Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yakın Tarih Dersleri İkinci bir adam Atatürk sonrası Türk Cumhuriyeti devletini yönetemedi. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir ileri görüş dahisinin yerini doldurmak kolay değildi. İkinci dünya savaşı birinci dünya savaşının başarısızlığı emperyalizmin tarafından giderilmek istendi. Bugün devam eden birinci dünya harbidir. Batı emperyalizmi
Türk Kara Ordusunun Kuruluşu-Sağlık Durumu-Kayıp "Türk Tarihi" Hakkında Ağustos ayı içinde Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor romanlarının onuncu baskısı yapılır. Bozkurtlar adıyla iki kitabın bir arada yayımlandığı ikinci baskı. Son baskıda renkli resimler de var (Hacaloğlu 2013: 315, 321). 26 Ağustos 1974'te Türk Kara
Reklam
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
Geleneksel görüş, davranış değişikliğinde kilit noktanın motivasyon olduğunu savunur. Bir şeyi gerçekten isterseniz yaparsınız. Ancak işin aslı şudur ki ger­çek motivasyonumuz tembellik etmek ve ulaşılması kolay olanı yapmaktır. Son zamanların verimlilik konulu çoksatanlarının anlattıklarının aksine bu aptalca değil, akıllıca bir stratejidir.
Sayfa 163 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
12 Mart 1971: Ordu Yönetime El Koyuyor 1971 yılıyla birlikte anarşi hızlanır. 1970 sonlarında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Mahir Çayan ve arkadaşları Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) adlı yasa dışı bir örgüt kurarlar. Örgüt mensupları, 11 Ocak 1971'de İş Bankası'nın Ankara'daki Emek şubesini soyar. Atsız müdahale
Aylık Türkçü Dergi: Ötüken 15 Ocak 1964'te Ötüken dergisinin ilk sayısı çıktı. Ötüken başlığı altında "Her Ayın On beşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi" ibaresi bulunuyordu. Derginin sahibi Atsız, sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek'ti. Ötüken doğrudan doğruya Atsız'ın sahipliğinde çıkan son dergiydi. Ölüm tarihi
Reklam
Türkçüler Hazırlık İçinde: Türkeş ve Arkadaşları Ne Yapacak? Millî Yol'un ilk sayılarında Atsız'ın yazısının bulunmayışı, buna karşılık Orkun'un ilk sayısında bir yazısının yer alması, Altan Deliorman'ı "Acaba Atsız, Millî Yol'a biraz buruk mu?” diye düşündürtür. Deliorman, "Kendisine niçin yazmadığını sorduğum
Bu görüş, bir grubun yanılmasıdır. Bu grup zannetmiştir ki, mücâhededen gaye bu sıfatları tamamen ortadan kaldırıp silmektir. Oysa bu sıfatların tamamen kaldırılması uzak bir ihtimaldir. Çünkü şehvet esasında bir fayda için yaratılmıştır. İnsanın yaratılışında şehvetin olması zarurîdir. Eğer yemek şehveti kesilirse, insanoğlu helak olur. Eğer cinsi ilişkinin şehveti kesilirse nesil son bulur. Eğer öfke tamamen ortadan kalkarsa, insan kendi nefsini helak eden bir şeye karşı koyamaz ve helak olur!
Beyza

Beyza

@beyza_e
·
06 Mayıs 12:44
Âdemoğlu hayatta oldukça onun şehvet ve öfkesi kesilmez. Dünya sevgisi ve diğer sıfatları ortadan kalkmaz.
Sayfa 47
929 syf.
7/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Yaşamın köklerine derin dalış.
Evrim sürecinde kendiliğinden örgütlenme ve doğal seçilim arasındaki ilişkileri ortaya koymak üzere yayınlanmış bu kitap üç kısımdan oluşmakta. Eser hakkında hiç inceleme yazısı olmadığı için bu kısımlara kısaca değinmek istiyorum. İlk kısım kendiliğinden örgütlenme ve seçilim arasındaki ilişkiyi bir yasa ile yürütüldüğüne dair görüşü, seçilimin
Düzenin Kökenleri
Düzenin KökenleriStuart Kauffman · Alfa · 06 okunma
Cehennem ve cehennemlikler hakkında "cehennem ve azabının ebedî olmadığı; cehennemde bir çeşit cennet hayatı yaşanacağı, azaptan zevk alınacağı; ebedî azapta hikmet olamayacağı; ilâhî rahmetin mü'min-kâfir herkesi kapsadığı; her türlü inancın hakk ve doğru olduğu; putperest, ehl-i kitap, mecûsî, budist... tüm insanların gerçekte Allah'a ibadet ettiği" gibi görüşler, başta Muhyiddin ibn Arabî olmak üzere özellikle vahdet-i vücudcular tarafından savunulmuştur. Son dönemlerde bu görüş Kazanlı ilim adamı Musa Carullah Bigiyef tarafından gündeme getirilmiş; Osmanlı'nın son dönem âlimlerinin büyüklerinden şeyhu'l-Islâm Mustafa Sabri Efendi merhum da buna müstakil bir eserle cevap vermiştir.
