Sitedeki iyi niyetli arkadaşları bir konuda uyarmak istiyorum.Bu anlattığımı yapan kişilere dikkat edin ve paylaşımlarını beğenmeyin arkadaşlar.Aynı anda 15 kitaptan alıntı paylaşıyor bazı üyeler.Onlara bir iki çift lafım var : Kitabı okumadığınızı belli ediyorsunuz sadece.Ezik bir görüntü veriyorsunuz bilginiz olsun.Ben okumayı sevmiyorum, burada
“Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Demiş Jose Saramago 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasında. Aslında
Yeni bir çağ tüm teknoliojilerin geride kaldığı ve tam aksine bir adım ileriye geçmek yerine bir adım gerisine gelinen, teknolojinin olmadığı ama Altın çağ. Çok az kişinin çok büyük mücadele vererek geçtiği büyük kayıplara karşılık büyük kazançlar .Bir adım ilerisi cennet bir adım gerisi cehhenem ….Kıyamet senaryoları ve komplo teorileri mi yoksa hayal satmak mı ? Bi tarafta Acı ve Gerçeklik bir tarafta adı Yeni dünya düzeni mi ? Çok az insanın kaldığı bir düzenden bahsediliyor tabiki zenginlik çağı olarak adlandırılır.Şuanki dünyada kaynakların az olması bir tarafta çok zengin burjuvalar öteki tarafta su ve gıda kıtlığı çeken ülkeler . Tüm sorun gibi görünenler temizlenirse o halde zengin olunur.Az insan çok kaynak yeni dünya düzeni !!!Tek Din Sıfır Sorun… Bu hayal mi ? Gerçek mi ? Belkide tek bir kişi o çağı görebilecek ve dişlerini bile çektirmesi mümkün olmaya bir çağa girecek keşke dişlerimi çektirseydim diyecek çağ atlarken … Tüm benliğin,kimliğin ,mesleğin anlamsız kaldığı ilkel çağ …Tek birşeyin anlamlı olduğu…En saf, doğal ve değişmeyenlerin kaldığı…Belkide o Çağ kapıda… Çok az insanla … En cesur en savaşçı en mücadeleci en çok hak eden .Sonuçta ; islam da Mesîh’in gelişi medeniyeti sona erdiren savaş anlamında …
Sözümden dönebilir ve çok büyük günahlar işleyebilirim. Belki üzerim birini belki aldatılırım ve belki affederim sonra af dilerim birinden. Sevebilirim ve sevişebilirim bir başkasıyla. Savaşabilirim onunla ve vazgeçebilirim. Üstelik ben değilim bir ilah, Allah'ın bile inkar edildiği bir alemde elbette vazgeçilebilirim. Yola çıkabilirim biriyle, yoldan çıkabilirim, yarı yolda bırakılabilirim. Olabilir bunlar sorun değil. Benden güzel biri vardır, benden zeki ya da benden aptal. Herkes bir ve eşsizdir elbet ama herkes yerini doldurur herkesin. Biter her hikaye, biter en bitmez aşklar.
1- Kitapla alakasız, anket iletilerinden geçilmiyor. 1k özünden kopuyor. Alıntılar, incelemeler, arka planda kalıyor.
2- 'Keşfete bi giriyorsun, saçma sapan bir sürü şey'. Bi tane güzel paylaşım okuyamıyorsun.
3- Keşfette 4 sekme var. En yeniler yükselenler ilgi görenler vsvs. Bunlar ne işe yarıyor, hangisine bakmalıyım. Yüksenlelere sn başına 100
Merhaba sevgili okurlar.
Özet: Son güncellememiz ile artık okurlar ve sıkı okurlar için ayrı olarak mesaj istek sınırı var. Bu sayede birden fazla okura toplu mesaj atarak okurları rahatsız eden mesaj sayısını azaltmak istiyoruz.
Detaylar:⬇️
İstenmeyen spam mesajların ne kadar önemli bir sorun olduğunun farkındayız. Sürekli
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Yalnızlığım beni hiç yalnız bırakmaz,
Her sabah uğurlar akşam karşılar.
Tek sorun,
-İnsan yalnızlığına sarılamıyor ki.
.
-Bazılarının insan fobisi var,
Adına yalnızlık diyorlar.-
-Yalnızın kapısı, açılacak olmasından değil,
Burada da paylaşmazsam olmaz. Ben ATANIYORUM arkadaşlar, darısı çabalayıp da isteyenlere olsun inşaAllah. 🌸
KPSS çalışırken feragat etmediğim bazı şeyler vardı. Bunlardan birisi ve başlıcası kitap okumaktı. Belki KPSS’nin sonu gelmeyecekti, atanamadan ölecektim, yine atanamadan, hedefime ulaşamadan ölebilirim, sorun değil ama kitap okumadan, henüz kendimi aydınlatamadan, buna başlayamadan ölmek düşüncesi her zaman korkunç geldi bana. Çünkü kitap okumak bir hedef değildir, o hedef için bir yoldur. Her ne ile meşgul olursanız olun kitap okumaya ve çokça düşünmeye ara vermeyin. 👋🏽🥰
YouTube kitap kanalımda Beton'u ve diğer Thomas Bernhard kitaplarını nasıl okumanız gerektiğinden bahsettim: ytbe.one/5bKKeH6c3Tw
Sizi son zamanlarda okuduğum en çarpıcı yazarla tanıştırmak istiyorum. Onun adı Thomas Bernhard.
Adına yakışır biçimde, insanı betona çarpmış kadar etkileyen bu kitabı okurken aklıma Nuri Bilge
Karamazovlar’ı Dostoyevski’nin zirvesine hatta cahilliğimden cüret alarak edebiyat tarihinin zirvesine koyarak başlamak istiyorum. Bu noktada Suç ve Ceza’yı öne atarak itiraz edenler olacaktır ki bana kalırsa bu iddiada bulunanlar henüz Karamazovlar’ı okumayanlardır. Ecinniler de Raskolnikov karakterini şöyle böyle içinde barındırdığından Suç ve
Kitap bitti, ben tükendim.
Laf olsun diye değil, öyle ki damarlarımdan kanın çekildiğini hissettim, azar azar, acıta acıta... Her cümlede öyle bir sızı... Okurken sizle de paylaştım birçoğunu. Tükenirken sizi de tükettim.
Kehribar Geçidi...
Yedi Uyurlar'ı hiç duymuş muydunuz?
Okuyacağım kitapları genelde önceden araştırır, ona göre okurum,