Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sonra diyorlar ki bana ''Senin dilin sivri abi'' Hass..... demek isterdim lakin bugün yok enerjim Varsa gurur haysiyetin, git bir köşe de otur düşün Az mı çok mu etti Emrah, yoksa bu mu alım gücün!
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
800 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Usta'ya saygılarla...
"İnsanlığın en eski ve en güçlü duygusu korkudur: En eski ve en güçlü korkusu ise bilinmeyenin korkusudur!" Evet, en eski ve en güçlü duygumuz kuşkusuz korkudur. Korkumuz bizi ölümden ve birçok sıkıntıdan korumuş, bu sıkıntıları alt edebilmemiz için yöntemler ve araçlar geliştirmemizi tetiklemiştir. Öyle ki, birçok dövüş aracı, tuzak,
H.P. Lovecraft Seçme Eserler
H.P. Lovecraft Seçme EserlerH. P. Lovecraft · Ren Kitap · 2020116 okunma
Yol kenarındaki sigara paketleri çok ilgimi çekiyor, özellikle de ezilmedikleri zaman; o zaman hafifçe şişip bir cesede benziyorlar, köşe­ leri artık o kadar sivri olmuyor ve nemin soğukta su damlacıklanna dönüşmesi yüzünden etrafiann­ daki naylon içeriden buğulanıyor.
RAGIP - 5
Ne yapayım bilmiyorum Yemin billah beynim duruyor Sağa gitsem çıkmaz sola gitsem daha beter Ümitsizlik gırtlağıma yapışıp namusuma göz dikerken Şu mavi gökyüzü benim gözümde boyanmış bir tavandan ibaret Birde kaç derece bilmem ama lambası var tepemde, kavuruyor Şu şiirler olmasa karşımda bir solukla bir yerlere yetişmeye çalışan insanlar suret
Reklam
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
208 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Gerek dönem dönem siyasi tartışmalarla gerekse de bilimsel yönüyle karşımız çıkan A. M. Celal Şengör’ü bir de okumak ilk deneyimim. Kitapta Şengör tarafından yazılan fıkra veya diğer adı ile köşe yazılarını derlemekte. Kitaba usuli yönden ekleyebileceğim eksiklik ise fıkraların yazım veya yayım tarihi. Kitabın en sonunda her bir fıkranın ne zaman
Aptalı Tanımak
Aptalı TanımakCelal Şengör · İnkılap Yayınevi · 20181,859 okunma
Ülkemiz
“Ülkemiz. Ülkemiz, bazı yanlarından denizlerle, bazı yanlarından da başka ülkelerle çevrili; genellikle dört köşe, özellikle çok köşe bir kara parçasıdır. Denizlerin olmadığı yerlerde ülkemiz, noktalı çizgilerle sınırlanmıştır.” “Hani, haritalardaki gibi, değil mi?” “Sözümü kesme. Evet, haritalardaki gibi. Ülkemiz, bir haritaya benzer.” “Kesikli,
Sayfa 111 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Onun hayalinde bile arzularımı daima kesen sivri ve keskin bir köşe vardı.
Sayfa 149
Reklam
Anneler...
Bu anaç binada her şeyden çok sevdiği, ruhuna can katan ve sefil halde mağarasının içinde kapalı tuttuğu zavallı kanatlarını açmasını sağlayan, onu ara sıra da olsa mutlu edense çanlardı. Onları seviyor, okşuyor, onlarla konuşuyor, onları anlıyordu. Köşedeki sivri çan kulesinin çan takımından ana kapının dev çanına kadar, hepsine şefkatle bağlıydı. Köşe deki çan kulesiyle iki ana kule onun için, kendisi tarafından yetiştirilen ve yalnızca kendisi için öten kuşlara ait üç büyük kafesti adeta. Oysa onu sağır eden de aynı çanlardı ama anneler de çoğunlukla onlara en çok eziyet çektiren çocuğunu sever.
Sayfa 204 - İthaki, Notre Dame'ın KamburuKitabı okudu
Yazılı söz her zaman, yazmış olan ya da okuyacak olan kişinin silinip yok oluşunu kale alır. Dilsiz doğa sessiz konuşmasında insan konuşmasını da kapsar.Ama unutmayalım ki, çölde, cengelde ya da Robinson'un adasında değiliz, kent şuracıkta, iki adım ötemizde. Keşişlerin tablolarının arka planında hemen her zaman bir kent vardır. Dürer'in bir baskısında oymalı alçak piramitler gibi dört köşe kuleleri ve sivri damlarıyla koca bir kent görünür, ön planda bir tepeye yaslanmış duran ve küçücük görünen keşiş, kente arkasını dönmüş, başında keşiş kukuletası, gözlerini önündeki kitaba dikmiş okumaktadır. Rembrandt'ın bir karakalem çalışmasında kent, başını yana çevirip bakan aslanın üstünde yükselir; geniş kenarlı bir şapka giymiş olan keşiş ise, bir ceviz ağacının gölgesinde, huzur içinde kitap okumaktadır. Akşam olunca keşişler birer birer ışıkla aydınlanan pencereleri görürler, rüzgâr dalga dalga şenliklerin müziğini taşır. İsteseler, çeyrek saatte insanların arasına karışabilirler. Keşişin gücü ne kadar uzağa gitmiş olduğuyla değil, gözden hiç yitirneyeceği kadar yakınında olmasına karşın kentten kopuşuyla ölçülür.
127 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.