Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eğer size doğru bir çocuk gelirse,gülerse altın rengi saçları varsa, ona soru sorulduğunda yanıt vermiyorsa,kim olduğunu hemen anlarsınız. Böyle olursa rica ediyorum! Beni böyle üzüntü içinde bırakmayın: Hemen yazıp haber verin geri geldiğini...
Sayfa 90 - İş bankasıKitabı okudu
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: Her yeni doğan gün bir lütuftur ve yeni doğan gündeki varlığınız da bir lütuftur ve bu lütuflar bir tecelliyat silsilesi oluşturur. Necip Fazıl, " Nurtopu günlerin kanına girdim , kutsal emaneti yedim bitirdim , diyor. Bu birinci mısra beni etkiler. Her yeni gün, nurtopu bir gündür. " Her dem yeni dirlikte doğarız , sizden kim usanası ," diyor Yunus. Hücrelerimiz, kalbî, akli, ruhi durumumuz yenileniyor. Ben geçen seneki Sadettin değilim, on sene önceki hiç değilim. Tesadüfler, tecelliyatlar yeni ve yenilenen size hayat vermişse o gün size yeni bir şey söylüyordur. Dizi romanlar vardı, çocukluğumuzda, " Bakalım kahramanımızı hangi maceralar bekliyor ," diye biterdi. Bu bana enteresan gelmiştir, her an için hangi maceraların bizi beklediği önemli bir soru . Hepimiz birer kahramanız, hepimize ruh üflendi ve hepimiz eşref-i mahlûkat olma noktasındayız. Bu tecelliyat içinde bize verilen imkânı nasıl kullanacağız, bu önemli bir soru. Dolayısıyla sıkıntılar olsa da ümitsizlik diye bir şey söz konusu olmamalı. Sıkıntılı anlar tabii ki olur; dünyada yaşıyoruz. Kabz ve bast hali arasında gider gelir insan ruhu ama ümitsizlikten sakınmalıdır.
Reklam
... bakire, meleğin kılıfıdır. Kadın olununca melek gider ama daha sonra dönüp anneye küçük bir ruh getirir. Yaşamın akışında bir gün anne olacak olanın içinde uzun süre çocukluğu kalır, küçük kız genç kızda var olmaya devam eder, o bir çalıbülbülüdür, "Uçup gitmemesi ne hoş!" der onu görenler. O sevimli, o cana yakın canlı evin içinde
Sayfa 48 - 4.Basım, Nisan 2021
Şimdi size ilginç bir soru: Hedeflerinizi tamamen yok sayıp sisteminize odaklansanız yine de başarılı olur musunuz? Diyelim ki basketbol koçusunuz ve bir şampiyonluğu kazanma hedefini yok sayıp sadece takımınızın her gün antrenmanda yaptıklarına odaklansanız yine de sonuç alabilir misiniz? Bence alırsınız. Her türlü spor dalında hedef, müsabakayı en iyi skorla tamamlamaktır ama bütün oyunu sayı tahtasına bakarak geçirmek saçma olacaktır. Kazanmanın tek yolu her gün daha iyi olmak­tır. Super Bowl'u üç kez kazanmış bir koç olan Bill Walsh'un sözleriyle: "Skor kendi kendini halleder." Aynı şey hayatın diğer alanları için de geçerlidir. Daha iyi sonuçlar istiyorsanız hedef koymayı unutun. Onun yerine sisteminize odaklanın. Bununla neyi kastediyorum? Hedefler tamamen işe yaramaz mıdır? Elbette hayır. Hedefler bir yön belirlemek açısından iyi­dir ama ilerleme kaydetmede sistemler en iyisidir. Hedeflerinizi düşünmeye çok fazla zaman ayırıp sistemlerinizi tasarlamaya yeterince zaman ayırmadığınızda bir avuç problem doğar.
