
Bu alıntı kitabın en can alıcı noktası. Ne yazık ki bakıcı niyetine kullandığımız televizyon
Şu günlerde 1K’da “kadına şiddet” kapsamında öyle güzel şeyler okunuyor ki, bu farkındalığın kıvılcımlarını atan ve güzel bir etkinlik başlatan
Adem Bey’e ve O’nu destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Ben bu etkinliğe sadece “İstanbul Sözleşmesi” ile katıldım, çünkü diğer kitapları okuyacak ve kaldırabilecek gücü kendimde görmedim. Çünkü
Tüketiyoruz;
Tükettikçe TÜKENİYORUZ!
Kendimden geriye, sizden ileriye, Tyler’dan sonsuza, Chuck Palahniuk’ten günümüze. Sistemi eleştiren sistemin yazarına, sistemin içinde çifte kavrulmuş benden, tersten sistemsiz bir inceleme.
Dövüş Kulübü=Biz, Biz=Hiç
Hiçlikte doğmuş, hiçliğe gidiyoruz. Durup bir bakıyoruz, gördüğümüz tek şey, koskoca bir
Reklamlar insanları gerek duymadıkları arabaların ve kıyafetlerin peşinden koşturuyor. Kaç kuşaktır insanlar nefret ettikleri işlerde çalışıyorlar, neden? Gerçekte ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alabilmek için.
hazret-i ömer olsa ağzımı yüzümü dağıtırdı
iftar sonrası çay ve sigaralardan
hazret-i ali kale bile almazdı şu bitirme tezini
bir evsizle çorba içecek kadar cesur olmadığım duyulsa
ensar kız vermezdi
medineli çocuklar
tebessümler fırlatırdı nefsim kanayana dek
tenimi ilk gazvede bırakıp kurtulmak belki
bakışlarıma mescidin kumları bile fazla
bir
"Bu kitap ne ciddi kavgaların, ne büyük ve yaygın sıkıntıların ne de ezilen inananların romanıdır, bu kitap mustarip bir ruhun iç çekişlerinin romanıdır."
Kitapta yakın arkadaşı Selim'in intihar ettiğini öğrenen Turgut bu olayın ruhsal olarak etkisinde kalır. İntiharın nedenini merak eder ve hayali arkadaşı Olric ile birlikte Selim'in
Merhabalar Efendim...!
Kahveler hazır mı? Bizimkisi de soru.. Tabi ki hazır... Lütfen artık söylemeden hazır olsun...!
{Ç News} özenle yayında.!
"Bu senin yaşamın ve her geçen dakika sona eriyor."
O yüzden "Tüm umudunuzu kaybetmek özgürlüktür." Etrafınıza dönüp bir bakın ; "Sahip olduklarınız, sonunda size sahip
Okuldaki tüm öğretmenler kullandığı sosyal medyalarda okulu paylaşarak kurumun reklamını yapıyorlarmış 🤭 Bana da şimdi söylediler siz neden yapmıyorsunuz diye 😇Önce nezaketen söylemek istedim ;sadece 1K kullanıyorum dedim ve sustum . Olsun orada yap arada da Whatsapp ‘dan paylaş dediler 🤭
Ben burada sadece çalışıyorum sosyal hayatımda ne paylaşıp ne paylaşmayacağıma çalıştığım kurum olarak karışma yetkiniz yok ayrıca sözleşmemde de böyle bir madde okumadım dedim 😇
Hâlâ sessizlik hakim bu konuda 😇😇
Bu kolej benim yapacağım reklama kadar düştüyse vay onun haline 🤭🤭🤐🤐((Öğretmen alırken on sınav yapmayı biliyorlar , dilim uzundur biraz yapacak bişey yok 🤷♀️🤭))
hazret-i ömer olsa ağzımı yüzümü dağıtırdı
iftar sonrası çay ve sigaralardan
hazret-i ali kale bile almazdı şu bitirme tezini
bir evsizle çorba içecek kadar cesur olmadığım duyulsa
ensar kız vermezdi
medineli çocuklar
tebessümler fırlatırdı nefsim kanayana dek
tenimi ilk gazvede bırakıp kurtulmak belki
bakışlarıma mescidin kumları bile fazla
bir
BİBLO
“Biraz da kil alabilirmiyim?”
-"tabi ki, ne kadar lazım?..”
“Yani.. , - bilmiyorum ilk defa yapacağım"...
O an sanırım Bilgin’in neler düşündüğünü anlamışsınızdır. Ya bu adamı burada boğmak istemiştir ya da terslemek fakat o aksini yapmış daha nelerin olacağını da şimdiden sezmiş sükûnet ile alışverişine bir heyecan ile