Sonra ne oldu bilir misiniz? Bir başbakana "paraya düşkündür, belgeleri gazetelere satmıştır" diyen bu sayın üye, kendisine "satılık köpek, utanmaz herif" diye bağıran milletvekilinin partisine kapağı atıverdi.
Siyasetçiler meydanlarda nutuk atmayı severler ama bir savaş söz konusu olduğunda ne onları ne de yakınlarını savaş meydanlarında görebilirsiniz.
Bedir gazvesi başlamak üzereydi. Bu sırada Abdullah İbn Ubeyy bin selûl fedakarlık yapmak yerine siyaset yapmayı tercih etti. Çünkü fedakarlığı alt sınıflar yapardı, o ise toplumun elit tabakasına mensup bir soyluydu.
İngiltere Başbakanı Chamberlain, Churchill'in savunduğuyla taban tabana bir zıt bir siyaset izliyordu. Mussolini'nin dostluğunu kazanmaya çalışırken, Hitler'i ikna edebileceğini düşünüyordu. Südet bölgesi konusunda Almanlara taviz gösterdi ki; bu bölge Çekoslovakya'nın doğal savunma hattını oluşturuyordu. Hammaddelerinin ve endüstriyel zenginliğinin çoğu buradaydı.
Sayfa 698 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, çev. Süha SertabiboğluKitabı okudu
Şu son asırlarda bizde adam olarak yetişenler yaratılışların mahsulüdür; yoksa iyi bir terbiye görmüş değildirler. Ya o mükemmel yaratılışa sahip olanlar bir de istediğimiz gibi terbiye görselerdi, milletimiz siyaset aleminde nasıl şaşaalı yüksek bir mevkie çıkardı.
"Din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını sanır. Dümdüz gider, hızlandıkça hızlanırlar. Engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar."
Burada insanın en ağrına giden ne biliyor musun? Onların yalan söylemeleri değil; yalan her zaman bağışlanabilir; tatlı bir şeydir çünkü yalan, insanı önünde sonunda gerçeğe götürür. Burada insanın ağrına giden şey, onların yalan söylemeleri değil, söyledikleri yalana kendilerinin de inanmaları.
~
Siyaset yolunda her bir söz söylenir.
Zaman olur sen bana namussuz dersin, zaman olup ben sana namussuz derim, ödeşiriz.
Demokrasinin icabı bu, öyle mi, değil mi?
— Öyle... Doğru lafa hayır diyen yok.
~
Lenski (1966: 160) şu ilkeyi geliştirir: "İleri bir bahçıvanlık düzeyine gelmiş toplumlar arasında, belirgin bir sosyal eşitsizliğin gelişmesinin gerekli önkoşulları, siyaset ve akrabalık sistemlerinin birbirinden ayrılması ve bunun sonucu olarak devletin gelişmesidir".
…demokratik yozlaşma ile Orta Doğu yozlaşma arasında ilginç bir fark vardır.Demokratik yozlaşmada piyasada para kazanır bu parayı iktidarı satın almak için kullanırsınız ; Orta Doğu yozlaşmada ise iktidarı ele geçirir bu gücü para kazanmak için kullanırsınız.