Dün gece Ankara 'dan Antep 'e otobüsle dönerken karşılaştığım bir durumu buraya yazmak istiyorum.
Antep 'in yerli bir firmasıyla gece 23:00 arabası 36 numaralı koltukla seyahat edecektim. Otobüse bindiğimde 36 numaranın dolu olduğunu fark ettim muavin/şöför yerine orada oturanla konuşup, orasının benim yerim olduğunu söylemenin yerinde olduğuna
Burayı terk ederken, aslında kendi ödlekliğimden de kaçıyordum, vazgeçtm anne, ne kadar pişmanım bir bilsen! Hayatın bizi tekrar bir araya getireceği umudunun çelişkisiyle yaşıyorun, onunla konuşma cesaretini kendimde bulur muyum, bilmiyorum
Ama endişelenme anne, yalnızlığın hiçbir şeyin açmadığı bir bahçe olduğunu unutmadım. Bugün onsuz yaşıyor olsam da bundan böyle asla yalnız olmayacağım, çünkü o bir yerlerde yaşamaya devam ediyor.
"Sizi eve bıraktıktan sonra tekrar caddeye çıktım. Caddedeki kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanların boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle
İMTİHAN
İnsan arar
Bazen bulur bazen buldum zanneder
Bazen buldum zannetmişken bir imtihanla kaybediverir
Aradığını bazen bir çift gözün derûnunda bulur
Bazen kaybeder kendisini insan
Bir çift gözbebeğinin ta içinde
Genç adam da ararmış Aşkı ararmış
O kitaplarda okuduğu filimler de seyrettiği
Hayalini kurduğu rüyalarda gördüğü aşkı
Kaçırılan bir çocuğa dair
...
Genç kadınların ısrarı üzerine hâkim bey kibarca öksürüp
sandalyesinde biraz doğruluyor. Herkes ağzına bakarken,
“Sizleri meşgul etmekten çekiniyorum gerçekten” diyerek
yan çizme eğilimini belli edince karısının,
“Hadi ama uzatma, herkes dinlemek istiyor” demesi üzerine tane tane,
güzel bir Türkçeyle
“Kendinizi başkasına anlatmayın..
Sizi sevenin buna ihtiyacı yoktur.
Sevmeyen de inanmayacaktır zaten…
Onun hayatında bir seçeneksen,
Onun senin bir önceliğin olmasına izin verme.
İlişkiler en iyi dengeli olduğunda yürür…
Uyandığında iki seçeneğin var…
Tekrar uyuyup bir rüya görmek, ya da uyanıp rüyanın peşinde koşmak…
Bize değer verenleri ağlatır, vermeyenler için ağlarız…
Bizim için hiç ağlamayacaklara değer veririz…
Garip ama gerçek…
Bir kez bunu anlasak değişmek için hiçbir şey geç değil…
Mutluyken söz, üzgünsen cevap, öfkeliysen karar verme…
Zaman nehir gibidir…
Aynı suda iki kez yıkanılmaz…
An’ı yaşa, geçen su bir daha gelmez…
Hep meşgulsen, hiç müsait olamazsın…
Hep zamanının olmadığnı söylersen, hiç zamanın olamaz…
Hep “yarın yapacağım” dersen, yarın hiç gelmez…“
- Herakleitos - Fragmanlar
Bir yer düşünün habersiz tutuklanıyorsunuz. Bir dava düşünün çıkar ilişkisiyle ilerleyen ve sonuçlanan. Kendinizi savunamıyorsun çünkü siz suçlu bir mahkumsunuz. Bir sistem düşünün kimsenin bu sisteme karşı çıkmadığı olduğu durum veya konumdan memnun olan ve bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmayan kişiler düşünün.
"Gözcülük yapan bizlerle
Yaşamınızın kontrolü sizde değil!
Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz.
Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz.
Bu kitabı kapatabilirsiniz.
O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz.
Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz.
Ne isterseniz yapabilirsiniz.
Ama sorun şurada: Ne
Üç saattir, dört cip yoldaydı.
Köy kahvesinin önünde cipler durdu.
Vali, öndeki arabadan indi, ikinci arabadan mektupçu, defterdar,
emniyet müdürü, candarma komutanı indiler. Tarım müdürü, sağlık müdürü,
eğitim müdürü, lise müdürü, postane müdürü, tapu kadastro müdürü ve
öbür müdürler de arkadaki arabadaydılar.
Cipleri gören köylüler,
Allah'ın Sevmediği Amel
ZULÜM
Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir.
Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir.
Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir.
Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
Şahane Hatalar kitabı gibi, seçimler sizi tahmin edilmez olaylara götürüyor. Şahane Hatalar'ı okumuş biri olarak bu kitabın daha incelikle hazırlandığını düşünüyorum.Üzerinde çok iyi düşünülmüş ve kurgulanmış.Hayatımızda verdiğimiz kararların iyi ve kötü nasıl da hayatımızı doğrudan etkileyeceğini görmek ve tekrar hatırlamak adına bu tarz kitapların okunulması gerekildiğini düşünüyorum.