Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
AĞUSTOS Körelmiş umutlarını, gün aşırı eğele... Gün bitimlerinde, Sarp acıların, Eşiğinden çıkan saplantılı hülyalarının; Koynuna üşüşen çekirgeler, Bu yaza has mavidendi...
Sizi bekleyen savaşsa savaş, cinayetse cinayet, içinde zehirli yılanların kımıldandığı üzüm sepeti ise üzüm sepeti, çöllerde yapayalnız dolaşmaksa dolaşmak. Hektor’u yerlerde sürüyeceklerse sürüsünler, Aşil’i topuğundan vuracaklarsa vursunlar, siz Helena’yı kaçırın. Sevdiğiniz kulağınızı beğendiyse, kesip ona verin kulağınızı, sonra oturup kulaksız halinizin bir resmini yapın. Sarı Ayçiçek tarlalarının resmini yapın, sarı buğday başaklarının resmini, tutkular sizi alıp götürüyorsa ve götürdüğü yerde bir şey bulamıyorsanız, sarıların üzerine siyah kargalardan oluşan son bir resim yapın Van Gogh gibi ve tabancanızı ıssız bir tarlada çıkartıp ateşleyin. Bir kadını fethedemediği için bütün Avrupa’yı fetheden Napolyon’u düşünün. Josephine’i mi kaybetmek daha acıydı, yoksa Waterloo’yu mu diye sorarlarsa, Josephine’i diye cevap verin. Orospuluk istiyorsanız bütün şehirle yatın, imparatorluk istiyorsanız memelerinizle emzirin Sezar’ı. Çıldırın artık. Tutkuların kafeslerini açın. İğde çiçeği kokuyor her yan, sardunyalar ateş topları gibi, deniz bulutlarla sevişerek uyanıyor. Paris Helena’yı böyle bir sabah vakti kaçırdı. Otello, Desdemona’yı öldürmeye böyle bir sabahta karar verdi. Çıldırmanın vaktidir, tutkularınızı koştuğunuz kanatlı arabanızla yola çıkın. İstediğinize doğru gidin. İstediğinizi alacaksanız çılgınlığınızla alacaksınız, akıl size yalnızca istemediklerinizi verecek, iğde kokularının, sardunyaların, Paris’in, Helena’nın, Otello’nun aşkına çıldırın.
Reklam
335 syf.
10/10 puan verdi
Sevgi ve saygı duyduğum bir dostumdan pdf formatını edinip okuduğum Zorba’ yı, kitap kapağı tasarımsal, baskı vb gibi teknik yönleri şu anda beni fazlaca ilgilendirmiyor açıkçası, umurumda değil. Amma elbette ki Zorba’ yı anlatmadan da olmaz. Zira kitaptır O! Zorba, Aleksi Zorba. Kendine bunak süsü yüklemiş, yılların yükü sırtında, aslında derin
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016bin okunma
AĞUSTOS Körelmiş umutlarını, gün aşırı eğele... Gün bitimlerinde, Sarp acıların, Eşiğinden çıkan saplantılı hülyalarının; Koynuna üşüşen çekirgeler,
Yolculuk
I O zamanlar gökyüzü biçilmiş buğday kokardı Çiğnenmiş üzüm, mısır püskülü, bostan yaprağı Toprak kokardı insan emeğiyle yoğrulmuş. Rüzgâr serin sesli konuğuydu evlerin Bulutlardan ağaçlardan saçlardan süzülen Bir dirim duygusuyla doldururdu odaları Yağmur ikinci adıydı akşamların Günün yorgunluğu üzerine dökülen Bir düş inceliğinde
Sayfa 115 - 1985/86Kitabı okudu
Huri kelimesini kullanan Kur'an, tatlı niyetine yenen ''beyaz kuru üzüm'' anlamına gelen Aramice hur kelimesini kullanan ilk Hristiyan metinlere yaslanmıştı. Önderinin vaadini sözcüğü sözcüğüne yorumladığından dolayı intihar bombası patlatıp şehit olmaya karar veren genç bir adamın neyi sözcüğü sözcüğüne yorumladığına bakalım: ''Cennet'in kapıları sizler için açılmıştır. Bal ırmaklarının kıyılarında sizleri bekleyen siyah gözlü bakireler vardır.'' ''Kendini kankalarıyla dolup taşan bir cennette bulan'' bu genç adamın ''yetmiş huri yerine bir avuç dolusu beyaz kuru üzüm geldiği'' zaman yüzünde nasıl bir ifadenin uyanacağını hayal edelim.
Sayfa 24
Reklam
Ağustos
Körelmiş umutlarını, gün aşırı eğele... Gün bitimlerinde, Sarp acıların, Eşiğinden çıkan saplantılı hülyalarının; Koynuna üşüşen çekirgeler, Bu yaza has mavidendi... Bu yaza has..!
ŞİİR O akşamüstü Aysel’den ayrılırken, son anda, dur bir şey unuttum diyerek elime bir kâğıt tomarı tutuşturuyor. Nedir bu diyorum, Hüseyin’in o kıza yazdığı aşk şiirleri sanırım diyor. Şöyle bir bakıyorum, uzun uzun okumaya niyetim yok ama... Sanırım aşk şiirleri; kız bunu odasında bırakmış, annem ocağa at yak dedi, belki de büyüdür bunlar,
Sayfa 62 - Doğan kitapKitabı okudu
Bedenin iğrenç. Bir cüzzamlının bedeni gibi. Zehirli yılanların süründüğü sıvalı bir duvar gibi, akreplerin yuvalanı yaptıgı sıvalı bir duvar. Tiksindirici şeylerle dolu ağartılmış bir gömüt gibi. Korkunç, bedenin korkunç. Beni büyüleyen saçların, Yahya. Saçların üzüm salkımlarına benziyor; Edomluların topraklarındaki, Edom’un asma ağaçlarında sallanan siyah üzüm salkımlarına. Saçların Lübnan’ın sedir ağaçları gibi; aslanlara ve gün boyu saklanacak yer arayan haydutlara gölge veren Lübnan’ın büyük sedir ağaçları gibi. Uzun karanlık geceler, ay yüzünü sakladıgında, yıldızlar korkudan titrediğinde, senin saçların kadar kara değildir. Ormanda yaşayan sessizlik öyle siyah degildir. Dünyada senin saçların kadar siyah başka hiçbir şey yoktur... İzin ver dokunayım saçlarına...
Ayran
Köyden istasyona giden yol, eriyen karlarla diz boyu çamurdu. İki mızrak boyu yükselen güneş, tarlaları hala örten karların üzerinde pırıltılarla ve göz kamaştırarak yanıyor, fakat yoldaki pis su birikintilerine vurunca donuk sarı bir renk alıp boğuluyordu. Kocaman ve altı çivili kunduralarını çıplak ayaklarına geçirmiş olan küçük Hasan,
Reklam
Suyun Ayak Sesi~Sohrap Sepehri
Annemin sessiz geceleri için! Kaşan şehrindenim Fena sayılmaz halim, Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım, İğne ucu kadar da zevkim. Annem var, ağaç yaprağından daha güzel, Dostlar, akan sudan daha iyi
381 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.