Sayfa 27 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
1943 yılında Atsız yeniden dergi çıkarmaya teşebbüs eder. Atsız Mecmua'nın devamı olacak olan dergi Türk Sazı adını taşıyacaktır. İmtiyaz, Nejdet Sançar'ın eşi Reşide Sançar adına alınmıştır. Bayilerle anlaşmaları yapılan, Tasvir ve Cumhuriyet gazetelerinde ilanları çıkan dergi 15 Mayıs'ta dağıtıma verilmek üzere 14 Mayıs'ta
Mobbing Bank Diyor ki;
Kim Verdi Kalemi Elime Kelamı Dilime? İç organizasyonun daha tozunu aldık birikmiş kiri öylece üzerlerine yapışmış duruyor. Kendilerini kendileri temizleyene kadar seyredecekler! Ne kadar sürecek dersiniz? Bir pisliğin ortadan kaldırılma süresi ya da son tüketim tarihi nedir? Bu soru çok mu zor oldu? Ürettikleri her ürünün üzerine son tüketim tarihi yazmak yasal zorunluluk değil mi? Bu hariç mi? Ya da yasa dışı bir ürün mü? Kim ne zaman neden ve nerede üretti bu ürünü? Kimler ne zamandan beri yiyorlar son tüketim tarihine dikkat etmeden? İbreti yaşatan tufanda yaşattıkları zulmü yaşamadan ölmeyecekler kim dedi onlara? Bilinci hak getire size! Getirir mi? Bir insanı yaratan kaç kere us ve duyunc ile donatır? Birinin değerini bilmeyen ikinciyi talep etmeye neden utanmaz? Önder Karaçay
Reklam
Geleneksel resim aynen şöyledir; Tanrı Hz.Muhammed ile ya da daha doğrusu Hz.Muhammed aracılığıyla konuşur. Fakat sizin aracılığınızla size konuşulduğunda kaçınılmaz olarak soracağınız soru, duyduğunuz ses kendi dönüşmüş sesiniz mi yoksa o dönüşüm gerçekten de sizin ötenizdeki bir varlığın yaptıklarının sonucu mu olmalıdır? Veya sonuçta bu ikisi arasinda bir fark yok mu? Gnostiklerin(bilinirciler) temel görüşü budur, tüm geleneklerdeki en büyük gizemsel düşünürlerin görüşüyse, ilâhi kıvılcımın her insanoğlunun kendi içerisinde bulunduğudur.
Sayfa 119Kitabı okudu
Maceranızı kendiniz seçin
Ama şunu söyleyebilirim: "En azından Starbucks alışkanlıklarının sana ne kadar paraya mal olduğunu bil." Örneğin Kendi kendinize, Starbucks'a harcadığınız parayla birkaç ayda bir Amerika Birleşik Devletleri'nin istediği yerine gidiş dönüş biletini alabilirim. Öyleyse bunu mu tercih edeyim yoksa kahve alışkanlıklarımız sürdürmeyi mi? Cevap size kalmış ve isterseniz latt'leri seçebilirsiniz ama soru üzerinde aktif şekilde düşünürseniz ve bilinçli bir karar verirseniz otopilotla davranmıyorsunuz demektir.
Bir kuyu gibi değil, bir ip gibi değil, belki bir soru çanı, bir yanıt gibi daha çok, bakarım insanların yüzlerine. Ya gözlerini indirirler, ya durmadan konuşurlar. Gecikmiş misafirlere benzer hepsi, gelseler de gelmeseler de size yalnızlığınızı duyumsatan. Kolay inanmaktan yapılmış bir inkârım ben. … Gözlerimi dilimin yerine koydum koyalı insanlara uzak gelmeye başladım, biliyorum. … Gürültü sessizliği duyabilir mi hiç? Ben geceye çekiliyorum ey büyük yalan; sizin yalnızca uyku diye bildiğiniz o sahipsiz hazineye... Size benzeseydim mutlu olur muydum?
Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014Kitabı yarım bıraktı
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.