Yazar için Tarkovski'yi ilginc kılan onun filmlerindeki özgün biçimidir. Tarkovski maddi unsurlari zamanin kendisi olarak kullanir ama aniden en içsel alana ilişkin olan zamanın melankolikligini, belirsizligini bize hissettirir. Zizek'e gore Tarkovski'de gercekligin tam da maddi dokusunun dagilmasiyla ruhani bir derinlige ulaşılır. Tarkovski, kendimizi maddi gercekligin üstüne yükselterek ulaştığımız standart ruhani motiflerin ötesine, daha derin, daha onemli deneyimlere sürükler bizi. Tarkovski'ci mintikada özel hiçbir şey yoktur, her sey ayni ve bildigimiz gibidir. İşte tam da bu sebepten inançlarımızı, korkularımız, iç dünyamıza ait şeyleri buraya yansitabiliriz.
Slavoj Zizek
İlk defa Slavoj Zizek eseri okuyorum. Slovenya doğumlu bir filozof ve kültürel eleştirmen. Politik teori, psikanaliz ve kontinental filozofi alanlarında çalışmalarıyla tanınıyormuş. Eleştirel teori alanında öncü bir figür olarak kabul edilip ve güncel olaylar hakkında popüler bir kamu konuşmacısı ve yorumcu olarak biliniyor. Ideoloji, tüketici kültürü ve çağdaş toplumun niteliği gibi çeşitli konular hakkında birçok kitap ve makale yazmış.
Yamuk Bakmak çok heterojen bir kitaptı. Ama ağırlıklı olarak rüyaların psikanalizi yorumlanmıştı. Kötü değildi okunur tavsiye ederim. Biraz rüya psikanalizini araştırdım.
Rüyaların psikanalizi, 
Sigmund Freud ve 
Carl Gustav Jung gibi psikanalistler tarafından geliştirilen bir teoridir. Bu teoriye göre, rüyalar insanların bilinçaltı düşüncelerinin, isteklerinin ve endişelerinin yansımasıdır. Psikanalistler, rüyaların iç yüzünü ortaya çıkararak, insanların bilinçaltında saklı olan ancak bilinçaltına çıkmasına izin vermeyen duygusal ve psikolojik sorunlarını ortaya çıkarmaya çalışırlar. Bu teoriye göre, rüya içeriği çözülerek ve anlaşılırsa, kişinin bilinçaltında saklı olan sorunların çözümüne yönelik öneriler elde edilebilir.