Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Dikkat! sağa bak! Fakat Teftiş yapılamadı. Şef yüzü kızarmış olduğu halde tepinerek bağırıyordu : "Bu ne kepazelik böyle, hangi memlekette, hangi asırda yaşıyoruz? bu kadar devrim yaptıktan sonra hala irtica mı! deminden beri sağ ol! Sağ ol! dediğiniz yetişmiyormuş gibi, şimdi bir de sağa bak mı çıktı! Tümgeneral Salamon Toledo onu yatıştırmaya uğraşıyordu Aziz Şefim Siz sağdan geldiğiniz için öyle komut verildi ben sağ falan tanımam bundan sonra Sağ olun ve sağa bak tanımam! Sağ gibi irticayı hatırlatan bir kelime beşeristanda yaşayamaz! Anladınız mı? -Anladık Aziz şefimiz! -Beşeri Eğitim Bakanı Falih Rıfkı Atay sana hitap ediyorum Bütün sözlüklerden, kitaplardan, dilden, sağ kelimesi çıkacak Anladın mı!
Sayfa 96 - Ötüken Yayınları
Halit Ayarcı
-Her şey yolunda... Fakat yalnızız. Bütün dünyada yalnızız. Yalnızlık benim hoşuma gitmez. Anladınız mı? Bu kadar güzel ve ciddi bir müessese bütün dünyaca taklit edilmelidir. Ben bunu istiyorum. Zannederim ki siz de istersiniz!
Sayfa 337 - Dergah YayıneviKitabı okudu
Reklam
Siz de bizi hemen anladınız değil mi? Aynı kulvarda olduğumuzu anladınız. Namuslu insanların yüzleri belli oluyor. Sokaklarda bu tip insanlarla sık sık karşılaşmıyoruz ama biz birbirimizi tanıyoruz...
Siz bana yalnız dümen ve bacası olan bir gemi ile yolculuğa çıkmamı teklif ediyorsunuz. Hayır, gemi dediğin bir bütündür. Makinası, küpeştesi, güvertesi, daha bilmem her şeyi, kamarası, kaptan köprüsü... Hepsi ile bütündür. Kaptandan farelerine varıncaya kadar! Bana, gemime tayfa, yolcu ve fare bulun, anladınız mı ?
Sayfa 254 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Birisine iyi, özellikle nazik davranmak ve bunu nezaket uğruna değil, gizli bir güdüyle yapmak. Hepiniz bunu yapmışsınızdır ve gizli güdünüz o kişiden bir şey istemektir. Bu ister herhangi düzeyde bir ilişki olsun, isterse elde edeceğiniz bir şey olsun, siz o kişiden bir şey istemektesinizdir. Gizli güdü sizin gerçekten istediğiniz şeydir ve nezaketi onu elde etmekte bir vasıta olarak kullanırsınız. Gizli güdünün ne olduğunu anladınız, değil mi? Ölümden sonra geçmiş yaşamınızı farklı bilinç düzeylerinden ve perspektiflerinden izlerken, gizli güdünüzü kişilik düzeyinde, onun perspektifinde deneyimler ve o aldatmayı, o kusurlu niyeti bizzat hissedersiniz.
Sayfa 22 - Akaşa YayınlarıKitabı okudu
Beyoğlu'nda her yerde reklamını gördüm Secret'ın. Girdim bir kitapçıya, arka kapağında şöyle yazıyordu: "Dünyadaki gelirin %94'ünü nüfusun %1'i paylaşıyor!" Bir de utanmadan "paylaşıyor" kelimesini kullanmışlar. Bu nasıl paylaşma, şerefsizler? Ortaya yemek geliyor, % 94'ünü bir kişi alıyor, geri kalan 99
Reklam
Delirdik mi?
Ah çocuklar, bunu yapmayacaktınız. Delilerin arkasından sürüler halinde koşup taş atmayacaktınız ayaklarına. Merhametsizlik koroları oluşturup bağırmayacaktınız bir ağızdan: Deli, deli, deli... Elbiseleri mi yırtık; çalılara takılmıştır. Sağa sola sallanarak mı yürüyor; ördek taklidi yapıyor size. Sözleri mi anlaşılmıyor, tekerleme söylüyor belki. Kimin yanına koyarak deli olduğunu anladınız onun. Babanızın, annenizin, kardeşinizin mi? Onlara benzemiyor diye mi taş atıyorsunuz ayaklarına? Benzemesin. Siz de benzemeyin kimseye. Hadi kalemlerinizi elinize alın ve resmini yapmaya çalışın delinizin. Zarar vereceğini mi düşünüyorsunuz? O halde çocuklar hepiniz delisiniz, zarar verdiniz bak, kanlar akıyor ayaklarından. Ah çocuklar, bunu yapmayacaktınız! Babanızın anlattığı peygamber kıssalarını hatırlayın bir. Ne demişti kavmi Hz. Nuh'a: Delirdi! Çünkü gemi yapıyordu karada. Hz. Hûd alıkoymak isteyince kavmini sapkınlıktan, deli demişti kavmi. Allah katından kanıtlarla gelse de Hz. Musa, deliydi firavuna göre. Farklı bir şey söylendiğinde zırhlarını kuşanıyordu halk:"Biz böyle işitmedik atalarımızdan."
Sayfa 48 - Şule Yayınları
Aziz Ayyaş
1934 yılı. Bir bahar akşamı. Yaşını başını almış bir beyefendi, Seine’in üzerindeki köprülerden birinin taş basamaklarından aşağıya, kıyıya doğru iniyordu. Burada, tüm dünyanın da bildiği üzere – yeri gelmişken, bir kez daha insanları yoklayalalım- Paris’in evsizleri yatar. Ya da şöyle diyelim: Konaklar. Bu evsizlerden biri; hani
Dante KitapKitabı okuyacak
Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Daha ilk cümlesiyle bile kitabın sonunu merak ettiren bir konu… Sayfalar ilerledikçe Gregor’un hayatına bir böcek olarak devam etmeye çalışmasına ve ailesinin, yakın çevresinin bu durum karşısındaki bocalamalarına tanık oluruz.
468 öğeden 451 ile 465 arasındakiler gösteriliyor.