Sayfa 104 - İşaret YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu görüş sonuncu görüşdü daha, bu gün ayrılırıq, - deyib gəlmişdin. Bəs niyə mənimlə bu ayrılığa ən gözəl donunu geyib gəlmişdin? Bəs niyə o cürə gözəldin onda? İndi bunu necə yozum - bilmirəm. Bəlkə də son dəfə mənim yadımda Gözəl qalmaq idi arzun - bilmirəm
KONSER ADABI
Bu metni konsere gidip enerjisiyle sizin de enerjinizi sömüren kitleye yönelik yazıyorum. Konserin tanımından başlayayım: Fransızca concert “1. birlikte müzik çalma veya şarkı söyleme anlamına gelir. Konser türleri vardır. Açık hava, festival, senfonik vb. Bir de konserlerin amacı vardır. Yardım kampanyasından tutun eğitim, şehrin tanıtımı vb. Bir
Işık hızının sabit olması, eşzamanlılığın, hareket hallerinden bağımsız olarak herkesin hemfikir olduğu evrensel bir kavram olduğu yönündeki asırlık kavrayıştan vazgeçmemizi gerektirir. Dünya'da, Mars'ta, Jüpiter'de, Andromeda galaksisinde, kozmosun her köşesinde sakin sakin aynı saniyeleri vurduğu hayal edilmiş olan evrensel saat yoktur. Tam tersine, göreli hareket halindeki gözlemciler, hangi olayların aynı anda olduğu konusunda görüş ayrılığına düşecektir. Bir daha tekrarlayalım, bu sonucun -yaşadığımız Dünyanın gerçek bir özelliği- bu kadar yadırgatıcı olmasının sebebi, gündelik hayatta karşılaşılan türden hızlar söz konusu olduğunda ortaya çıkan etkilerin son derece küçük olmasıdır.
Sayfa 45
Scheler in görüşü ancak sonuca bağlanmış trajik durumları kucaklar, ama iki çocuğundan birini seçmek zorunda kalan ana trajik bir kişidir, tanrısının isteiğini gerçekleştirmek için oğlu ishakın hayıtını yok etmek zorunda kalan ibrahimde trajik bir kişidir. ibrahim oğlunu seviyordu, ishak, yüz yaşının gerçekleşen son umuduydu. tanrının kutsadığı soyu ishakla sürdürecekti. ibrahim tanrısını seviyordu ve bu tanrısı ondan bu oğlunu istemişti onu moriah dağına götürüp kurban etmesini istemişti. ibrahim ne yapabilirdi nasıl davranırsa davransın suçlu olacaktı. ibrahim inanan bir kişiy.di oğlunu moriah dağına götürdü, bağladı ve bıçağı kaldırdı. kİerkegaard İbrahim'i trajik kahramandan farklı görür, onca trajik kahraman genel geçer bir değeri gerçekleştirirken suç işler, ibrahimin tanrısı ise sırf ibrahimin tanrısıydı. bununla trajik kahramanın "nesnel" bir değeri, ibrahimin ise herkesin göremediği belki de yalnızca kendisi için geçerli olan bir değeri gerçekleştirdiğini söylemek ister. kierkegaarda göre trajik kahramanın eylemi ahlaksal bir eylemdir. ibrahimin ise ahlak alanın aşar. trajik kahramanın eylemi ahlakça onaylanır ibrahim eylemi önünde ahlak susar der. gerçekten de ana sorunu olması gereken olan her etik görüş ibrahimin bu durumu karşısında susmak zorundadır. Ama ahlakın bu susması, bütün trajik eylemler karşısında gördüğümüz bir susmadır. bu trajik kişinin ne suçlu, ne de suçsuz olmasından ileri gelir. ahlak bakımından sorunun askıda kalması kaçınılmaz bir şeydir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.